DİYARBAKIR- Okullarda başörtüsünü yasaklayan, öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları belirleyen yönetmeliğe, toplumun her kesiminden tepkiler durmadan gelmeye devam ediyor. Tesettüre Çağrı Platformu`na (TESÇAĞ) üye, Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi Temsilcisi Fırat Taşçıgil, bir basın açıklaması düzenleyerek, Müslüman camianın bütün girişimlerine ve karşı çıkışlarına rağmen kulaklarını tıkayan hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın tesettür hususunda yasakçı genelgelerinin hala devam edildiğine vurgu yaptı.
"Başbakan Laf Cambazlığı Yapıyor"
Taşçgil, Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığının inatçı tavırlarını anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, Başbakan`ın Urfa`da yaptığı açıklamasına ise akıl sır erdirmediklerini ifade etti.
Başbakan Erdoğan`ın `Biz okullarda başörtüsünü serbest kıldık` sözüne göndermede bulunan Taşçigil, bu ifadenin, demagoji ve laf cambazlığından öte bir anlam ifade etmediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan`ın `Biz okullarda başörtüsünü serbest kıldık` sözüne göndermede bulunan Taşçigil, bu ifadenin, demagoji ve laf cambazlığından öte bir anlam ifade etmediğini söyledi.
"AKP Hükümeti, Diğer Hükümetlerin Yapmadığı Yasağı Netleştirilmiştir"
Taşçıgil, Allah`ın kesin bir emri olan örtünme çağının erginlik çağı olduğunu ve bununda coğrafyamızda 12-13 yaşlar arasında olduğu tespitinde bulunarak basın açıklamasını şöyle sürdürdü: "Herkesin malumu olduğu üzere, Ak Parti Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı çıkartmış oldukları genelge ile İmam Hatip Okulları ve diğer okulların Kur`an-ı Kerim dersleri haricinde kalan ortaokul ve lise bölümlerinde `Başlar açık olacak` ibaresini kullanmak sureti ile açıkça başörtüsünü okulların bu kademelerinde yasak hale getirdi. Yüce Allah`ın nezih dinine muhalefet etmiş ve baş kaldırmışlardır. Hal böyle iken kelime oyunlarıyla Müslüman halkı yanıltıcı beyanlarını ahlaki ve etik bulmadığımız gibi, onların bu hileli tutumlarını deşifre edip tesettüre karşı yasakçı tutumlarının hakikatini olduğu gibi halkımızın dikkatine sunarak halkın doğru bilinçlenmelerini temin etmeye aralıksız devam edeceğiz. Bu yasakçı ve zalimane genelge ile eski genelge arasında bir farkın olmadığını söylüyoruz. Hatta AKP Hükümeti bu konuda diğer hükümetlerin yapamadığını/yapmadığını yapmış yasak netleştirilmiştir. Bu iyi bilinmelidir ki bir ferdin dahi olsa inanç hürriyetinin kısıtlanmasını insan haklarının en temeli olan kısma bir saldırı olarak değerlendiriyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz"
"Bu yasakçı genelgenin yayınlanmasından cesaret alan bazı kendini bilmez din, inanç ve değerler fukarası ve mahrumu olan bazı sivil toplum kuruluşları ve özel firmalar hortlamaya başlamışlar" diyen Taşçıgil, bu şahısların Müslüman bayanın haya, edep, ahlak ve erdem nişanesi olan tesettürü çağdışılık olarak vasıf etmeye kalkıştıklarını belirterek, "Bu yasakçı zihniyete sahip olup deşifre olanlarından Aras kargo, Carrefoursa, İstanbul Barosu vs. şirketlerin yanında yer alan ve son zamanlarda tesettürlü bayanlara sıkıntı çıkarıp belgelerini almaya engel olan yasakçılardan bir tanesi de, Türk Mühendis Mimarlar Odaları Birliği(TMMOB) ne üye Gıda Mühendisleri Odası olmuştur. Bu yasakçı kuruluş, özel bir ekmek fabrikasında çalışan mesture bacımız Mühendise Betül Koç`a başörtüsünden ötürü kendisine lazım olduğu halde hak ettiği belgesinden mahrum etmektedir. Taşları bağlayıp Köpekleri salıvermek Hükümetin bu icraatına denir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Karma Eğitim Müslüman Halkın Tamamen Zararınadır
Taşçıgil basın açıklamasının devamında, karma eğitim sisteminin Müslüman halkın tamamen zararına olduğunu belirterek, uygulamanın Müslüman halkın tüm karşı çıkmalarına rağmen uygulamadan kaldırılmadığını söyledi. Kız, erkek ayrı okullarda okumak isteyen öğrencilerin ve velilerinin istekleri doğrultusunda ayrı okulların oluşturulmasının Müslüman halkın en doğal hakkı olduğunu açıklayan Taşçıgil, hükümetin bu konuda ivedilikle adım atmasını ve ayrı okullar tahsis etmesini de sözlerine ekledi.
"Kamusal alan, özel alan ve sektörler bütün iş ve memuriyet ortamlarında her platformda kayıtsız şartsız olarak bu anlamsız ve zalimane tesettür yasağına bir an önce anayasal güvence ile son vermelidir" diyen Taşçıgil, basın açıklamasını daha sonra, "Bu isteklere muhalefet söz konusu ise, halkoyuna gidilmeli bir referandum ile herkes kendi boyunun ölçüsünü anlamalıdır. Bu minvalde, Hükümet tarafından çıkarılan yasakçı genelgeyi, başörtüsüne kafa takan özel ve kamu kurum ve kuruluşlarının tümünü en üst perdeden kınıyor ve lanetliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Taşçıgil son olarak "Sizin yasaklarınız varsa bizim de kale gibi iman ve direnişimiz vardır" şeklinde basın açıklamasını bitirdi. (Osman İçli-İLKHA)