İşgalci ABD’nin açıkladığı “Yüzyılın İhanet Planı”na tepkiler sürüyor. Anlaşmayı kabul etmenin mümkün olmadığını belirten akademisyen ve yazarlar, anlaşmanın tamamen bir dayatma ve tuzak olduğunu söylediler.
Kudüs’ün tamamen Siyonistlerin eline bırakılmak istendiğini vurgulayan akademisyen ve yazarlar, İslam ülkelerinin bu şer planına karşı en yüksek şekilde tepki ortaya koyması gerektiğini ifade ettiler.
Anlaşmayı kabul etmediklerini vurgulayan Batman Üniversitesinden Öğretim Üyesi Dr. Davut Okçu, “ABD Başkanı Trump, yüzyılın anlaşması olarak nitelendirdiği bir plan açıkladı. Bu plana göre Filistin ayrı bir devlet olacak ama bu hile tamamen üstü örtülü bir plan bir anlaşama. Kesinlikle ne Filistinlilerin ne Müslümanların işine gelmeyen bir anlaşma. Çünkü Filistin bir devlet olamayacak, kendisinin bir ordusu olmayacak, kendisini müdafaa edemeyecek, tamamen israilin kontrolünde olacağı bir kukla devlet şeklinde tanımlanıyor. Dolayısıyla bunu Müslümanların, Filistinlilerin kabul etmesi asla mümkün değildir.” dedi.
“Bu tamamen bir tuzaktır”
Anlaşmanın paçavradan ibaret olduğunu dile getiren Okçu, “Trump'ın işbirliği ettiği Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi bir takım Müslümanların içinde artık bizim yaramıza merhem olmayacağını düşündüğümüz insanların da desteğini alarak bu anlaşmayı ilan etmiş olması düşündürücü. Bu tamamen bir dayatmadır, bu tamamen bir tuzaktır, Müslümanları bu anlaşmayı kabul etmesi mümkün değildir. Yüzyılın anlaşması olarak ilan edilmesi tamamen bir safsatadır. Biz bu anlaşmayı tamamen bir paçavradan ibaret sayıyoruz.” diye konuştu.
“Bu anlaşma ölü doğmuş bir anlaşmadır”
Müslümanların anlaşmayı reddettiğini ifade eden Okçu şunları söyledi: “Dünyanın her tarafında Müslümanlar nümayişlerle bu anlaşmayı reddetmiştir. Zaten böyle olunca bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi hatta imzalanması asla mümkün değildir. Nitekim Filistin'de hem Hamas, hem El Fetih hem de Devlet Başkanı Mahmut Abbas bu anlaşmayı tanımadıklarını ifade etmiştir. Bu anlaşma dolayısıyla ölü doğmuş bir anlaşmadır. Aklı başında olan hiçbir Müslümanın bu anlaşmayı kabul etmesi mümkün değildir. Çünkü Lozan Anlaşmasında da maalesef bir Yahudi vardı, o gün Lozan Anlaşmasıyla Osmanlı dağıtıldı. Şimdi de tekrar İslam coğrafyasının bağrına bir hançer saplanmak istenmektedir. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değildir.”
“Bu anlaşmanın içerisinde Kudüs tamamen israilin kontrolüne bırakılmaktadır.” diyen Okçu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Filistin'e verilecek toprakların içinde de Golan Tepelerinin bir kısmı var. Kaldı ki bu topraklar zaten Suriye'nin toprakları, işgal edilmiş topraklardır. Bu yönüyle dikkat ettiğimiz zaman anlaşmanın her maddesi sıkıntılıdır. O yüzden de zaten kabule yakın bir anlaşma değildir.”
“Kudüs'ü imha planıdır”
Anlaşmanın Kudüs’ü imha planı olduğuna işaret eden Yazar Sadullah Aydın, “Bildiğiniz gibi geçen gün Amerika’nın büyük haydut başkanı Trump, Filistin ile ilgili, Ortadoğu'yla ilgili barış adı altında bir plan açıkladı. Aslında bu bir barış planı değil bir savaş planıdır. Filistin'i, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı imha planıdır. Amaç İslam ümmetinin Müslümanların en bereketli topraklarını, mukaddes beldelerini siyonist işgal çetesine peşkeş çekmektir. israil bildiğiniz gibi İslam ümmetinin, İslam dünyasının kalbine saplanmış paslı bir hançerdir. Bir fitne yuvasıdır. Batının, emperyalizmin özellikle büyük şeytan Amerikan'ın bir ileri karakoludur. En yakın, en sadık, en güçlü müttefikidir.” ifadelerini kullandı.
“İslam ümmeti, İslami hareketler birleşmeli, tek vücut olmalıdır”
“Asıl amaçları başkenti Kudüs olan büyük Yahudi devletini kurmaktır.” diyen Aydın, şöyle konuştu:
“İslam âleminin tam ortasında İslam ümmetinin kalbine saplanmış bu zehirli hançere karşı, bu Batının ileri karakoluna karşı Müslüman halklar, İslam ümmeti, İslami hareketler birleşmeli, tek vücut olmalıdır. Bu imha planına, bu ihanet planına en güçlü bir şekilde tepki vermeli, birleşmeliyiz. Müslümanlar yüzyılın anlaşması adı altındaki bu imha girişimini Allah'ın izniyle Batı için, emperyalizm için, israil için, Amerika için yüzyılın hezimetine dönüştürmelidirler.” (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)