BİR AYET-İ KERİME

“Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.

Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.

Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık.

Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir.

Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyti Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz.”

(İsra Suresi, 4-7)

BİR HADİS-İ ŞERİF

“Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudi’yi kovalayan kimseye, ‘Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!’ diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.”

(Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82)

BİR HİKMETLİ SÖZ

“Ancak, Müslüman olarak şuna inanıyoruz ki, Yahudi devletinin sonu mutlaka gelecektir. Onun kurduğu devlet, zülüm ve diktatörlük üzere düzenlemeye çalıştığı egemenlik, pek yakında yıkılacaktır. Kur-an-ı Kerimin İsra suresinde, bu hususta inananlara müjdeler vardır…

Yahudiler, Filistin toprakları üzerinde, tarih boyunca birçok devlet kurmuştur. Yeryüzünün egemenliğini ellerine geçirmeye çalışmış, hile, fitne ve bozgunculuk hareketleriyle de bütün dünyanın huzurunu kaçırmış ve bu yüzden de yüce Allah’ın gönderdiği güçlü kulları vasıtası ile de yenilgiye uğramıştır. Kurdukları devlet ve egemenliği yıkılmış, Filistin’in temiz toprakları üzerinden uzaklaştırılmışlardır. Bütün dünya insanları için yaktıkları kin, düşmanlık ve savaş ateşi böylece söndürülmüştür. Tarihin akışı içinde bu olay ve bu sonuç, daima bu şekilde devam edip günümüze kadar gelmiştir. Yahudiler için bu azap ve yıkılış, Yüce Allah’ın değişmeyen bir kanunu haline gelmiştir. Ezeli kanun hikmeti, daima bu şekilde tecelli etmiştir.

Bugün Yahudi, gene Filistin toprakları üzerinde yeni bir devlet kurduğunu ilan etmiştir. Dünyanın birçok ülke bölgesinde bulunan Yahudiler, bu devlete güç katmak için Filistin topraklarına göç etmekte ve burada yerleşme merkezleri yapmaktadırlar. Bütün dünya insanlarının gözleri önünde, bu topraklar üzerinde çağlar boyu yaşayan ve bu toprakların asıl sahibi olan Filistin Müslüman halkını, haksız olarak bu topraklardan çıkarıp sürmektedir. Böylece bu gün, bilfiil olarak Yahudi ve Müslüman savaşı başlamış bulunmaktadır. Eğer Müslümanlar, bu savaşta bir an önce üstün çıkmak istiyorlarsa, Kur-an-ı Kerimde İsrail oğulları ile ilgili verilen bilgileri çok iyi anlamaları gerekir. Bu bilgilerin ışığında hareket ettikleri zaman, üstün gelmelerinin an ve saatinin pek yakın olduğunu bilsinler.

 

Peygamber Efendimiz(s.a.v) in Mescd-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya Mirac gecesinde hareket etmesi ve bu olayın Kur-an-ı Kerimde müstakil bir sürede (İsra Süresinde) anlatılması, hikmetsiz ve anlamsız değildir. Peygamber efendimiz(s.a.v) in bu yolculuğu, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in dinleri ile islamın temel inançları arasını, Ka’be ile Kudüs’ün arasını birleştirmek içindi.

Ne yazık ki bu mukaddes toprakların sahibi ve varisi olan Müslümanlar, bu gün Yahudinin zalim elleriyle Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı ellerine geçirmek ve burada yeniden egemenlik sürdürmek için çaba sarf etmekte ve Müslümanlara karşı savaş ilan etmektedir. Bu savaş, devam edecektir. Akıl almaz siyasi dolaplarını tekrar çevirecek, hile ve desiselere başvuracak ve yeryüzünü yeniden bozgunluğa döndürecektir. En sonunda Yahudinin bu yeni devleti, güçlü ve inançlı bir ordu vasıtası ile yıkılıp gidecektir…”

(Şehid Seyyid Kutub,)