DOĞRUHABER - HABER YORUM
28 Şubat'ta Ankara'ya tankları yürüten komutanlardan Hikmet Köksal öldü...
Solunum yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren 37'nci Kara Kuvvetleri Komutanı emekli orgeneral Hikmet Köksal, yarın öğle namazı sonrasında İstanbul'da Büyük Selimiye Camisi'nde düzenlenecek törenin ardından defnedilecek.
28 Şubat'ın önemli figürlerinden olan Hikmet Köksal'ın naaşının bir camiden kalkması (doğal olmakla birllikte) ironik değil mi? Düşünsenize 28 Şubatı kime, hangi sembollere ve hangi inanca karşı yapmıştınız ve şimdi "En son durakta" nereden ve nasıl yolcu ediliyorsunuz?
Acaba İmam cemaate "Hakkınızı helal ediyor musunuz?" diye sorduğunda Askerler dışında kiler ne cevap verecek?
ASKERİ TÖRENLE DEFNEDİLECEK
Sincan’da tankları yürüten isim olarak yargılandığı 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan ve rütbeleri sökülen Köksal, cezaya ilişkin Yargıtay süreci henüz bitmediği için askeri törenle defnedilecek.
28 Şubat gibi ülkenin hem insan kaynağını hem de ekonomisini yeyip tüketen ve adını da sinsice "Post modern Darbe" olarak adlandıran bu zevattan birinin cenazesinin "Askeri Törenle" defnedilecek olması "Acaba birileri hala mesaj mı veriyor?" şeklinde soruların sorulmasına yol açıyor.
MÜEBBET HAPİS CEZASI VARDI
Ege Ordu ve 1. Ordu Komutanlıkları görevinde de bulunan Köksal, 26 Ağustos 1996'da atandığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinden, 1 Eylül 1997'de yaş haddinden emekliye ayrılmıştı. Köksal, 28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan 21 sanık arasında yer alıyordu.
Köksal, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13 Nisan 2018’de verdiği kararla, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devşirmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Cezalar, duruşmadaki iyi halleri nedeniyle müebbet hapse çevrilmişti.
Davada yargılanan 21 sanık, yaş ve sağlık durumları gözetilerek tutuklanmamış, ancak yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu.
Türkiye yasalarındaki en ağır cezaları almış olsalar da bu komutanların hiçbiri cezaevine girmezken mağdur ettikleri binlerce insanın halen atıldıkları işlere geri dönememiş olması bir yana "Brifingli yargı ile" aldıkları cezalardan dolayı hala cezaevlerinde unutulmaya terk edilmiş mağdurların bulunuyor olması oldukça düşündürücüdür.