Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen panel, Adem Çevik tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
CEDAW, İstanbul Sözleşmesi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve 6284 Sayılı Kanun gibi aile kurumunu zedeleyen uygulamaların masaya yatırıldığı panele, konuşmacı olarak HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ve Yeniden Refah Partisi İl Başkan Yardımcısı Mikdat Ertem katıldı.
Aile ilgili düzenlenen kanunların dışardan değil yerli ve milli akıl ile oluşturulması gerektiğini ifade eden Elibüyük, kültürel emperyalizmin pençesinde olan bu toplumu kendi değerleriyle barışık hale getirecek medya ve diğer alanları oluşturmak gerektiğine vurgu yaptı.
Sorunun doğru tespit edilmesinin önemine dikkat çeken Ertem, insanlığın başındaki en büyük problemin kesinlikle Siyonizm olduğunu söyledi.
Sevim ise yıkılan aile kurumunun kurtuluşuyla ilgili çalışmalarda başarıya ulaşılması halinde hem ülkeye hem İslam dünyasına hem de insanlık için örnek olacak bir adımın atılması söz konusu olacağını belirtti.
"Enkaz büyük ama çözümsüz değil"
Aile ilgili yasaların metinleri hazırlanırken yerli ve milli akılla değil Avrupalı hukukçulardan istifade edilmesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Elibüyük, "Aslında enkaz büyük ama çözümsüz değil. Zira biz yaklaşık yüzyıla yakındır koca bir sistemin oluşturduğu enkazı konuşuyoruz. Aslında düğmeyi baştan yanlış ilikledik. Türk Medeni Kanunu hazırlanırken ilk önce kendi hukukumuzu oluşturmak için bir çalışma yapılıyor. Yapılan çalışma yeteri kadar devrimci gelmiyor. Bu sefer medeni kanunun tamamı İsviçre'den alınıyor. Bu metinler oluşturulurken yerli, milli akılla değil daha çok Avrupalı hukukçulardan istifade ediliyor." dedi.
"Batı kendi hukukumuzu oluşturmakta bize bir şey vermiyor"
Yapılan düzenlemelerin neresinden tutulursa tutulsun elde kaldığını belirten Elibüyük, "Kanunun bir bütün olarak Avrupa'dan ithal edilmesini mi konuşalım, bu yasalar oluşturulurken yerli aklın devre dışı bırakılmasından mı konuşalım, kendi kadim medeniyet değerlerimizi dikkate almayıp tamamen Batı hayranlığı üzerinden oluşturulan bir aklı mı konuşalım? Bu topluma yıllardır bir handikap yaşatılmış. Bu noktada çözüm çok zor değil. Bütün bu çıkmazlarımızın çözümünü kendi medeniyet değerlerimize, örf, adet ve geleneklerimize dönerek hareket etmek zorundayız. Bunu ifade ederken tabi bir Batı düşmanlığı üzerinden okumamak lazım. Batıdan teknik, bilim, ilim konusunda alacağımız çok şey var ama Batı kendi hukukumuzu oluşturmakta bize bir şey vermiyor." diye konuştu.
"Bu toplumu kendi değerleriyle barışık hale getirecek medyayı ve diğer alanları oluşturmalıyız"
Batı'nın aileyi ve bireyi tükettiğini, bunların yerine başka şeyler koyduğunu ve bunun bize dayatıldığını hatırlatan Elibüyük, şu ifadeleri kullandı:
Kültürel bir emperyalizmin pençesindeyiz. Bütün televizyonlarda oynatılan dizilerden tutun, reklamlara kadar hangisi bizi ifade ediyor. Toplumun yüzde birine bile denk gelmeyen bir yaşam pazarlanıyor. Evet, çözüm önerilerini konuşalım ama çözümden önce doğru teşhisi koymamız lazım. Meseleye parça parça değil bir bütün olarak ele almamız lazım. En baştan yasalardan başlamak üzere kültürel emperyalizmin pençesinde olan bu toplumu kendi değerleriyle barışık hale getirecek medyayı ve diğer alanları oluşturmalıyız.
Panele katılıp çözüm üretmesi gerekenlerin katılım sağlamadığını bunun da sorunun çözüme kavuşturulmak istenmediği anlamına geldiğini söyleyen Yeniden Refah Partisi İl Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Klinik Psikolog olan Mikdat Ertem, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük'ün işin doğru tespit edilmesi gerektiğini belirten konuşmasına değinerek yaşanan sorunun aslında küresel bir sorun olduğunu ve bu sorunun arka planında Siyonizm'in yattığını ifade etti.
"İnsanlığın başındaki en büyük problem kesinlikle Siyonizm'dir"
Ertem, "Biz, sorunu doğru tespit edemezsek çözümü de doğru oluşturamayız. Meselemiz lokal olarak kadın sorunları, şiddet, nafaka meseleleri, genç evlilikler gibi sorunlar ama bunlar yüzlerce sorundan sadece birkaç tanesidir. Dünya çapındaki en büyük problem, insanlığın başındaki en büyük problem kesinlikle Siyonizm'dir. Bunu eğer doğru anlayamaz, bu konuda ilgi sahibi olamazsak ne Afganistan'da olan biteni ne Libya'da olan biteni ne uzak Asya'da ne Ortadoğu'da ne aile içerisinde ne hastalıklarla ne ekonomi ile ne de dünya kapitalizminde olan biteni anlayamayız. Problem çok büyük. İnsanlık tarihinde birçok alanda büyük manipülasyonlar yapılmıştır. Bunları burada sıralamak mümkün değildir. Ancak bir örnek ile anlatabiliriz. Amerika'nın keşfinde bile Amerika'yı işgal eden haydutların hepsi Siyonist'tir. 5 bin 700 yıllık bir organizasyondan bahsediyorum. Bunlar Amerika'yı işgal ederken yapıkları katliamın sayısı 70 milyondur. Bu o zaman dünya nüfusunun 5'te birine denk geliyordu." şeklinde konuştu.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ise aile kurumunu yıkan yasalar hakkında şu ifadelere yer verdi:
"Bu çalışmalarla eğer eninde sonunda başarıya ulaşırsak, bu hem ülkemiz hem İslam dünyası hem de insanlık için örnek olacak bir adımdır. Çünkü az evvel Mikdat Bey'in de ifade ettiği gibi dünyanın en büyük belası Siyonizm'dir. Siyonizm dünyadaki Batı'nın karargahıdır. Problem bu karargâhın karşısında hakkı temsil eden bir karargâhın olmamasıdır. Erbakan Hocamız, bu problemi çok iyi teşhis etti. Tedavisi için de gerekenleri yaptı. Dünyada hiçbir lidere nasip olmayacak bir şeyi 8 ay gibi kısa bir sürede D8'i kurdu. Gayesi bütün insanlığa iyilik yapmaktı. İkinci adım D, üçüncüsü D olacaktı. Böylece Siyonizm'in karşısına bir güç olarak çıkıp insanlığı daha fazla ifsat etmelerine karşı koyabilecekti. İnşallah hep beraber çalışarak Hocamızın bize emanet bıraktığı mirası hayata geçirelim. Bu işin başka çaresi yok." (İLKHA)