Gıda mühendisi Betül Koç, 2012 Ocak ayında Sakarya Üniversitesi’nden mezun oldu. 25 Kasım 2012’de Sultanbeyli Rimpaş ekmek fabrikasında işe başladı. Ancak ekmek fabrikasının 10 yıllık üretim sertifikası önümüzdeki ay sona eriyor. Firma, büyük ölçekli kategoriye alındığı için gıda mühendisi çalıştırma zorunluluğu bulunuyor. Bunun üzerine genç mühendis, Tarım Müdürlüğü üretim sertifikasını yenilemek için TMMOB’ye başvurdu ancak büyük hayal kırıklığı yaşadı. Oda, vesikalık fotoğrafın başörtülü olmasını bahane ederek başvuruyu reddetti. Koç’un verdiği bilgiye göre başvuruları internet sitesinden duyuran oda, vesikalıklarla ilgili özellikleri duyurmadı. Yazılı açıklama isteyen mühendise gönderilen cevapta, “Belgelere yapıştırılacak fotoğrafın son 6 ay içerisinde açık, sakalsız, düzgün bir kıyafetle çekilmiş olacaktır.” denildi. Bu istek de TMMOB Yönetim Kurulu’nun 2 Aralık 1994 tarihli kararına dayandırıldı.
Dini hassasiyetleri sebebiyle başı açık fotoğraf çektirmek istemediğini belirten Koç tepkisini, “30 yıl önce alınan kararlarla çalışamıyoruz.” sözleriyle dile getirdi. Koç’a destek veren firma sahibi Ekrem Özdemir de kapılarının örtülü örtüsüz herkese açık olduğunu ifade ederek konuyla ilgili hukuki süreç başlattıklarını dile getirdi.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, Zaman’a yaptığı yazılı açıklamada sorunun mevzuattan değil hukuk sisteminden kaynaklandığını savundu. Meslektaşlarının inancı, siyasi görüşü, ırkı, tercihleri noktasında bir ayrıma gitmediklerini belirterek, “İnsanların kıyafetleri üzerine fikir beyan etmeyi veya açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Çağdaşlık veya çağ dışılık tartışılacaksa bunun temelinde çok daha kapsamlı başka konular olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Odalar, yetkilerini kötüye kullanıyor
Yasakçı odaya kadın hakları savunucuları da tepki gösterdi. Ayrımcılığa Karşı Mücadele Derneği Başkan Yardımcısı Fatma Benli, meslek odalarının kendilerine verilen kamu kuruluşu vasfını kötüye kullandığını söyledi. Benli’ye göre çağ dışı olan, meslek odalarının başörtüsü engeli. Aynı zamanda Uluslararası Hukukçular Birliği Türkiye Temsilcisi olan avukat Benli, “Kimin mesleği yapıp kimin yapmayacağına kendileri karar veriyorlar. Sonuçta oda dışında tutmaya çalıştıkları başörtülüler kendileriyle aynı eğitimi almış kişiler.” dedi. Benli ayrıca 21. yüzyılda kadınların odalara kayıt olmaması gerektiğine dikkat çekti: “Meslek odaları yeniden düzenlenmeli. Bir an önce ayrımcılığa son verilmeli. İnsanlar kıyafetleriyle değil liyakatleriyle değerlendirilmeli.”
Bu tür yasakların 28 Şubat zihniyetini hatırlattığına işaret eden Mazlumder Ankara Şube Başkanı Şerife Gül Arıman de söz konusu odanın, çalışma hakkını engellediğini vurguluyor. Avrupa’ya kıyasla Türkiye’deki kadın istihdamının düşüklüğünü bu tavra bağlıyor: “Bu tavırla çağdaş ülkelerin tamamında terk edilmiş uygulamalar sürdürülüyor. Oda, bu hareketiyle ideolojik yapı hüviyetinde olduğunu gözler önüne seriyor.” Avukat Arife Gökkaya ise TMMOB’un inanç hürriyetini ihlal ettiğinin altını çiziyor: “Üyelik için müracaat edecek şahsın kıyafeti, nasıl görünmesi gerektiği kuruluşun gayesini aşar. İnsan hak ve özgürlüklerinin pek çok alanına sınırlama ve engelleme getiren ‘devrim yasaları’nın tartışıldığı dönemde böyle statüko içeren metinlerin olmaması gerekir.”
Zaman