Çin’den gelen haberler dünyayı alarma geçirdi. Hala özgürlükler açısından kapalı bir ülke sayılan Çin’den çok farklı haberler geliyor. Bu yazımızda daha çok koronavirüsün İslam dünyasında yaptığı etkiyi konuşacağız. Çin dünyanın en büyük ekonomilerden biri. Çin ekonomik olarak çökerse, tüm dünyaya etkisi aynı koronavirüs gibi tehlikeli olacaktır. Bazı ispat edilmemiş görüşlere göre, Koronavirüs bir biyolojik saldırıdır. Sosyal medyada yapılan bazı yorumlara göre, Koronavirüs Uygur Müslümanlara yapılan zulme karşı Allah’ın zalim Çin hükümetine verdiği bir beladır! Fakat, bilmemiz gereken bir şey daha var. Çin’de Müslümanlara yönelik devam eden zulmün bir nevi dolaylı destekçileri de İslam dünyasıdır. Çünkü, Müslümanlara yönelik senelerce devam eden zulme rağmen, İslam dünyası Çin ile ticaretine, Çin’e yatırım yapmaya ve ilişkiler kurmaya devam etti. ‘Biz ne yapabilirdik’ gibi sorular elbette olacaktır. Fakat, bir toplum bireylerden oluşmaktadır. Çin ile ticaret yapan her bir Müslüman Çin’e karşı bir tavır alsaydı, inanın Çin, Doğu Türkistan Müslümanlarına yönelik şu anda yaptığı zulmü yapamazdı. Çünkü diğer tüm devletler gibi Çin de paraya tapmaktadır. Kurulan tüm ilişkiler, yapılan savaşlar, para kazanmak içindir. İslam dünyası da Çin ile ticaretini para için yapmıyor muydu? Çin ile ticaret konusunda alimlere fetva soranlar olduğu gibi, İslam’ın haram kıldığı konular dışında Çin ile ticaret helaldir diye fetvalar veren alimlerimiz olmuştur. Kazancımızdan vazgeçmemek için her türlü bahane uydurmaya, kendimizi avutmaya çalışmamalıyız. Müslümanlar tek vücut gibidir. Vücudun bir yerinde sıkıntı olursa tüm vücut sıkıntı duyduğu gibi, Müslümanlar da başka bir yerdeki Müslüman kardeşlerinin çektiği zulümden rahatsız olmuyorsa gerçekten kendi Müslümanlıklarını sorgulamalıdırlar.

Bugün Çin’de yayılan koronavirüs sadece Çinlileri değil, Çin ile ticaret halinde olan milyonlarca İslam dünyasındaki kardeşlerimizi de hissedilir bir zarara sokmuştur. Bu virüs kontrol altına alınmazsa, ki şimdilik bir çaresi bulunamamıştır, İslam dünyası da çok büyük zarar görecektir. Hangi mağazaya girersen gir, Çin yapımı ürünleri olmayan bir yer bulmak imkansız hale gelmiştir. Eğer, sosyal medyada söyledikleri gibi bu virüs Allah’ın bir belası ise, maalesef sadece Çinlilerle sınırlı kalmayacaktır. Çünkü, Çin zülmüne karşı direnmeyen Müslümanlar da bundan nasibini alacaktır. Eğer, bu virüs söylendiği gibi bir biyolojik saldırı ise, yine netice değişmeyecektir.

Unutmayalım! Allah’ın indinde tüm insanlar aynıdır. Tüm insanlar O’nun kullarıdır. Çinli, Amerikalı, Arab’ı, Türk’ü, Kürd’ü, Çerkez’i hepimiz insanız. Üstün olanlar Allah’tan daha çok korkanlardır. Allah Rahman ve Rahim’dir. Dünya’da hepimiz istediğimiz şeyi yapmakta özgürüz. Ancak, Allah yaptıklarımızın hesabımızı ince ince mahşerde soracaktır. Orada hesap sorulurken insana zerre kadar zulüm de edilmeyecektir. Bugün Çin’deki virüsü ile Allah adına konuşanlar yanlış yapıyorlar. Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da, Hindistan’da, Afrika’da ve diğer yerlerdeki Siyonizmin yaptığı zulümlere ne diyeceğiz? Kudüs elimizden alınırken, Kur’an’ı değiştirmeye çalışılırken biz yine bize dokunmayan yılan bin sene yaşasın dercesine oturup seyretmeye devam ediyoruz. Sorun hakikaten bizde, bu virüsten ders çıkarmalıyız. Yoksa bir belanın da İslam dünyasını vurmasından korkarım!

Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz