İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) ve Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen "İdeal Eğitim Seminerleri" devam ediyor. Bu kapsamda Gaziantep’te "Neslin Muhafazası" konulu bir program düzenlendi.

Gazikent Seminer Salonu’nda, sunuculuğunu Recep Fidancı'nın yaptığı program, Ahmet Durmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programın açılış ve selamlama konuşmasını Peygamber Sevdalıları Vakfı Gaziantep temsilcilerinden Bilal Arslan yaptı.

Programa konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı Orhan Erkuş, nesli muhafaza etmenin tek yolunun aile kurumuna sahip çıkmaktan geçtiğini vurguladı.

İslam’ın can, mal, din, akıl ve nesil emniyetine önem verdiğine dikkat çeken Erkuş, İslam'ın yeryüzüne kazandırmak istediği beş büyük emniyetin beşinin de şu an yok olmakla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.

"Aileye değer vermemiz lazım"

Erkuş, "İslam bizden can, mal, din, akıl ve nesil emniyetini canlı tutmamızı ister. Allah (Celle Celaluhu) bize bunu emreder, canlı ve sulandırılmamasını ister. Şeytan bunun beşinin de sulandırılmasını ister ki insan bu dünyada imtihanını kaybetsin. Peki, bizler nesli nasıl koruyacağız? Neslin emniyetinin yegâne çözümü, aklın dizginlerini vahyin eline vermek ile olur. Eğer ki nesli sadece akıl ile çözmeye çalışırsak ortaya birçok sıkıntı çıkabilir. Nesli korumak, bedeni, ruhu, kafası sağlam ve ait olmuş olduğu kültür ve medeniyetin değerlerini tevarüs etmiş çocuklar yetiştirmekle olur. Bunun da yegâne yolu aileden geçer. Aileye değer vermemiz lazım. Çünkü Allah-u Teala aileye değer vermiştir ve ümmet olarak da namaz ile ağlayan, abdest ile titreyen bir aile modelini ortaya koymamız lazım." dedi.

"İslam neslinin inşası, köprü, baraj ve havaalanı inşaatından daha değerlidir"

İslam’ın, neslin inşasına ve ihyasına önem verdiğine dikkat çeken Erkuş, "İslam neslinin inşası, köprü, baraj ve havaalanı inşaatından daha değerlidir. Eğer bir beldede köprü, havaalanı yoksa orada ahlaki manada yükselme varsa, ahlaki manada bozulma yoksa nesil ihya olmuşsa o ihya olmuş nesil Allah’ın (Celle Celalluhu) izniyle köprü de havaalanı da yapar. Ama bunun tam tersi olursa ve havaalanlarınız, köprüleriniz ile tünelleriniz var, dünya size imreniyorsa bile o boş vermiş olduğunuz nesil bir gün o köprüleri de havaalanlarını da yıkar." uyarısında bulundu.

"Neslimiz İslam ile düzelecektir"

Devlet yetkililerinin neslin aleyhine maddeler çıkartmaması gerektiğini belirten Erkuş, "Neslin ihya ve inşası, ‘İstanbul Sözleşmesi’, ‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi (ETCEP)’ ile olmaz. Kadem ile hiç olmaz. Süt bankası ile olmaz. 6284 sayılı ailenin altına dinamit döşeyen madde ve kanunlarla olmaz. Peki, ne ile olur? Muhammed'i (Sallahu Aleyhi Veselem) davanın ruhu ve İslami dava ile olur. Eğer bir beldede İslam yoksa orası zulümattır, karanlıktır. Eğer bir belde de İslam varsa oralar aydınlıktır. Peki, neslimiz ne ile düzelecek? İslam ile düzelecek ve İslam'ı kendine dert edinmiş olan yöneticilerle düzelecek." ifadelerini kullandı.

"Aile müessesesi çökerse devlet de toplum da çöker"

Devletin ve toplumun temelinin aile olduğuna dikkat çeken Erkuş, aile yuvasını dağıtan kanunlara ve maddelere işaret ederek, "Eğer aile, nesil olmazsa devlet yok olur. Eğer ortada nesil, aile yoksa eğer aile çökmüşse ve bitmişse orada devlet çöker ve yok olur. Onun için seküler toplumlarda aileye pek önem verilmez. O devletler ve topluluklar da çökmeye mahkûmdur." diye konuştu.

Aile kurumunun önemi ve korunması ile ilgili bir sunum gerçekleştiren Eğitimci Muhammed Taş ise neslin muhafazasının, aile kurumunun muhafazası ve sağlamlığıyla mümkün olacağını belirtti.

"Aileleri bitirmeye ve tüketmeye çalışıyorlar"

Taş, "Çünkü aile içinde terbiye edilmeyen, nikahın dışında oluşan nesiller, hayatın ahengini bozmakta, toplumsal hayatı temelinden sarsmakta ve anarşiye sebep olmaktadır. Bugün topluma baktığımızda belki de en başta sorunlar buradan kaynaklanıyor. Aile kurumunun altına dinamit yerleştirilmiş, her gün farklı yerlerde patlatılıyor. Aileleri bitirmeye ve tüketmeye çalışıyorlar." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)