Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Şeyh Abdülkerim Çevik'in acısı dinmiyor.
Taziyenin 4'üncü gününde de Türkiye'nin dört bir yanından insanlar Norşin'e akın ediyor. Çevik'in yakın dostları, kendisiyle yaşadıkları hatıraları anlatarak, saldırıdan duydukları üzüntüyü dile getiriyor.
Emekli Van Müftüsü Nimetullah Arvas, Şeyh Abdülkerim Çevik'in asrımızda ve bölgemizde emsaline ender rastlanan şahsiyetlerden biri olduğunu söyledi.
Şeyh Abdulkerim Çevik hakkında konuşan Arvas, "Çocukluğundan 50 yaşına kadar hep İslami ilimlerle meşgul oldu. 7 yaşından itibaren gözünü medresede açtı. Bölgenin tanınmış şahsiyetlerinden ders aldı. Benim de sohbetine şereflendiğim Merhum Şeyh Muhammed Asım Efendi'nin mücazıydı. İrfan geleneğinin gereği olarak ondan icazet almıştı. Gerek burada gerek Kocaeli'nde yaptığı hizmetler herkes tarafından takdir ediliyordu." dedi.
"Medreselerin gelişmesi için çok gayret sarf ediyordu"
Medreselerin gelişmesi için merhumun çok çaba sarf ettiğini dile getiren Arvas, şunları söyledi:
Yani İslami ilimlerin geleneksel eğitim kurumu olan medreselerin ihyası için uğraşıyor, fikirler beyan ediyordu. Kendisi de bizatihi burada bir medresenin kurulmasına vesile oldu. Talebe okutuyordu. İslami ilimler hususunda çalışmaları olduğu gibi sosyal bilimlerde de çalışıyordu. Hatta Sosyoloji mezunuydu. Okuduğu bölüm, onun sosyal olaylarla ilgili olduğu hakkında bize fikir veriyor.
"İslam uğruna cihad eden ve bedel ödeyen bir aile geleneğinden geliyordu"
Sürekli hakkı ve doğruyu söylediğini, Kur'an ve sünnetin ölçüleri neyse, o ölçülerin dışına çıkmadığını, dile getiren Arvas, bidatlara karşı son derece duyarlı olduğunu ve kabul etmediğini ifade etti.
Merhum Çevik'in, İslam uğruna cihad eden ve bedel ödeyen bir aile geleneğinden geldiğine dikkat çeken Arvas, dedelerinin İslam için verdiği mücadeleye de değinerek, "Kendisi, Muhammed Diyauddin Hazretlerinin torunudur. Muhammed Diyauddin, bizatihi Rusların Doğu Anadolu'yu işgal ettiği sırada kendisi çevrede milis kuvvetlerini toplayarak işgale karşı cihad etmiştir. Hatta bir kolunu da bu muharebede kaybetmiştir, gazi olmuştur. Şeyh Abdülkerim Çevik, işte böyle bir geleneğe ve İslami duyarlılığa sahip bir aileye mensuptu. Bu kardeşimiz de şehit olmuştur. Şehadet herkese de nasip olmuyor. Şehitlik Allah'ın bir lütfudur." ifadelerini kullandı.
Son olarak "Bir alimin ölümü, bir alemin ölümüdür. Bir alimin ihya olması, yetişmesi, bir alemin ihya olmasına vesile olur." diyen Arvas, Merhum Çevik'in İslam ümmeti için büyük bir kayıp olduğunu, böyle musibetlerden memleketin uzak olması için dua ettiklerini söyledi. (Şükrü Tontaş/Ömer Adıgüzel-İLKHA)