Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Kasım Süleymani suikastinden sonra ABD’nin Irak’taki varlığına yönelik saldırılar ABD’yi öfkelendirmiş.
Açıklama ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan…
Son saldırıda 3 kişi yaralanmıştı.
Eğer Amerika İslam dünyasına yönelik saldırgan bir tavır içinde olmasaydı açıklama makul bulunabilirdi. Zira bir büyükelçiliğe saldırı elbette normal bir şey değil!
Ama ABD yöneticileri özeleştiri vereceklerine kovboyvari tehditlerde bulunuyor.
Oysa kendilerine sormaları gerekmez mi? Irak’ta pek çok ülkenin elçilik ve konsoloslukları var, “niye sadece biz saldırıya uğruyoruz” diye…
Pompeo öfkeli ama.. Afganistan’ın çocukları, kadınları, gençleri de öfkeli…
ABD saldırılarından dolayı bacakları kopan çocukları gördükçe öfkeleri harlanmıyor mu sanırsınız?
Düğünlerin bile hedef alınabildiği Amerikan saldırıları sonrasında Pakistan halkı öfkeli olmasın mı?
Neredeyse yüzyıldır Siyonist işgali iliklerine kadar hisseden Filistinli, Amerika’ya öfkeli olmasın da ne yapsın?
Predatörlerin saldırısına maruz kalan Yemenliler öfkeli olmasın mı?
Ebu Gureybleri, Guantanamoları yaşayan İslam dünyası dostunu ve düşmanını tanıdığı için suçlanabilir mi?
Hem Tahrir ve Nahda cinayetlerinin, 15 Temmuz ihanetinin arkasında kimlerin olduğunu Mısırlı da Türkiyeli de iyi bilir.
17 yıldır bilfiil işgal altında olan Irak halkının “işgalcileri istemiyoruz” yürüyüşlerini tanımayan sen, parlamentonun “çekil” kararını ciddiye almayan sen şimdi de çıkıp “öfkeliyiz” diyorsun.
Lakin bilinmesi gereken bir husus varsa da o da şu: Öfke tek taraflı değildir.
Ebu Gureyb’de Ayşe Bacıyı unutmadık,
Guantanamo’yu unutmadık,
15 Temmuz’u, Esma’yı, Mısır ve Filistin’i unutmadık.
Evet, siz öfkelisiniz; ama İslam Dünyası da Amerika’ya karşı çakmaklanmayı bekleyen barut gibi.
Hem de tüm coğrafyalarımızda parça parça öfkeliyiz.
Belki ihtiyacımız olan şey öfkelerimizi birleştirmek.