Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan evlat nöbetindeki anneler, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi 147'nci gününe girdi.

Evlat nöbetindeki anneler, Elâzığ sivrice'de meydana gelen depremde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerken "depremzedeler" üşümesin diye atkı ve bere ördüklerini söyledi.

"Çadırımızı onlara vermeye hazırız"

Depremden etkilenenlere çok üzüldüklerini, onlar için atkı ve bere örmeye başladıklarını kaydeden Üçdağ, " Ben, Mevlüde Üçdağ. Kaçırılan Ramazan Üçdağ'ın annesiyim. Elâzığ ve Malatya'da ki depremzedeler için atkı ve bere örüyoruz. Onlar için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ölenlere Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Onlarda bizim yerimizde olsaydı aynısını yapacaktılar. Onlar üşümesin diye atkı ve bere örüyoruz. Onlar orada 'üşümesinler' diye çadırımızı onlara vermeye hazırız." dedi.

Askerlik sürecinde usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde PKK'liler tarafından kaçırılan oğlu Müslüm (24) için Gaziantep'ten gelerek 147 gündür evlat nöbetine devam eden anne Songül Altıntaş, Elâzığ ve Malatya'da meydana gelen depremlere çok üzüldüklerini söyledi.

"Orada havalar soğuk olduğu için atkı örüyoruz"

Altıntaş, "Ben, Songül Altıntaş. Kaçırılan er Müslüm Altıntaş'ın annesiyim. Elâzığ ve Malatya'da deprem oldu. Yaralı ve ölüler olduğu için çok üzüldük. Türkiye'nin başı sağ olsun. Orada hava çok soğuk olduğundan dolayı üşüyorlar. Bundan dolayı onlara atkı örüyoruz. Eylemde olduğumuz için elimizden bu kadar yardım etmek geliyor. Onlarda bizim yerimizde olsaydı aynı hassasiyetle böyle bir faaliyet yapacaktılar. Biz burada Türk, Kürt hepimiz kardeşiz." ifadelerini kullandı.

147 gündür evlat nöbetindeki annelerden Nazlı Sancar ise şöyle konuştu:

"Biz, burada Elâzığ ve Malatya'daki depremzedeler için atkı örüyoruz. Depremin olması bizim için çok üzücü bir haberdi. Havalar orada soğuk olduğu için onlar için atkı örüyoruz. Ölülere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum."

(Gıyasettin Tetik-İLKHA)