İşgalci ABD'nin sözde "Yüzyılın Anlaşması" adıyla açıkladığı ihanet ve şer planına tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor.

Bu kapsamda emperyalist ABD ve siyonist terör çetesinin Filistin'i işgal planına tepki göstermek için 9 Şubat 2020 Pazar günü Diyarbakır İstasyon Meydanı, İstanbul Yenikapı ve Sakarya Kent Meydanı'nda Kudüs'e sahip çıkmak amacıyla düzenlenecek mitinglere de destek çağrıları devam ediyor.

İşgal planına tepki göstermek için düzenlenecek bu mitinglere herkesin katılması gerektiğini ve tüm Müslümanların Kudüs'e sahip çıkması gerektiğini belirten Göral, "Bugün bizler Kudüs'ü teslim edersek yarın İstanbul'u, Mekke'yi, Medine'yi ve Bağdat'ı da teslim edeceğiz." uyarısında bulundu.

Emperyalist ABD'nin Başkanı Trump'ın işgalci terör çetesinin güvenliğini merkeze alan ve Filistinlileri ebediyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen "Yüzyılın Anlaşması" adını verdiği şer planını açıkladığını anımsatan Göral, "Geçtiğimiz günlerde ABD'ye ile ABD israil terör devleti aralarında anlaşmalı olarak bir anlaşma yaptılar. Bunu da 'yüzyılın anlaşması' diye şeklinde lanse ettiler. İşin acı tarafı bu 'yüzyılın anlaşması'nı Müslüman bildiğimiz bazı Arap ülkeleri de maalesef sevinçle karşıladılar ve desteklediler. En acı olanda budur." dedi.

"Kudüs bizim için semboldür"

Müslümanlar birleşmedikçe Kudüs'ün özgürleşmeyeceğine dikkat Çeken Göral, Müslümanlara vahdet çağrısında bulunarak, "Öncelikle Müslümanlar olarak birliğimizi ve beraberliğimizi sağlamalıyız. Kudüs ve Filistin gibi çok önemli bir konuda bile maalesef ki Müslümanlar olarak birlikte karar alamıyoruz ve birlikte mücadele edemiyoruz. İşin içinde menfaatler, başka hesaplar girmektedir. Burada aynı şekilde israil ve Amerika'nın oyunu, diğer bazı Müslüman ülkelerin dayatması, onların da bu oyuna gelmesiyle şu anda böyle bir durum söz konusu. Ama bu kabul edilebilir bir durum değil ve Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir. Kudüs bizim için semboldür, bizim için en değerli mukaddes sayılan ibadet yerlerimizden biridir." ifadelerini kullandı.

"Kudüs mitinglerine herkes katılmalı ve destek vermelidir"

Göral, "Yüzyılın Planı" denilen şer planının içeriğinin Filistin'in küçültülmesi, Kudüs'ün bütünüyle işgal edilmesi, Filistinlilerin vatanlarından çıkarılması hükümlerinden ibaret olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Müslümanlar olarak biz bunu kabul etmiyoruz. Yıllardan beri israil peyderpey Filistin'i işgal etti ve şu anda da Kudüs'te işgal aşamasında. Bu işgali ise illegal olan bir anlaşmayla meşru bir hale getirmeye çalışıyor. Kanunsuz olan bir anlaşmayı da kanun çerçevesine koymaya çalışıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu nedenle Müslümanlar olarak bu konuda tepkimizi ortaya koymamız, dile getirmemiz gerekiyor. Bu konuda Peygamber Efendimiz, 'bir kötülük gördüğünüzde bunu elinizle düzeltin, elinizle düzeltemezsiniz dilinizle düzeltin, dilinizle düzeltemezseniz de kalbinizle buğz edin ve bu da imanın en zayıf noktasıdır' buyuruyor. Burada bizim elimizden belki silah alıp israilin üzerine gidemeyebiliriz ama en azından Müslümanlar olarak tepkimizi dile getirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin çeşitli illerindeki sivil toplum kuruluşlarımızın düzenledikleri mitinglere katılarak destek vermemiz gerekiyor ve mahşer günü Allah'ın (Celle Celaluhu) huzuruna çıktığımızda ise en azından bu konu ile ilgili olarak, 'Yarabbi benim elimden bu geliyordu ve ben bunu yaptım' diyebilelim. Sivil toplum kuruluşlarımızın Kudüs ile ilgili düzenleyecekleri Kudüs mitinglerine katılmamız gerekiyor. Mitinglere herkesin katılım sağlaması ve desteklenmesi gerekiyor. En azından tepkimizi bu şekilde dile getirmeliyiz. Elimizden gelen bu ise bunu yapmalıyız. Daha fazla ne geliyorsa onu da yapmalıyız.

