DIŞ HABERLER SERVİSİ 

ABD’nin Savunma Bakanlığı (Pentagon) için raporlar yazan ve Washington yönetimini yönlendiren Rand Corporation, geçtiğimiz günlerde Türkiye raporunu yayınladı. Darbe çığırtkanlığının yapıldığı raporda, Türkiye ordusu hakkında "Orta kademe askerler rahatsız; yeni bir darbe girişimi bile olabilir" ifadelerinin kullanılması dikkatlerden kaçmadı. CIA bu girişimi ile yeni bir senaryo çerçevesinde fitne stratejini yürürlüğe koymuş oldu. Birçok savaşın baş müsebbibi olan CIA’nın yan kuruluşu olarak çalışan düşünce kuruluşlarından Rand Corporatıon, kendi alanında önde gelen bir düşünce kuruluşudur. Bünyesinde ABD’de önemli görevlerde bulunan Morton Abramowitz, Graham Fuller, Richard Holbrooke, Paul Wolfowitz ve Richard Perle gibi Yahudi asıllı sosyal bilimler uzmanını bulunduran bu şirket Türkiye’de yakından tanınan “Hudson Enstitüsü” gibi başka kuruluşları da yetiştirip sahaya sürmüştür.

RAPOR UZUN ANCAK İKİ KONU DİKKAT ÇEKİYOR

Yayınlanan raporda Türkiye ile ilgili çok uzun analizler ve hedefler ortaya konsa da dikkatleri çeken iki tespit bulunuyor ki bunları es geçmek mümkün değil. Hatta bu iki meselenin Türkiye kamuoyunda yeterince konuşulmaması, gündem yapılmaması biraz garip denilebilir.

Bu iki konu kısaca:

“1- Güvenilir bir stratejik ortaklık için “demokratik muhalefet” ile işbirliği yapılmalıdır. Rapor, bu muhalefetin 2023 yılında iktidara gelebileceğini ve ABD, NATO ve AB ilişkilerinde daha uzlaşmacı olabileceğini de ifade etmektedir.

2- ABD ordusu ile TSK liderliği arasındaki diyalog, Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın artan önemi dikkate alınarak derinleştirilmelidir. Raporda, TSK’nın orta düzeydeki rütbelilerinin mevcut komuta kademesinden memnun olmadıkları ve darbe yapabilecekleri de vurgulanmaktadır.”

RAPORDA: ‘DEMOKRATİK MUHALİFLERLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALI’ DENİLMİŞ…

Hal böyle iken bu raporun “Demokratik Muhalefet” ile kimi veya hangi koalisyonu kast ettiği önemlidir. En az bunun kadar “Bu muhalefetin iktidar olması için de bir şeyler yapılmalı mı, yapılmalıysa bunlar nelerdir, mesela muhalefet cephesini genişletmek ve hepsini en uygun adayın çatısı altında toplamak bunlardan olabilir mi?

İkincisinin birincisinden aşağı kalır yanı yok. Raporda bir yandan Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın pozisyonunun gelişmesinden bahsediliyor diğer yandan TSK’nın “Orta kademe askerler rahatsız; yeni bir darbe girişimi bile olabilir” ifadeleri kullanılarak “Darbe yapabilecekleri” tespiti yapılmakta.

Hatırlanacağı gibi Türkiye daha önce “Genç Subaylar Rahatsız!” manşeti atılan dönemler yaşadı. Bu manşetleri atanlar içeriden insanlardı. Şimdi ise aynı tespit dışarıdan birileri tarafından yapılıyor.

Bu konuda dikkat çekici noktalar var: TSK içerisinde orta düzeydeki komuta kademesinin memnun olmadığı gerçeği varsa ve bu şirket bunu bilecek kadar TSK içinden istihbarat alabiliyorsa gariptir. Bu tespit doğru ise yani rahatsız bir subay kesimi varsa Askeri istihbarat ve MİT bundan haberdar mı, haberdar değillerse büyük bir açık var demektir. Ama haberdarlarsa bununla ilgili ne yapıyorlar? Bu konuda hiçbir açıklamanın olmaması da ayrıca kafaları karıştırmaktadır.

CIA VE BND YILLARCA BİRÇOK HÜKÜMETİ GİZLİCE DİNLEDİ

Öte yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ile Batı Almanya’nın Dış İstihbarat Servisi (BND), ortak kurdukları paravan bir şirket ile Türkiye dahil 130 ülkeye gizli iletişim cihazı sattığı ve bu cihazlarla ülkeleri dinledikleri ortaya çıktı. Washington Post gazetesi ve Almanya’nın kamusal yayın kuruluşu ZDF, İsviçre'nin kamusal radyo televizyonu SRF'nin ortak araştırma haberi gizli CIA ve BND belgelerine dayanarak hazırladığı ortak haberde, söz konusu iki teşkilatın, "Cyrpto AG" şirketinden satılan cihazlar aracılığıyla 130'den fazla ülkeyi gizlice dinledikleri ve bunu "yüzyılın istihbarat darbesi" olarak nitelendirdikleri belirtildi.

Üç medya kuruluşunun #Cryptoleaks (Crypto sızıntıları) etiketi altında yayımladığı araştırma, gizli CIA ve BND belgelerine dayanıyor. 2. Dünya Savaşı'ndan beri küresel çapta istihbarat servisleri için kripto cihazları ve iletişim hatları üreten İsviçre merkezli Crypto AG şirketinin gizli sahibinin CIA olduğu, bu operasyonu BND ile birlikte yürüttüğü belirtildi. CIA ile BND ajanları, ayaklarını uzatıp Crypto AG'nin satış yaptığı istihbarat servislerinin iletişimlerini dinliyor ve onların tüm sırlarına vakıf oluyordu.

ÜLKELERİN SAYISI 130'U AŞIYOR

Crypto AG'nin satış yaptığı ülkelerin sayısı ise 130'u geçiyor. İran, Libya, Arjantin, Şili'den İspanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan ve Türkiye gibi NATO müttefiklerine kadar herkes var.

CIA'in 'Minerva', BND'nin 'Rubicon' kod adını verdiği ve on yıllarca sürdürdüğü bu operasyonun Soğuk Savaş'ın en sıkı saklanan sırlarından biri olduğu, BND'nin 1990'ların başında ifşa olma korkusuyla operasyondan çıktığı, CIA'in de şirketin hisselerini 2018'de sattığı, ama Crypto AG ürünlerinin hala 12'den fazla ülkede kullanıldığı kaydedildi.

Haberde ABD ve Batı Alman istihbarat servislerinin on binlerce kişinin katledilmesini bilmelerine rağmen seslerini çıkarmadıklarının altı çizildi.

ZDF'nin görüş aldığı Helmut Kohl'un başbakanlığı döneminin Alman gizli servisleri koordinatörü Bernd Schmidbauer, "Rubicon kesinlikle dünyanın bir nebze daha güvenli olmasını sağladı" savunmasını yaptı. ZDF'nin bu yorumla ilgili görüşünü aldığı İngiliz Warwick Üniversitesi'nin Uluslararası Güvenlik dalı profesörü Richard J. Aldrich, "Orası çok tartışılır, ama muhtemelen tarihin en önemli istihbarat operasyonuydu, gelmiş geçmiş en cüretkar ve skandal operasyonlardan biri " dedi.