ABD’nin işgal planına toplumun her kesiminden gelen tepkiler çığ gibi büyüyor. Bir tepki de HÜDA PAR Muş İl Başkanlığından geldi.

Cuma namazı çıkışı Muş Belediye Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda Muşlu katıldı. Basın açıklaması okuyan HÜDA PAR Muş İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, kararın yok hükmünde olduğunu vurgulayarak, anlaşmayı önemseyen, uzlaşmaya değer gören herkesi Filistin’in düşmanı olarak göreceklerini belirtti.

Çağlayan, “ABD Başkanı Donald Trump, terörist israilin güvenliğini merkeze alan, Filistinlileri ebediyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını verdiği planını açıkladı. Özellikle Kudüs’ün statüsü konusunda tamamen sapkın bir inançtan hareketle oluşturulan iddianın ve teröre dayanan eylemin meşrulaştırılması, daha açık ifadeyle ilk gününden itibaren gerçekleştirdiği terör eylemleriyle ayakta kalmaya çalışan siyonist işgalcilerin yine körü körüne ABD tarafından desteklenmesi, işgalin meşrulaştırılması ve terörün yaygınlaştırılması noktasında kirli bir iş birliğidir. Dolayısıyla bu bir anlaşma değil, anlaşma makyajlı savaş çağrısıdır.” dedi.

“Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, israile yol vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin”

“Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, siyonizme destek vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin.” diyen Çağlayan, şunları söyledi:

“Bu coğrafya, insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her şahsa, her devlete ve her zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve cesur inanmışların coğrafyasıdır. Irak, Kuveyt, Yemen, Suriye, Afganistan ve daha birçok bölge ülkesi, milleti ve toplumu ABD’nin ne işe yaradığını, siyonizmin hayallerinin gerçekleşmesi için neler yaptığını, Armegedon hedefi için ne kadar şuursuzlaştığını, yaşayarak ve zulmün her çeşidini görerek biliyor. ABD şimdi ‘Bak elimde silah değil, kalem var.’ şirinliğiyle yeni bir yol, yeni bir son arıyor. Biz bu yolun bölge için barış ve huzur, ABD ve işgalci içinse önlenemez son olmasına gayret edeceğiz. Evanjelist-siyonist akıl ve ahlaksızlık iş birliğinde üretilen yüzyılın planı, yüzyılın rezaleti, yüzyılın dayatması, yüzyılın kurnazlığı, insanlığın onur ortaklığıyla, Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla yırtılıp çöpe atılır, bu planı yazanlar, yayanlar, bu plan üzerinden ABD ve Siyonist işgalciye yamanıp yanaşanlar da tarihin çöp sepetine atılanlar kervanına katılırlar.”

İntifadanın sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait olmadığını hatırlatan Çağlayan, bütün Müslümanları Filistin davasına sahip çıkmaya çağırdı.

Çağlayan, “Biz Hazreti Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk kıbleyi koruma gururunu, İbrahim’i yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve özgür Filistinliler ile birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız. ABD ve işgalci reji şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, Özgür Kudüs ve işgal ettiği bütün topraklardan çekilmiş işgalci rejim kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan; imzamıza da rızamıza da sahip olamaz. Çok açık söylüyoruz, Ortadoğu’dan defolan ABD ve Filistin’de derdest olan işgalci rejim hedeflerine hiç olmadığı kadar yakın, bu hedefler noktasında birlik ve beraberlik oluşturmak açısından da daha önce olmadığı kadar kararlıyız.” diye konuştu.

“Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulması vahdet ile olur”

“Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak ilk hedefimiz vahdet olmalıdır.” diyen Çağlayan, “Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktığında, namlularının yönünü değiştirdiğinde küfre karşı galip gelecektir. Kudüs bizim birleşmemizi, bütünleşmememizi beklemektedir.  Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali, yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir. Buradan bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyoruz ki Aksa, sadece Filistinlilerin değil, Rabbimizin çevresini mübarek kıldığı ümmetin ortak değeridir. Filistin toprakları da satılık arsalar değil, Filistinlilerin vatanıdır. Yüzyıllık planlar ve hesaplarla hiç kimse bu gerçeği değiştiremeyecektir.” dedi. (Şükrü Tontaş -İLKHA)