Akgül, AA muhabirinin israf ve bireysel tasarruf politikaları ile ilgili sorularını yanıtladı.

Akgül, Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 15'inin israf edildiğini belirterek, yıllık 500 milyar liraya yakın bir israfın söz konusu olduğunu söyledi.

"SERPME KAHVALTI DİYE BİR KÜLTÜR GELİŞTİ..."

Türkiye'de gıda israfı ile ilgili çok ciddi bir kriz yaşadığını vurgulayan Akgül, "Serpme kahvaltı diye bir kültür gelişti. Ben buna görgüsüzlük kültürü diyorum. Sadece görüntüsü güzel olsun diye masalara hiç dokunulmadan kaldırılacak ve sonrasında çöpe atılacak yiyecekler getiriliyor. Sadece serpme kahvaltı kültüründen dolayı 100 milyar lira civarında bir israfa sebep olunuyor. Toplam gıda israfı ise 214 milyar liraya tekabül ediyor. Gereksiz, amaçsız, yararsız yere iş, işlem, harcama yapmamamız lazım. Bugün evlerimizde kullandığımız doğal gaz, elektrik ile ilgili masraflarımızı yüzde 35 azaltabiliriz. Lüzumsuz bir biçimde faturalarımızın yüksek gelmesine sebep oluyoruz" diye konuştu.

"ÇOCUKLARIN TASARRUF KÜLTÜRÜ NOKTASINDA EĞİTİLMESİ GEREK"

Tüm vatandaşların okula giden çocuklarını tasarruf kültürü noktasında eğitmesi gerektiğini ifade eden Akgül, şunları kaydetti:

"Çocuğumuza 'Eğer elektrik faturasını düşürürsek aradaki farkı sana harçlık vereceğim' diyebiliriz. Çocuklarımız, bu davranış değişikliğini kazanca dönüştürebileceklerini yaşayarak öğrenmeli. İsraftan kaçınma ve tasarruflu yaşama, bir yaşam tarzı haline getirilmeli. Bu yaşam tarzı ise ancak eğitimle inşa edilebilir. Çocuklarımızı evde, okulda ve etki altında oldukları her yerde bu bilinçle yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklarımız evlerimizde enerji tasarrufu müfettişi olsunlar. Aileden başlayarak tasarruf kültürünü öğrenemezsek israfın asla önüne geçemeyiz."

Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmasına rağmen su fakiri bir ülke olduğunu hatırlatan Akgül, "Suyu kullanırken çok dikkatli davranmamız gerekiyor. Yer altı suları giderek azalıyor. Kamu, özel, sektör, sivil toplum kuruluşları israfa karşı savaş açmak zorunda. Kaynaklar yetersiz değil, kaynakların yönetiminde tüm dünya genelinde bir sorun var. Dünya genelinde bugünkü 1,3 milyar tonluk israfın 2030 yılına kadar 2,1 milyar tona yükseleceği öngörülüyor. Bu dünyanın çok kötü idare edildiğinin bariz bir göstergesidir." şeklinde konuştu.

"BÜYÜK BİR TÜKETİM KÜLTÜRÜ SÖZ KONUSU"

Akgül, sistemin insanları israfa teşvik ettiğini aktararak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dünyada gıda israfının büyüklüğü yaklaşık 1,3 milyar ton. Dünyada 821 milyon insan ise açlık sınırında yaşıyor. 1,3 milyar ton israf edilen gıda, 821 milyon insanı 3 defa doyurabilir. Dünya çok büyük çelişkiler yaşıyor. Bir tarafta israf var bir tarafta ise açlık var. İsrafın en büyük olduğu yerlerin zengin ülkeler olduğunu görüyoruz. Sadece Avrupa ve ABD'de yapılan israf ile yaşayan tüm aç insanlar doyabilir. Sadece büyüklere yönelik değil çocuklara yönelik de büyük reklam ve pazarlama stratejileri kurgulanıyor. Bunlar ayrıca geleceğimizi de ipotek altına almak istiyorlar. Bugün geldiğimiz noktada e-ticaret siteleri vasıtasıyla büyük bir tüketim çılgınlığı söz konusu. İnsanlar ihtiyacı olmayan ürünleri dahi alıp evlerinde depolamayı tercih ediyorlar. E-ticaret israfın artmasına etki edebilecek bir alan maalesef. Bireysel tasarruf kültürünü geliştirip bunu bir hayat tarzı haline getirebilirsek pazarlama stratejilerine karşı durabiliriz. Cimri olalım demiyorum, sadece empati yapıp tasarrufu içselleştirerek yaşadığımız evrene değer verelim."