ŞANLIURFA - İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu üyesi Hilvan Selam-Der, yaptığı basın açıklamasıyla hükümetten başörtü konusunda verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi.
Tesettürün anayasal güvence altına alınması hususunda gerekli tüm girişimlerde bulunulacağı ifade edilen açıklamada, "Hukukta hürriyetlere getirilecek kısıtlamalar ve yasakların açık ve net bir ifadeyle belirtilmesi zorunludur. Yorum yoluyla yasak oluşturulamaz. Başörtüsü ister inanç hürriyeti, ister kişilik bütünlüğü hakkı olarak düşünülsün sonuçta insani hak ve hürriyet kapsamındadır. Bu hak ve hürriyeti kısıtlamak veya yasaklamak hiç kimsenin hakkı yoktur" ifadeleri kullanıldı.
Hükümeti Bir An Önce Bu Vahim Hatadan Geri Dönsün
Tesettürün Kur`an-ı Kerim`de Nur ve Ahzab sureleri ile net bir şekilde hüküm altına alındığı vurgulanan açıklamanın devamında, "Bizler, hangi gerekçeyle yapılıyor olursa olsun bu yasağı, İslam düşmanı darbeci geleneğin devamı olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz. İnancımıza vurulan hiçbir prangayı, kim tarafından vurulursa vurulsun kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Başörtüsü hayatın her alanında şartsız ve sınırsız serbest oluncaya kadar mücadelemiz sürecektir. Hükümeti bir an önce bu vahim hatadan geri dönmesi, bu saçmalığa bir son vermesi ve İslam`ın şiarlarına el uzatmaması konusunda bu büyük yanlıştan vazgeçip doğru adım atmaya davet ediyoruz.
İnanan kadını toplumdan tecrit etmek amacıyla başörtülü okumanın yasaklanması ve örtünen bir kadının kamusal alanlarda çalışmasının engellenmesi, toplumun kahir ekseriyetinin kamuda temsilinin de önüne geçmiş, tek tip düşünce ve yaşam tarzı insanlığa dayatılmak sureti ile insan zihnine ipotek koyma yoluna gidilmiştir. Bu da toplumda sosyal barışı baltalamış ve halkı kutuplaşmaya götürmüştür. İnanca getirilen her kısıtlama toplumun sosyal dinamiklerine zarar vermektedir" denildi.
"Karma Eğitime Son Verilsin"
Karma eğitimin, eğitim kalitesini düşürdüğü ve ahlaki yozlaşmayı arttırdığı belirtilen açıklamada, eğitim kurumlarında karma eğitime son verilmesi ve ya kişilerin tercihine bırakılması gerektiği ifade edildi.
"Hükümet, Dindar Halkın Beklentilerini İstismar Etmiştir"
İmam Hatip Liseleri dışındaki okullarda ve kamu kurumlarında başörtüsü yasağını devam ettiren hükümetin, dindar halkın beklentilerini istismar ettiği ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Hükümet, bu beklentileri bir seçimden diğerine ertelemeyi bırakmalı ve inanç sömürüsüne bir son vermelidir. Artık YETER diyoruz! Her alanda başörtüsüne özgürlük beklentisi içerisinde iken çıkarılan bu yönetmelik ile dindar halkın umutları ertelenmiş, umutlar yerini hayal kırıklığına bırakmıştır.
İmam Hatip Liselerinde ve üniversitelerde bedel ödenerek elde edilen serbestliği, Hükümetin bize bir lütuf gibi görmesini kabul etmiyoruz. Bu yönetmelikle öğrenci ve velilerin sadece İmam Hatip okullarını tercih etmeye zorlanmaları özgürce okul seçimine de yapılan bir darbedir. İmam Hatip Okulları ve diğer liselerde seçmeli Kur`an-ı Kerim derslerinde baş örtülebileceği ama diğer okullarda ve derslerde okula "başı açık" gidileceği şeklinde bir ayrım kabul edilemez." (Mehmet Can Yardımcı - İLKHA)