 

"Müslümanlar olarak bu anlaşmayı asla kabul etmiyoruz"

"Yüzyılın anlaşması' diye bir anlaşma bizim için yok hükmündedir" diyen Göral, "Yani bu haksız işgali, haksız anlaşmayı, 'yüzyılın anlaşması' denilen bu anlaşmanın bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Biz bu anlaşmayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Müslümanlar olarak bu anlaşmayı asla kabul etmediğimizi her platformda dile getirmemiz gerekir. Bu anlaşmayı nefretle ve esefle kınıyorum. Kudüs maneviyatı çok büyük bir şehirdir. Kudüs İslam için çok önemlidir. Peygamber Efendimiz de miraca Mescid-i Aksa'dan yükselmiştir ve beş vakit namaz Müslümanlara Mescid-i Aksa'dan farz kılınmıştır. Kudüs uzun bir süre Müslümanların kıblesi olmuştur." şeklinde konuştu.

"Hazreti Ömer, Selahattin Eyyübi ve Abdulhamit Han gibi Kudüs'e sahip çıkmalıyız"

Göral, İslam dünyasının Filistin'in başkenti olan Kudüs'ü, işgalci, siyonist ve emperyalist güçlerin eline bırakmayacağını ve bu anlamda Müslümanların sonuna kadar mücadele etmesi gerektiğini belirterek, "Tarihe bakacak olursak Yahudiler hiçbir zaman boş durmamış, haçlı seferleriyle Hıristiyanlar Kudüs'ü işgal etmişlerdir. Ama Selahattin Eyyubi savaşarak Kudüs'ü fetih etmiş, Müslümanlara teslim etmiştir. Daha sonra ikinci Abdülhamit döneminde yine Yahudiler paralar teklif etmişlerdir. Menfaatler teklif edilmiştir. Fakat Abdulhamit Han, 'bu topğraklar İslam toprağıdır ve bu toprakların her karışı kan ile yoğrulmuştur, kan ile alınmıştır ancak kanla verilir' diyerek bu teklifi reddetmiştir ve bu da kendisinin tahtının devrilmesine neden olmuştur. Buna rağmen Abdülhamit Han yine Kudüs'ü Yahudilere teslim etmemiştir. Fakat Yahudiler çeşitli entrikalarla ve oyunlarla Kudüs işgal girişimlerine başlamışlar, 1947 yılından itibaren ve daha öncesinden periyodik olarak işgal girişimi başlatılmış ve günümüze kadar da peyderpey Filistin, Lübnan ve çevresini işgal ederek, bugünkü duruma gelmiştir." diye konuştu.

"Kudüs İslam ümmetinindir ve İslam ümmetinin kalacaktır"

Kudüs'ün Müslümanlar için çok önemli olduğunu dikkat çeken Göral, "Şu anda da artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Kudüs gibi Müslümanlar için kutsal sayılan bir şehrin bu şekilde işgal edilmesi ve Yahudi dipçikleri altında olması bizlere ıstırap veriyor. Bir Müslüman rahat bir şekilde uyuyorsa ve Kudüs'ü kendine dert etmiyorsa, bu o Müslüman için bir zafiyettir. Bunu iyi düşünmek lazım ve Müslümanlar olarak kesinlikle elimizden ne geliyorsa bu konuda yapmamız gerekiyor. Bugün Kudüs, yarın İstanbul, diğer gün de Gaziantep ve Diyarbakır işgal edilecektir. Yani bizler Yahudilere sadece Kudüs'ü vermekle kurtulamayız. Onların Arz-ı Mev'ud yani onlar için 'vaat edilmiş topraklar' tamamıyla işgal edilmedikçe Yahudiler durmayacaktır. Kudüs de bu adımın ilk ve en büyük aşamasıdır. Bugün bizler Kudüs'ü teslim edersek yarın İstanbul'u, Mekke'yi ve Medine'yi ve Bağdat'ı da teslim edeceğiz. Bunları iyi düşünmek, iyi hesap etmemiz lazım. Dünya Müslümanları olarak bunun hesabını yapmalıyız. Eğer bu mukaddes toprakları kan ile alamazsak ancak kan ile veririz. Bunu halka çok iyi anlatmamız gerekir. Bu tepkimizi en yüksek noktadan ve en iyi şekilde anlatmamız gerekir. Kudüs İslam ümmetinindir, İslam ümmetinin kalacaktır. Kudüs'ü almaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Kudüs ilelebet inşallah Rabbimin izniyle ve yardımıyla böyle olacaktır." dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)