BİR AYET-İ KERİME
"Allah’ın mescitlerini, yalnızca Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekâtı veren, Allah’tan başkasından korkmayan kişiler onarabilir."
(Tevbe Suresi, 18)
BİR HADİS-İ ŞERİF
“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır.
Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır.
Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır.
Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:
Allahım! Ona merhamet et!
Allahım! Onu bağışla!
Allahım! Onun tevbesini kabul et! diye ona dua ederler.”
(Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272)
BİR HİKMETLİ SÖZ
“Camiye dikey olarak gel, yatay olarak zaten geleceksin.”
(Necip Fazıl Kısakürek)