İfade veren sanıklardan amca Musa Aydemir, uydu görüntüsü takibi için dilekçe verdiğini söyleyerek, bu talebinin farklı prosedürler gerekçe gösterilerek bu isteğinin yerine getirilmediğini söyledi.

Leyla'nın babası Nihat Aydemir'in amcasının oğlu Mehmet Ali Aydemir de kendisine yönlendirilen iddiaları kabul etmediğini belirtti.

Mehmet Ali Aydemir, "Kaçırılma günü, Jandarmadan kaçtığım tanık beyanlarında var. Ancak 18 gün boyunca jandarma köpekleriyle garajımda kaldı. Ben kimseye 'çocuğu kırık camlı araba götürdü' demedim. Beyanları kabul etmiyorum" diye konuştu.

Leyla'nın ablası Arzu Aydemir ise tanık olarak dinlendi.

Arzu Aydemir, aile bayramlaşmaya gittiklerini, Ağrı merkezdeki evlerine dönmeye hazırlandıkları sırada kardeşi Leyla'nın kayıp olduğunu öğrendiklerini belirterek:

"Köyde taziye vardı. Babam başka köye gitmişti. Yusuf amcam, kahvaltı yaparken geldi. Bir süre sonra amcam Yusuf dışarı çıktı. Peşinden oğlu Ümeyir çıktı. O çıkınca Leyla da çıktı. Leyla için ocağa süt koymuştum. Babam gelip, gideceğimizi söyledi. Annemle dışarı çıktık, Leyla'yı almak için. Leyla yoktu. Aramaya başladık. Bir süre sonra annem ağlayıp, dövünmeye başladı. Süt kaynamadan Leyla kayboldu. Ortalama 5 dakika sürede kayboldu" dedi.

Gizli tanığın ifadesi

Daha sonra mahkeme başkanı, gizli tanığın verdiği ifadeyi okudu. Verilen ifade şunlar yer aldı:

Leyla evinin önünde Yusuf'un yanındaydı, Ümeyir denilen küçük çocuk da oradaydı. Bir süre sonra Yusuf'un yanında sadece Ümeyir vardı. Yusuf kendi evlerinin karşısındaki evin ahşap kapısına yaslanmış, elleri cebinde tedirgin hareketleri ile çevreyi kontrol ediyordu. Sonra, Şükran Aydemir dışarı çıktı, Leyla'yı sordu. Yusuf, köy içine doğru gittiğini söyledi. Şükran köy içerisinde çocuğu aramaya başladı. Sonrasında dövünüp, bağırıp, çağırmasından çocuğa bir şey olduğunu sandım, ancak çocuk ortada yoktu. Şükran'ın çocuğun başına bir şey geldiğini anladığı için bu şekilde dövündüğünü düşündüm. Leyla'yı Yusuf'un yanında görmem ile Şükran'ın evden çıkıp Yusuf'a Leyla'yı sorması arasında en fazla 10 dakika geçmiştir, bu kadar bile olmayabilir. Ben köy içinde dolaşıyordum, bu sebeple onları gördüm, beni gördüklerini sanmıyorum. Olay esnasında köy içi boştu, herhangi bir araç, insan yoktu.

Gizli tanığın ifadesinin devamında:

"Aramalarda Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak, arıyordu. Arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum. Leyla'nın kaybolduğu haberinden sonra Yusuf sarhoş gibiydi, çökmüş bir haldeydi. Çocuğa bir şey olmayacağını, köy içerisinde bir yerde olduğunu söyleyip bu halde olması, Leyla'nın kaybolmasından dolayı bu halde olmadığını gösteriyordu. Çünkü telaş yapanlara 'sakin oldun' diyordu.  Hatta Leyla'nın cesedinin bulunduğu gün Musa ile Yusuf, muhtarın oğlunu dövdü. Ceset bulunduğunda Yusuf askere küfrederek, milleti galeyana getirmeye çalıştı. Ancak Nihat, Yusuf'u birkaç tokat atarak susturdu, çok kalabalık bir ortamdı, en küçük bir çatışmada onlarca insan ölebilirdi. Leyla ikinci planda olacak ve katilleri rahatlayacaktı. Bu hareketlerin de planlı olabileceğini düşünüyorum. İlk başta söylediğim gibi bu işi kim yapmış, kimler yardım etmiş bilmiyorum, görmedim. Ancak Leyla kaybolmadan önce Yusuf'un yanındaydı, 5 dakika sonra Leyla'nın Yusuf'un yanında olmadığını ve Yusuf'un çevreyi kontrol eder şekilde sağa sola baktığını, Leyla'nın annesi Şükran'ın da birkaç dakika sonra Yusuf'un yanına geldiğini ve Leyla'yı sorduğunu gördüm. Bildiklerim bundan ibarettir. Leyla, Nihat'ın en sevdiği kızıydı, bundan dolayı Nihat'a ders vermek için Leyla'yı seçtiklerini tahmin ediyorum. Bir de muhtemelen çocuğu satacaklar. Çocuk küçük olduğu için tekrar anne-babasını bulması mümkün olmayacaktı, bu benim tahminim, ayrıca köyde dönen dedikodular." ifadeleri yer aldı. (İLKHA)