Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER
Sivas olayları davasında müebbet hapis cezasına mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç 26 yıldır cezaevinde. Kılıç, cezaevinde türlü türlü hatalıklarla da mücadele ediyor. Babasının yaşadığı mağduriyeti ve son gelişmeleri gazetemize değerlendiren oğul Necdet Kılıç, Cumhurbaşkanına seslenerek babasının tahliye edilmesini istedi.
Dönemin emniyet müdürü ile bazı polislerin babası aleyhine şahitlik yaptığını ve babasının bu nedenle cezalandırıldığını belirten Kılıç, bu kişiler hakkında açtıkları davaların da sonuçsuz kaldığını ifade etti.
“BABAMIN KULAĞI HİÇ DUYMUYOR, GÖRMÜYOR, YERİNDEN KALKAMIYOR”
Babasının cezaevinde ciddi sağlık problemleri yaşadığını ve 8 doktorun "ölümcül hastalığı var" yönünde rapor verdiği halde tahliye edilmediğine vurgu yapan Kılıç, "Babamın kalp hastalığı başta olmak üzere Alzheimer ve romatizma hastalığı var. Kulağı hiç duymuyor, görmüyor, yerinden kalkamıyor. Doktorların hazırladığı raporu öğrendikten sonra babamı o esnada İstanbul Adli Tıp Kurumuna göndermişlerdi. İstanbul Adli Tıp Kurumu babamın yüzüne bile bakmadan 'yatabilir' raporu vererek gönderiyor. Ardından o yetmezmiş gibi zulümlerini artırmak için reviri olan başka hapishaneye gitsin diye telkinde bulunuyorlar. Bunu babam da, vasisi olarak ben de kabul etmedik. İmza aldılar ve onun için babam burada durdu. Sadece Sivas olayları davası hükümlüsü diye babama hiçbir şekilde rapor vermiyorlar. Babam kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda. Bu şartlarda cezaevini bırakın dışarıda dahi zorlanır bir insan. Babam cezaevinde her an ölebilir, durumunu insanlar görse 'bu adamı burada nasıl yatırıyorlar' derler. Ama bütün bunlara rağmen hala cezaevinde tutuluyor." şeklinde konuştu.
“86 YAŞINDAKİ ADAM NASIL KOCAMAMIŞ OLUR?”
Babam cezaevinde tekerlekli sandalye üzerinde kalıyor. Ne söylüyorsa unutuyor ve bir dakika sonra tekrar ediyor. Kendinde bile değil, eğer vicdanı, merhameti olan insanlar varsa bizim sesimizi duysun. Senelerdir derdimizi anlatamadık, tek başıma mücadele ediyorum. Babam suçsuz yere yatıyor, olaylarla hiçbir ilgisi yok. 86 yaşındaki adam nasıl kocamamış olur, vicdanı olan bir insan buna nasıl rıza gösterir. Cumhurbaşkanımıza babamın serbest bırakılması için dilekçe yazdık. Cumhurbaşkanımıza ve bütün yetkililere sesleniyorum; babamı bıraksınlar, bu zulmü durdursunlar. En azından ömrünün son günlerini dışarıda, evinde bizimle geçirsin. Son dönemlerde kamuoyunda babamın tahliyesi ile ilgili ciddi anlamda bir hassasiyet var, bu hassasiyetin babamın tahliyesine kadar sürmesini istiyoruz. Bu anlamda yazılı medyada, Televizyon ve sosyal medyada babama destek verenlere ailem adına teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
ADLİ TIP KURUMU YÜZÜNÜ GÖRMEDEN ‘HAPİS YATABİLİR’ RAPORU VERDİ”
Ahmet Turan Kılıç'ın torunu Ömer Yıldız ise, 8 doktor tarafından verilen "hapis yatamaz" raporunun ardından Adli Tıp Kurumu'nun dedesinin yüzünü bile görmeden "hapis yatabilir" raporu verdiğini belirterek, dedesinin yeniden Sivas'a gönderildiğini aktardı. Yıldız, “Sivas Davasından ceza alanlar oradaki insanları öldürdüğü için değil devleti yıkmaya teşebbüsten ceza aldılar. Ama devlet sanki bu insanlar cinayet işledikleri için ceza vermiş gibi gösterdi” dedi.
CEZAEVİNDE ÖMÜR TÜKETEN 28 ŞUBAT MAĞDURLARI VAR
28 Şubat sürecinde had safhaya ulaşan muhafazakar Müslümanlara yönelik kumpaslar silsilesi sonucu zindanlarda ömür tüketmek zorunda kalan mağdurlar, doğacak adalet güneşini bekliyor. Ömürlerini hapishanelerde çile doldurarak geçirmek zorunda kalan Müslümanlar, türlü ayak oyunları neticesinde ellerinden alınan özgürlüklerinin geri verilmesini istiyor. Kendilerinden başka hiç kimseye yaşama hakkı tanımayan FETÖ ve Kemalist yargı mensuplarının, mesnetsiz delillerle devasa cezalara çarptırdığı mağdurlar ve yakınları geciken adaletin gelmesini bekliyor.