İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren sömürgeci ABD’nin, "Yüzyılın Anlaşması" dediği, Filistinlileri yok sayan ve Kudüs’ü israilin başkenti ilan eden sözde barış planına bir tepkide Peygamber Şehri Şanlıurfa’dan geldi.

Balıklıgöl Camiinde Dergâh Camii önünde toplanan sivil toplum kuruluşları ve halk, düzenlenen basın açıklamasıyla ABD’nin işgal planına tepki gösterdi.

Basın açıklamasını Sivil Toplum Kuruluşları adına Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Başkanı İbrahim Coşkun okudu.

'Yüzyılın Anlaşması'nın bir anlaşma değil savaş çağrısı olduğunu belirten Coşkun, "ABD Başkanı Donald Trump, terörist israilin güvenliğini merkeze alan, Filistinlileri ebediyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını verdiği planını açıkladı. Herkesçe malum olan ve emperyalizmin genel karakteri olan hukuku hiçe sayma alışkanlığı bu açıklamayla bir kere daha deklare edilmiştir. Özellikle Kudüs’ün statüsü konusunda tamamen sapkın bir inançtan hareketle oluşturulan iddianın ve teröre dayanan eylemin meşrulaştırılması, daha açık ifadeyle ilk gününden itibaren gerçekleştirdiği terör eylemleriyle ayakta kalmaya çalışan Siyonist israilin yine kör bir inançla ABD tarafından desteklenmesi, terörün meşrulaştırılması ve yaygınlaştırılması noktasında kirli bir işbirliğidir. Dolayısıyla bu bir anlaşma değil, anlaşma makyajlı savaş çağrısıdır." şeklinde konuştu.

"ABD ve israil Filistin hedefini postalla, kanla olmadı, kravatla ve kalemle deniyor"

ABD’nin planının soykırım, vahşet ve işgal diplomasisi olduğunu vurgulayan Coşkun, "Yüzyılın Planı denilen içerik,  Filistin’in küçültülmesi, Kudüs’ün bütünüyle işgal edilmesi, Filistinlilerin vatanlarından çıkarılması hükümlerinden ibarettir. Kısaca, plan da anlaşma da soykırım, vahşet ve işgal diplomasisidir. ABD ve israil, altmış yılı aşan kan ve zulüm devleti tasarımıyla başaramadıkları büyük israil ve yok edilmiş Filistin hayalini, şimdi de bu yolla gerçekleştirmeyi deniyor. Postalla, kanla olmadı, kravatla ve kalemle deneyelim diyorlar. Bu anlaşmayı önemseyen, irdeleyen, konuşmaya ve uzlaşmaya değer gören herkesi Filistin’in düşmanı, Kudüs’ün satıcısı, Filistinlilerin soykırımcısı olarak tanımlarız. Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, israile yol vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin. Bu coğrafya, insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her özneye, her devlete ve her zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve inanmışların coğrafyasıdır." ifadelerini kullandı.

"Bu plan Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla yırtılıp, çöpe atılır"

"Yüzyılın Planı" denilen dayatmanın Müslümanların idrak ve şuuruyla çöpe atılacağını belirten Coşkun, "Irak, Kuveyt, Yemen, Suriye, Afganistan ve daha birçok bölge ülkesi, milleti ve toplumu ABD’nin ne işe yaradığını, vaat edilmiş topraklar anaforu için neler yaptığını, ‘Armegedon’ hedefi için ne kadar şuursuzlaştığını, yaşayarak ve zulmün her çeşidini görerek biliyor. ABD şimdi ‘Bak elimde silah değil, kalem var’ şirinliğiyle yeni bir yol, yeni bir son arıyor. Biz bu yolun bölge için barış ve huzur, ABD ve israil içinse önlenemez son olmasına gayret edeceğiz. Evanjelist-siyonist akıl ve ahlaksızlık işbirliğinde üretilen yüzyılın planı, yüzyılın rezaleti, yüzyılın dayatması, yüzyılın kurnazlığı, insanlığın onur ortaklığıyla, Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla yırtılıp, çöpe atılır. Bu planı yazanlar, yayanlar, bu plan üzerinden ABD ve israile yamanıp yaşayanlar da tarihin çöp sepetine atılanlar kervanına katılırlar." diye konuştu.

"İntifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hâkim bir bilinçtir"

İçerisinde Filistin, özgür Kudüs kavramlarının olmadığı bir anlaşmaya rıza göstermeyeceklerini ifade eden Coşkun, " Bilinsin ki Filistin ne israil’in hedeflediği kadar küçük, ne de ABD’nin düşündüğü kadar aciz bir devlettir. Bilinsin ki, intifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hâkim bir bilinçtir. Bu planın tek olumlu yanı, evanjelizme-emperyalizme ve siyonizme-kapitalizme karşı küresel intifada çağrısının karşılık bulmasını hem kolaylaştıracak, hem hızlandıracak hem de katılanların sayısını artıracak olmasıdır. Biz Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Yavuz Sultan Selim’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk kıbleyi koruma gururunu, İbrahimi yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve Özgür Filistinliler ile birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız. ABD ve israil şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, Özgür Kudüs ve işgal ettiği topraklardan çekilmiş israil kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan; imzamıza da, rızamıza da sahip olamaz." şeklinde konuştu.

Basın açıklaması şu ifadelerle son buldu:

Çok açık söylüyoruz, Ortadoğu’dan defolan ABD ve Filistin’de derdest olan israil hedeflerine hiç olmadığı kadar yakın, bu hedefler noktasında birlik ve beraberlik oluşturmak açısından da daha önce olmadığı kadar kararlıyız. Yaşasın bağımsız Filistin! Yaşasın Müslümanların onuru, insanlığın barış ve huzuru güzel Kudüs! Söz veriyoruz, Filistin de Kudüs de özgürleşecek, ABD de İsrail de Ortadoğu’dan defolacaktır.

Basın açıklamasının ardından yapılan dua ile program sona erdi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)