BM Güvenlik Konseyi, Suriye'nin kuzey batısında İdlib'de artan gerilimi ve çatışmaları görüşmek üzere acil toplandı.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen İdlib'de insani bir felaket yaşandığını söyledi. Yaşananların Türkiye sınırındaki siviller için ağır sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Çözümün uluslararası iş birliğinden geçtiği mesajı verdi.

'Suriye'de aralık ayından bu yana 376 kişi öldü'

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock da aralık ayından bu yana Suriye'de 373 sivilin ve 3 insani yardım çalışanının öldüğünü söyledi.

Yerinden edilen 144 bin sivilin Türkiye'nin kontrolündeki Afrin, Azez ve El Bab'a gittiği bilgisini paylaştı.

'Rejim tekrar saldırırsa ağır cezalandırılacaklar' 

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada, Suriye'deki krizin kimyasal silah kullanımından, ''zalim bir rejimin kendi halkına karşı işlediği suçlara'', iç savaştan ''başarısız bir devletin terör rejiminin neden olduğu insani krize'' ve uluslararası barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit teşkil etmesine kadar yaklaşık 10 yıldır konseyde görüşüldüğüne ancak hiçbir şeyin değişmediğine ve tehlikenin daha da büyüdüğüne dikkati çekti.

Şam'da küçük bir zümre tarafından yönetilen ve Suriye'nin bir kısmını kontrol eden bir rejimin 3 Şubat'ta kasıtlı olarak Türk güçlerini hedef aldığını ve bu saldırıda 7 asker ile bir sivil personelin hayatını kaybettiğini hatırlatan Sinirlioğlu, TSK'nın meşru müdafaa amaçlı derhal karşılık verdiğini ifade etti.

Türkiye askerlerinin Türkiye ve Rusya arasında Eylül 2018'de imzalanan mutabakat gereği İdlib'de istikrarı ve kentin gerginliği azaltma bölgesi olarak kalmasını sağlamak için orada olduğunu ve TSK'nın sonuncusu da dahil olmak üzere tüm konuşlandırmalarının Rus yetkililerle koordineli bir şekilde yapıldığını anlatan Sinirlioğlu, tüm uyarılara rağmen rejimin 3 Şubat'ta Türkiye pozisyonlarına ateş açtığını vurguladı.

Sinirlioğlu, rejimin saldırısı üzerine Türkiye'nin askeri gözlem noktalarını korumak ve garantör ülke olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek, gerginliğin tırmanmasını engellemek için İdlib'e ek birlikler konuşlandırmak zorunda kaldığını söyledi.

Büyükelçi Sinirlioğlu, ''Bazı gözlem noktalarımız rejim savaşçıları tarafından kuşatılmış durumda ve bugün de rejim hava saldırılarıyla bombardımana devam etti.'' dedi.

"Suriye rejimi, Türkiye'yi kirli bir savaşının içine çekmek istiyor"

Suriye halkının meşru taleplerini karşılamayı reddeden bir ''tiran'' yüzünden yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiğini, sayısız kişinin işkence gördüğünü, kaybolduğunu, tutuklandığını, Türkiye'nin Suriye nüfusunun beşte biri olan yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını aktaran Sinirlioğlu,''Şimdi de bu rejim Türk askerlerini hedef alarak benim ülkemi kirli savaşının içine çekmek istiyor.'' diye konuştu.

Sinirlioğlu, Türkiye'nin siyasi bir çözüme inandığını belirterek, ''Ancak Türkiye asla hiçbir saldırgan eyleme tolerans göstermeyecek. Türkiye'nin güvenliğini ve Türk askerlerini hedef alan hiçbir saldırı cezasız kalmayacak. Meşru müdafaa hakkımızı kullanmakta asla tereddüt etmeyiz. Burada kırmızı çizgimizden bahsetmiyorum, bu bir uyarı.'' ifadelerini kullandı.

Suriye rejimine bu ayın sonuna kadar mevcut pozisyonlarından çekilmesi ve rejim destekçilerine de bu yönde gerekli adımları atması çağrısında bulunan Sinirlioğlu, uluslararası topluma da Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarına saygı göstermesi çağrısı yaptı.

"12 Ocak'ta varılan ateşkes, 6 bin 500 defa ihlal edildi"

Rusya'nın da garantör ülke olarak İdlib'e askeri operasyonlar ve saldırıların önlenmesi ve mevcut statükonun korunmasını sağlamak için gerekli tüm önlemleri alma taahhüdünde bulunduğunu ancak geçen mayıstan beri rejim güçlerinin ateşkesi en az 20 bin kez ihlal ettiğini, 1500 sivilin öldüğünü ve 800 bin kişinin yerinden edildiğini ifade eden Sinirlioğlu, 12 Ocak'ta varılan yeni ateşkesin yine rejim tarafından 6 bin 500 defa ihlal edildiğini söyledi.

Rus yetkililerle, askeri düzeyde çatışmaları önleme de dahil, her düzeyde temasları sürdürdüklerini ve bu temaslardan Soçi mutabakatına bağlılığın yenilenmesini ve İdlib’de başlangıçtaki duruma dönülmesini beklediklerini belirten Sinirlioğlu, ''Türkiye, birliklerini çekmeyecek ve gözlem noktalarını terk etmeyecek.'' dedi.

ABD'den Türkiye'ye destek

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft, İdlib'deki yıkımın boyutuna bakıldığında ne ateşkes ne de siyasi çözüm konusunda Rusya ve rejime güvenilebileceğini ve Astana sürecine artık inanmadıklarını belirterek, BM Suriye Özel Temsilcisine acil kapsamlı ve denetlenebilir bir ateşkesin sağlanması çağrısı yaptı.

Craft, Esed rejiminin İdlib'de Türk gözlem noktasına saldırısını hatırlatarak, "NATO müttefikimiz olan Türkiye’nin, Esed rejiminin saldırılarına karşı kendini savunma amaçlı meşru cevabını ABD olarak tam destek veriyoruz." dedi.

Birleşmiş Milletlerin Alman Büyükelçisi Christoph Heusgen de, rejimin Türkiye gözlem noktalarına saldırılarından derin kaygı duyduklarını belirterek, "Rejimin gerilimi tırmandırması kabul edilemez" dedi.

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce de İdlib'de uzun süredir ''en kötü kabus''un yaşandığını söyledi.

Pierce, ''Türkiye, İdlib'de barışçıl bir çözüm bulmak ve milyonlarca Suriyelinin mülteci konumuna düşmesini engellemek için çaba gösterdi ama Suriyeli makamların mutabakatı görmezden geldiğine şahit oluyoruz. Birçok ateşkes ilan edildikten bir iki gün sonra ihlal edildi. Artan gerginliğin halihazırda 3 buçuk milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'ye etkisinden derin endişe duyuyoruz.'' diye konuştu.

Rusya

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzia, Hayat Tahrir el Şam'ın Gerginliği Azaltma Bölgesi İdlib'i ele geçirdiğini ve 2019'un sonunda 1400'den fazla terör saldırısı düzenlediğini belirterek, ''Suriye hükümetinin topraklarının kontrolünü yeniden kazanmaya çalıştığını'' savundu.

Türkiye ile temasta olduklarını söyleyen Nebenzia, Türkiye ve Rusya askerlerinin hayatını kaybetmesini trajik olarak nitelendirdi.

BM temsilcileri, çözümün uluslararası iş birliğiyle mümkün olacağı mesajı verdi. 

Öte yandan Meksika'da temaslarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve Rusya ordularının İdlib'deki durumu düzeltmek için çalıştığını söyledi. 

Kaynak, TRT Haber