Mustafa Karakaş/Doğruhaber

Bu ülkede ve dünyada en büyük sorunlardan biri kavram ve tanımlama sorunudur.

Suriye diktatörü Beşer Esed, İhvan Yönetimi darbe ile devrildiğinde “siyasal İslam çöktü” demişti, mutlu olmuştu Mısır darbecisinin başarısına

Ertuğrul Özkök Siyasal İslam’dan sünnilik’i anlarken Hüsnü Mahalli bu kavramı  “Amerikancılık” olarak tanımlıyor.

Abdullah Gül’ün Karar Gazetesinde verdiği röportajdan anlıyoruz ki Gül, Siyasal İslam’ı dindarların İslam’ın siyaset dilini politikada da  kullanması olarak tanımlıyor.

Kavramı buz pistine çevirmişler.

Düşünebiliyor musunuz İhvan’ın devrilmesine “Siyasal İslam bitti” diyen Esed’e destek veren Hüsnü Mahalli aynı kavramı Amerikan yancılığı olarak yorumluyor.

Oysa Mısır darbesini yaptıran Amerika değil miydi?

Esed’e göre “Siyasal İslam İhvan, Mahalli’ye göre Sisi mi oluyor acaba?"

Hoş Hüsnü Mahalli’nin Esed’den farklı düşünme ihtimali var mıdır o ayrı bir konu; ama liberaller ile sosyalistlerin ortak hülyası “siyasal islam”ın bit/iril/mesi"

En başta söylenmesi gerekeni şimdi söyleyelim:  Siyasal İslam sözü yanlış bir sözdür. Zira birden fazla İslam yoktur tek bir tane İslam vardır ve o hem siyasidir, hem ruhanidir, hem dünyevidir hem uhrevidir.

Kavramın Siyasal Müslümanlar olarak kullanılması daha doğru bir tanımlama olur.

Yani siyasal meselelere İslam’ın baktığı yerden bakmaya çalışanlar…

Sayın Gül’ün “Siyasal İslam çöktü” sözüne gelecek olursak;

Siyasal İslam sözü “yanlış olduğu için” onun yerine “Siyasal Müslümanlık çöktü mü?” ifadesini tartışmak gerekir.

Burada bir soru devreye girer:

Siyasal Müslümanlık nerede iktidar oldu ki çöksün?

Eğer Sayın Gül,  Erdoğan iktidarını kastederek “Siyasal İslam çöktü” diyorsa Erdoğan defalarca partisinin İslamcı olmadığını ifade etti.

Kaldı ki, Türkiye’deki kadın ve aile politikasından tutun pek çok politika Siyasal Müslümanlar tarafından eleştirilirken yani siyasal bir Müslümanlık herhangi bir yerde iktidar olmamışken nasıl ve neden çöksün ki…

Bir şeyin çökebilmesi için önceden denenmiş olması, uygulanabilirliğinin test edilmesi gerekmez mi?

Kaldı ki dünya istikbarı siyasal Müslümanların politik alanda başarı elde etmemesi için darbe mekanizmasını bu kadar şedit bir şekilde kullanırken, batılıların deyimi ile demokrasinin ve demokratik değerlerin tüm iddialarını tank paletlerinin altında ezerken acaba çöken siyasal İslam mı yoksa siyasal demokrasi projesi mi?