Şair Nabi Kültür Merkezinde düzenlenen ve Mustafa Korkmaz'ın sunuculuğunu yaptığı programda, bağımlılığından korunmanın en iyi yolunun maddeye hiç başlamamak olduğu ifade edildi.
Program, Abdussamed Ergün tarafından okunan Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başladı.
Selamlama konuşması için sahneye davet edilen İdeal Eğitim Vakfı Şanlıurfa İl Temsilcisi Mustafa Durmaz, Eylül 2019 tarihinden itibaren ülke genelinde çeşitli seminerler düzenlediklerini belirterek, "Bu seminerlerimizde; evlilik, aile kurumu, çocuk eğitimi, neslin muhafazası, ahlaki yozlaşma, sosyal medya kullanımı, uyuşturucu kullanımı, bilinçli bir toplum inşası ve ideal insan konularını işliyoruz." dedi.
"Öncelikle bağımlılığın ne olduğunu bilmemiz gerekiyor"
Programa konuşmacı olarak katılan Dr. Mehmet Akdağ sunumunda, madde bağımlılığının zararlarını ve çeşitli tariflerinin olduğunu belirterek, " Öncelikle bağımlılığın ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bağımlılığın çeşitli tarifleri vardır. Neticede insan beyni, vücudu, aklı ve iradesi ile alakalı bir mevzu olduğu için matematik kuralı gibi 2 çarpı 2, 4 eder gibi bir tanımı yoktur. Dolayısıyla bağımlılık ile ilgili çeşitli tanımlar vardır. Bunlardan biri 'kullanmanın zararı açıkça bilinse bile maddeden vazgeçilememesidir.' Kişiye sorduğumuz zaman bunun yanlış ve hatalı olduğunu, kullanmaması gerektiğini bilir. Ama iradesi elinde olmadığı için bırakamaz. Bağımlılığın başka bir tanımı ise bir nesne ya da eylem üzerinde kontrolün kaybedilmesidir." şeklinde konuştu.
"Tütün bağımlılığından dolayı maalesef her yıl 4,9 milyon kişi ölüyor"
Madde bağımlılığından korunmanın en iyi yolunun maddeye hiç başlamamak olduğunu ifade eden Akdağ, ''Bağımlılığın; tütün, alkol, teknoloji, esrar, uçucu maddeler gibi birçok türleri vardır. Tütün bağımlılığından dolayı maalesef her yıl 4,9 milyon kişi ölüyor. Ülkemizde erkeklerin yüzde 52'si, kadınlarında yüzde 34'ü tütün bağımlısıdır. Nasıl korunacağız diyecek olursak; madde bağımlılığından korunmanın en iyi yolu hiç başlamamaktır. Unutmamalıyız ki küçük tedbirler büyük yıkımları önleyebilir.'' dedi.
"Uyuşturucu insanın aklını ve izzetinefsini, ahlakını, erdemliliğini elinden alır"
İslam dininin uyuşturucuya bakış açısı ile ilgili bilgi veren Molla Ömer Çelik, "Uyuşturucu çok tehlikeli, kötü bir şeydir. İnsanın aklını ve izzetinefsini, ahlakını, erdemliliğini elinden alır. Uyuşturucu kullanan insanlar; toplumumuz ve ülkemiz üzerinde egemenlik kurmak isteyen; İslam toplumlarını, Müslüman gençliği, kendi kötü emelleri için kullanmak isteyen devletlerin, ülkelerin, müstemleke güçlerin oyuncağı haline gelir. Madem bu kadar tehlikeli bir şey acaba yüce dinimiz İslam, Kitabımız Kur'an bu konuda ne söylemiştir. Her şeyden önce Allah (celle celaluhu) Kur'an-ı Kerim'de, ' Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz, Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.' Peygamber Efendimiz ise 'Sarhoşluk veren her madde, her içecek haramdır' diye buyurarak İslam'ın uyuşturucuya bakış açısını bizlere öğretmiştir.'' ifadelerini kullandı.
"Yüce dinimiz uyuşturucun her çeşidini haram kılmıştır"
Yüce dinimizin uyuşturucunun her çeşidini haram kıldığını belirten Molla Ömer Çelik, "İnsan uyuşturucuya, içkiye alıştığında kendi benliğini, iradesini ve aklını kaybeder. Onu uyuşturucuya alıştıran kişilerin birer oyuncağı haline gelir. Uyuşturucuyla, içkiyle o genç topluluğu, istediği şekilde kötü emellerine kanalize edebilirler. Bundan dolayıdır ki yüce dinimiz, uyuşturucun her çeşidini haram kılmıştır. Kur'an'ı Kerim'de geçen emir ve yasaklar, 5 şeyi esas alır; Bunlar 'din, akıl, nesil, can ve mal' emniyetidir. Beşeri sistemlerde de, bir kanun koyulurken onlar da temelde bu 5 şeyi esas alırlar ama uygulama, şart ve yorumlar farklılık arz edebilir.'' diye konuştu.
"Uyuşturucu kullanan insanlarda gayriihtiyari de olsa günahta ısrar vardır"
Son olarak uyuşturucu kullanan insanlarda, gayriihtiyari de olsa günahta ısrar olduğunu vurgulayan Çelik, ''Esrara, uyuşturucuya ve sentetik maddelere müptela olmuş bir insan, elbette ki Allah'ın emrettiği şeyleri layığıyla yerine getiremez. Dinine karşı bir zafiyet oluşturur. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir mü'mini tarif ederken der ki; günahta ısrar etmez, ısrarcı değildir ve günah işlediği zaman kalbi ıstırap duyan insandır. Uyuşturucu kullanan insanlara baktığımızda, gayri ihtiyari de olsa günahta ısrar vardır. Çünkü sürekli kullanmak zorundadırlar. Belli bir zamandan sonra da artık yapmış oldukları haramdan dolayı kalpleri ıstırap duymuyor ve üzülmüyorlar. Hatta bilakis onu elde edebilmek için bütün çaba ve gayretlerini sarf ediyorlar. Dolaylısıyla böyle bir insanın dinini yaşaması mümkün değildir.'' şeklinde konuştu.
Program, Remzi Cibik tarafından yapılan dua ile sona erdi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)