Evet Fatih Maçoğlu’ndan bahsediyoruz.
Hani Ovacık’ın ilk Türkiye Komünist Partili başkanından…
Hani şu Batı Emperyalizminin güdümündeki medyanın bir efsane gibi anlattığı belediye başkanından bahsediyoruz.
Elbette ektirdiği nohut, mercimeği üstün propaganda gücü ile “inanılmaz muhteşem bir iş” diye pazarlamasından bahsetmeyeceğiz.
Evet Türkiye’deki şu acı gerçeklik ve etkin propaganda gücü Maçoğlu’nu asrın süper kahramanına dönüştürdü.
Belediyecilik anlayışı rant, adam kayırma ve akrabaya iş bulma anlayışına dönüşünce Maçoğlu’nun yaptığı ‘az biraz iş birdenbire devasa bir şey’e dönüştü.
Ovacık’ın nüfusunun 6-7 bin olması elbette kimseyi ırgalamadı.
Propaganda o kadar etkili bir silahtı ki her yıl 100 bin kişi Ovacık’ı ziyaret etmeye başlamıştı.
Sosyalizm kazanmış insanlık ilkel komünal döneme bir adım daha yaklaşmıştı!
Yeni hedef Dersim Belediye başkanlığıydı.
Geçen yıl Tunceli Belediye başkanlığına aday oldu ve seçildi. Gerçekten zoru başararak seçilmişti. CHP ve HDP’ye rağmen seçilmek başarıydı.
Belki Dersim halkı Maçoğlu’nun sihirli bir dokunuşla şehrin tüm sorunlarını çözeceğini sandı ama olmadı.
Maçoğlu işçilerin SGK’ya olan prim borcunu bile ödeyemez durumda olduklarını söyledi.
Maçoğlu, göreve geldiğinden beri prim borçlarını ödemediklerini kendilerinden önceki yönetimlerin de bu borcu ödemediklerinden şikayet etti, kayyum dönemine atıfta bulundu.
Geçmiş zamanlarda Tunceli Valisi ve aynı zamanda yaklaşık 2 yıl kayyumluk görevi yapan Tuncay Sonel cevap vermiş ve kendisinden önce 29 milyon TL olan borcu 16 milyon TL’ye kadar düşürdüklerini söylemişti.
Kayyum üzerinden siyaset üreten Maçoğlu kendisinden önceki yönetimleri (herhalde HDP’li ve CHP’li oldukları için) için hiç ama hiç suçlamadı.
Sonuç prim borçları ödenmeyince gelen haciz… Gerçi bu haciz sonradan kaldırıldı ama resim net…
Dünün efsane başkanı bugün maaş veremeyecek durumda?
Peki sorun Maçoğlu’nda mı? HAYIR… Zaten derdimiz Maçoğlu eleştirisi değil! Dün Maçoğlu’nun her başarısının altında sosyalizm propagandasında bulunanlar haciz haberini verirken Maçoğlu’nun sosyalistliğinden bahsetmedi. Verdikleri mesaj çok netti.
Ortada bir başarı varsa bu sosyalizmindir ama başarısızlık varsa bunu Maçoğlu’nun hanesine kaydedin!
Hayır! Bu çok adaletsiz bir yaklaşım olur.
Oysa sorun sosyalist ideoloji de…
Çünkü sosyalizm büyük yerlerde büyük işler yapma ideolojisi değildir. Küçük yerlerde büyük propaganda ile başarılı olmak ideolojisidir. Maçoğlu aslında hep Ovacık’ta kalmalıydı. Ama sosyalizme o kadar inanmıştı ki vites büyütme yoluna girdi. Oysa vites büyüdükçe sosyalizm küçülür ve yok olur. Bunun en güzel örneği vites büyütmeye çalışan Sovyetler Birliği’ydi.
Maçoğlu üzerinden devasa bir kurgu kurulmaya çalışıldı.
Batı emperyalizminin canhıraş savunucuları sabah-akşam neden Maçoğlu güzellemesi yaptı sanırsınız?
Elbette bir kurgusal süreç vardı.
Seküler insanlar dindarlardan daha iyi yönetir sonucuna insanları ulaştırmak için inanılmaz medya propagandasına şahit olduk.
Kurgu tamamlandı ve artık Maçoğlu haberlerine rastlamıyoruz. Çünkü sonuç verdi.