ANKARA
Fiber Optik Proje Yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Bülend Ortaç, Türkiye'de ilk kez Bilkent Bilkent Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde (UNAM)'da üretilen fiberlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Işığın dış ortamdan etkilenmeden uzak mesafelere iletimini sağlayan fiber optik kabloların 1960'lı yıllardan itibaren günlük hayatta kullanılmaya başlandığını belirten Ortaç, bilgi ağının büyük ölçüde bunlarla sağlandığını söyledi.
Ortaç, ışığı bir noktadan diğerine taşıyanların "pasif fiber" olarak adlandırıldığını ifade ederek, "Nadir toprak elementleri katkılayarak ürettiğimiz aktif fiberler de lazer ışığı üretiminde kullanılıyor. Endüstride kullanılan lazer sistemlerinden savunma sanayisindeki lazer silahlara kadar geniş bir kullanım alanı var." dedi.
"ÜLKENİN İHTİYACINI KARŞILAYACAK ALTYAPIYA SAHİBİZ"
Türkiye'de 10 yıl süren bir Ar-Ge çalışmasıyla sıfırdan fiber üretimini gerçekleştirdikleri bilgisini veren Ortaç, "TÜBİTAK'tan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına devletin birçok kanalından destekle birlikte şu anda yerli ve milli üretim yapabildiğimiz bir altyapımız var. Burada aktif, pasif ve yeni nesil fiberler üretebiliyoruz." ifadelerini kullandı. Ortaç, Türkiye'nin fiber optik kablolarda yurt dışına bağımlı olunduğuna dikkati çekerek, savunma, telekomünikasyon, medikal gibi alanlarda yüzlerce milyon liranın yurt dışına aktarıldığını anlattı.
Bilkent UNAM'ın Türkiye'nin fiber ihtiyacını karşılayacak düzeyde seri üretim yapılabilecek tek tesis olduğunu vurgulayan Ortaç, şöyle konuştu: "Birkaç gün içinde yüzlerce kilometrelik fiberi rahatlıkla üretip çekebiliyoruz. Ülkenin birçok ihtiyacını karşılayacak altyapıya sahibiz. Bunun ihracını gerçekleştirme gibi bir planımız da var. Başlangıçta amacımız savunma sanayisi ve endüstride kullanılan kritik teknoloji ihtiyacını karşılayabilecek kalifiye ürünleri üretmekti. Bundan sonra artık yurt dışına açılabilecek bir portföyümüz var ama hala bazı özel fiberleri ülkenin izni olmadan satmak söz konusu değil, belki satmak da istemeyebiliriz."
Kaynak, AA