Taksim'de toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, Rusya Konsolosluğuna yürümek istedi ancak polis tarafından izin verilmedi. Ellerindeki pankart ve dövizlerle kısa bir yürüyüş gerçekleştiren grup, Rusya ve Putin aleyhine sloganlar attı.

"Katil Putin Suriye'den defol", "Katil Esed Suriye'den defol" ve "Yaşasın ümmet dayanışması" gibi sloganların atıldığı yürüyüşün ardından ÖZGÜRDER Genel Başkan Yardımcısı Kenay Alpay bir konuşma gerçekleştirdi.

 

İdlip'te saldırıya uğrayıp hayatını kaybeden askerler için Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Alpay, "Biz İdlib'i konuşuyoruz ama esasen İdlib Suriye meselesinin son halkası gibi gözüküyor. Zalimler öyle bir hesap yaptılar ki, artık İdlib meselesinde düğümü çözüp Suriye'yi bir bütün olarak Suriye rejimine dikensiz bir gül bahçesi gibi teslim etmeye çok yaklaştıklarını zannettiler. Bu hesapları yaparken aynı zamanda '4 milyon kişiyi daha Türkiye'ye sürersek onları bu yükün altında boğar, Türkiye'yi de kendi iç karışıklarıyla bırakır ve böylece bölgede istediğimiz gibi at koştururuz' diye düşündüler." dedi.

Alpay, "Onlar bir tuzak kuruyorlardı ama o tuzağın Allah'ın izni ve müminlerin ferasetiyle başlarına geçeceğini hiç hesap edemediler. Onlar zannettiler ki, İdlib'de önce 8, ardından 5, ardından da 33 askeri katlettik ve nihayet zafer ilan edeceğiz diye düşündüler ve inşallah kendi sonlarını hazırlamış oldular." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Suriye bataklığında ne işimiz vardı?" söylemini de eleştiren Alpay, 33 askerin hayatını kaybettiği saldırı sonrasında Kılıçdaroğlu'nun gözyaşlarını tutamayarak ağladığına ilişkin yalan haberlerin servis edildiğini söyledi.

Türkiye olarak mazlumların yanında olduklarını ve 4 milyon muhacire kucak açtıkları için diğer ülkeler tarafından suçlu olarak görüldüklerine dikkat çeken Alpay, "Dün cenazesi bize ulaşan bir kardeşimiz, 'sakın bize Suriye'de ne işiniz var demeyin! Çünkü tam da olması gereken yerdeyiz' diyerek bütün bir kamuoyuna aslında vasiyet niteliğinde tamamen ahlaki bir mesaj vermiştir." şeklinde konuştu.

"Rusya demek musibet demektir"

Basın açıklamasını Rus konsolosluğu önünde yapmaları gerektiğini ancak tuhaf bir diplomasi ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Alpay, son olarak şu ifadelere yer verdi:

"Bizim askerlerimizi öldüren ve bunu küstahça itiraf ederek bizi suçlayan ahlaksızlara rağmen biz konsolosluk önünde eylem yapamıyoruz. İstanbul Valiliği bu protestoya nasıl izin vermez? Hükümet bu engellemeye karşı neden sessiz kalır? Bizim protesto yapış şeklimiz bellidir. Yıllardan beri taş yok, silah yok, saldırı yok, hiçbir agresif eylem yok. Buradaki tek amacımız bir cinayeti işleyenleri lanetlemektir. Peki, buradaki duruşunuzun sebebi nedir? Rusya'nın dostluğuna mı güveniyorsunuz? Size baştan söyleyeyim! Rusya'yı incitmemek için yaptığınız bütün hesaplar başımıza bomba olarak yağacaktır. Rusya demek musibet demektir. Rusya demek yaptığı hiçbir anlaşmaya sadakat göstermemek demektir. Unutmayın! Çeçenistan'la barış görüşmeleri yapıyoruz diyerek Çeçen komutanları tuzağa düşürüp öldüren Rusya'dır. Ukrayna'yı, Gürcistan'ı paramparça eden ülkenin adı Rusya'dır. Suriye'yi kan gölüne çeviren, hastaneleri, camileri, Pazar yerlerini bombalayan devletin adı Rusya'dır." (İLKHA)