İlçe merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta yer alan Başalan (Sergelya) Mahallesinde kaybolan 8 yaşındaki çocuk harabe bir evde yüzü parçalanmış halde ölü olarak bulunmuştu.
8 yaşındaki V.D'nin cansız bedenini ilk bulan ve çocuğun dayısı olduğunu belirten Veysi Taş, yeğeni V.D'yi bulmadan önce köyün her tarafını aradıklarını ancak bir türlü bulamadıklarını ifade etti.
Arama esnasında köyün harabesine de ifade eden Taş, harabe şeklinde olan bu yapının içinde ahır gibi bir bölmede yeğenin cansız bedeni ile karşılaştığını söyledi.
"V.D'nin babası beni arayıp 'oğlum sizde mi?' diye sordu"
Yeğeninin kaybolduğunu babasından gelen telefonla öğrendiğini belirten Taş, "Dün saat 23.00'te V.D'nin babası beni aradı. 'Oğlum sizde mi' diye söyledi. Çünkü yeğenim bazen bizim eve gelip giderdi. 'Yok buraya gelmedi' dedim. Açıkçası fazla ciddiye almadım ilk etapta. Kendi kendime dedim büyük ihtimalle amca veya dayılarına falan gitmiştir. Onlarda kalıp uyumuştur diye de düşündüm." şeklinde konuştu.
V.D'yi kendisinin de bulması için aramaya çıktığını söyleyen Veysi Taş, "Yarım saat geçtikten sonra bağrışma seslerini duydum. Meğerse babası onu arıyormuş. Ben de sesleri duyduktan sonra evimde olan misafirlerle birlikte dışarıya çıktım. 'Ne oluyor?' diye sorduk. Bize halen V.D'yi aradığını ve bulamadıklarını söyledi. Araba ile geldiği için şöyle bir soru yönelttim: Araba ile köyün neresi gezip aradın. Bana hemen hemen köyün her tarafını gezdiğini söyledi. Bende motosiklet olduğu için dar olan sokakları tek tek gezeceğimi söyleyip yeğenimi gerekirse sabaha kadar arayacağımı söyledim. Bütün bunlardan sonra başka bir yeğenimi yanıma alıp V.D'yi aramaya başladık." dedi.
"Köyün harabesinde olabileceği düşüncesi içime doğdu"
Ölen yeğenini bulmak için köyün birçok noktasına baktıklarını belirten Taş, "Okul bölgesine gittik. Köyün alt taraflarına gittik. Kahvedekilerine sordum. Bütün bunlardan sonra yeğenime dair bir şey bulamadık. Sonra köyümüzde bulunan bir harabe yer var. Orada olabileceği düşüncesi içime doğdu. Bizim evin 100 metre hemen aşağısında bulunan bir yer. Yeğenimle beraber gittik oraya baktık. Harabeyi iyice araştırdıktan sonra herhangi bir ize rastlamadık." ifadelerini kullandı.
Taş, "Harabe içerisinde bulunan küçük ahıra benzer bir bölme de bulunuyor. Bütün her tarafı kilitli bir yerdi. Sadece küçük bir penceresi açıktı. Başımı içeri sokup oraya da bakayım son kez dedim. Kafamı içeri soktuktan sonra yeğenimi uzanır halde gördüm. Kafası, yüzü falan her tarafı kan içerisindeydi. Yüzü kesici aletlerle parçalanmış şekildeydi. Bunları gördükten sonra şoka girdim. Ne yapacağımı şaşırdım. O esnada bağırıp çağırdım. Yanımda bulunan yeğenime seslendim 'Koş git V.D'nin babasını çağır. Hemen doktora götürelim' diye. Daha sonra konu komşu, amcası ve babası geldi. Ben de V.D'yi yaklaşık 20-30 metre kucağıma alıp götürdüm. Amcası sonra elimden aldı. Onu hemen arabaya bindirip götürdü." şeklinde konuştu.
"Hayatımda ilk defa böyle bir vahşet görüyorum"
Yeğeni ile karşılaştığı ilk anı anlatan Taş, "Benim karşılaştığım bu vahşeti ne bir insanoğlu yapabilir ne de bir hayvan. O kadar büyük bir vahşet ki hayatımda ilk defa böyle bir şey görüyorum. Sadece ben değil onu bu durumda gören bütün köylüler ilk defa böyle bir şey ile karşılaştıklarını söylüyorlardı." dedi.
Veysi Taş, son şunları söyledi: "V.D. saat 10.00'a kadar babasının işlettiği bakkaldaymış. Babası onu saat 10.00'da gönderdikten sonra artık nereye gittiğini bilmiyoruz. Yaklaşık 45 dakika sonra V.D'nin ortalıkta olmadığını fark ediyorlar. Saat 23.00 gibi onu aramaya başladılar. Ben ise saat 23.30'da aramaya çıktım daha sonra onu buldum." (Cihan Çetin/Cihat Altun-İLKHA)