Sultangazi ilçesinde bulunan ve yeni ibadete açılan Haydar Sancak Camisi'nde akşam namazını müteakiben başlayan programa konuşmacı olarak İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı katıldı.
Allah’u Teala'nın insanı yarattığı ve mahlukat içerisinde çok ulvi bir görev verdiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Maşalı, “Kur’an-ı Kerim insanoğluna verilen bu ulvi göreve emanet der. O ulvi görev Allah’ın halifesi olarak kâinatta salahı temin etmek, dirlik ve düzenliği sağlamak, cenabı Hakk’ın koymuş olduğu yasalar çerçevesinde bu kâinatın işlerini sevk ve idare etmek olarak ifade edilebilir. Buna Kur’an-ı Kerim emanet ve halifelik der.” dedi.
Maşalı, “İnsanoğlu Allah’ın halifesidir. Halifelik demek Allah’ın kanunlarının insanoğlu tarafından uygulanması demektir. Kâinatta dirlik ve düzenin sağlanması, Cenab-ı Hakk’a ve onun emirlerine karşı tam bir teslimiyet içerisinde kullukta bulunulması, hem de bu kâinatın yaşanılabilir bir yeryüzü olması, huzur içerisinde yaşamak olarak dönüştürülmesi olarak ifade edilebilir. Cenabı Hakk’ın halifesi olmak ve emaneti üstlenmek bu anlama gelir.” diye konuştu.
İnsanoğlunun halifelik görevini yerine getirebilmesi için Allah’u Teala'nın kendisine akıl ve vicdan verdiğini, peygamberler gönderdiğini ve o peygamberlerle insanoğluna emaneti nasıl yerine getirmesi gerektiğini öğrettiğini belirten Maşalı, doğru ve yanlışın Allah tarafından insanoğluna bildirildiğini ifade etti.
“Eğer bugün insanlık dünyanın bir yerinde çocuklar ölürken ondan zevk alıyorsa orada vicdan devreden çıkmış demektir”
Maşalı, “İnsanoğlu ne zaman akıl, vicdan ve vahiy çerçevesinde hareket etmişse çevresine huzur ve mutluluk vermiştir. Ne zaman da görevini terk etmişse yeryüzü yaşanılamaz hale gelmiştir. Bugün dünyanın neresinde bir sorun varsa, o sorunun adı budur. Eğer insan sadece aklını kullanarak bir takım bilimsel keşiflere ulaşmaya çalışmışsa o keşif ve bilim de asla insanlığa huzur getirmemiştir. Manhattan’da üretilen teknoloji İslam dünyasının muhtelif yerlerine, Ortadoğu’ya ateş ve gözyaşı olarak düşüyor. Eksiklik vicdanda, vahyin sesine kulak vermemektedir. Eğer bugün insanlık dünyanın bir yerinde çocuklar ölürken ondan zevk alıyorsa, adeta bir maç izliyormuşçasına o sahneleri keyif ile izleyebiliyorsa, orada vicdan devreden çıkmış, vahiy tamamen devreden çıkmış demektir. Cenab-ı Hakk cümlemize vahyin rehberliğinde yürümeyi nasip etsin.” şeklinde konuştu.
“Bizim dışımızdaki varlıklara karşı sorumluluklarımız var”
İmanın bir iddia olduğunu ve iddianın samimiyet içermesi için amellere yanısaması gerektiğini hatırlatan Maşalı, son olarak şu ifadelere yer verdi: “İddiamızda samimi olduğumuzun göstergesi ibadetlerimizdir. Allah’ın bizi yarattığına şüphesiz olarak iman ediyorsak yapmamız gereken onun rızasına uygun bir hayat sürmektir. Onun adı da ibadetlerdir. Bizim dünya hayatındaki ikinci varoluş esasımız ise insaniyettir. Bizim dışımızdaki mahlukatlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Bizim dışımızdaki insanlara karşı yerine getirmemiz gereken hak ve hukuklar var. Bunun adına da ahlak denir.” (İLKHA)