Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Titanik’in hikayesini duymuşsunuzdur.
Aslında insanoğlunun kibrinin hikayesidir o!
1909’da yapımına başlanan yaklaşık 12 bin kişinin yapımında çalıştığı 20. Yüzyılın başlarındaki şaheserdi o.
1912 yılında yapımı tamamlandığında o artık dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. 3547 kişilik kapasitesi vardı.
İnanılmaz derecede büyük ve o devrin muazzam teknolojisi ile yapılmıştı. 269 metre boyu, 52 bin 310 ton ağırlığı vardı
Yaptığı şeylerde azıcık başarı elde edince müstekbirleşen insanoğlu Titanic meselesinde de gerçek yüzünü gösterdi.
“Tanrı bile bu gemiyi batıramaz” dedikleri gemi su üstünde 5 gün bile kalamadı.
10 Nisan 1912’de İngiltere'den yola çıkan gemi, 4. Günün bitiminde yani 14 Nisan’ın son saatlerinde buz dağına çarpmış ve batmıştı…
Diyeceksiniz ki Titanic nerden esti böyle….
1 Ekim 2019… Yer Çin’in başkenti Pekin…
Çin Komünist rejiminin 70. yıl dönümü dolayısı ile askeri geçit töreni düzenleniyor.
Nükleer füzeler… insansız uçaklar… radar sistemleri… sistemler, tanklar, zırhlı araçlar… Beşinci nesil hayalet savaş uçakları… Rengarenk elbiseler giymiş, muntazam disiplinli on binlerce asker, öğrenciler…
Tiananmen Meydanı tıklım tıklım..
Korkunç bir gövde gösterisi..
Diyeceksiniz ki bunu tüm ülkeler yapmıyor mu?
Ama azıcık sabır… sadede geliyorum
Doğu Türkistan’da soykırım suçu işleyen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping konuşma yapıyor.
Cümlesi şu: Hiçbir güç Çin’i durduramaz.
Evet, cümlesi bu…
Bundan sadece 5 ay önce söylenmiş bir söz bu…
Titanik müstekbirlerinin “Bu gemiyi tanrı bile batıramaz” sözüne ne çok benziyor.
Peki, sonra ne mi oldu?
5 ay önce kibrinden burnunun ucunu göremeyen Devlet Başkanı Şi Cinping vatandaşlarından -daha doğrusu virüsten- korunmak için maske ile ziyaret gerçekleştirebiliyor.
5 ay önce “Hiçbir güç Çin’i durduramaz” diyen Şi Cinping’in ülkesine dünyada hiçbir ülke sefer düzenlemiyor ve Çinlilerin kendi ülkelerine gelmesini istemiyorlar.
Titanic’i bir buz dağı batırdı.
Belki de Koronavirüs Çin’in buzdağıdır..