PKK'nin çukur siyaseti sonucu Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda tahrip edilen evler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kentsel dönüşüm kapsamında yeniden yapılmak üzere yıktırıldı.
2015 yılından bu yana evlerinin kendilerine teslim edilmesini bekleyen Sur ilçe sakinleri, tapulu arsalar üzerinde yapılan yeni konutlar için kendilerinden yüksek meblağda ücret talep edildiğini belirterek duruma tepki gösterdi.
Çukur olaylarında ağır tahribatlar yaşayan Diyarbakır'ın "Dünya Mirası Listesi"ndeki tek ilçesi olan Sur'da yaşayan vatandaşlar, daha önce kendilerine vaat edilen konutlarda imar değişikliği yapılarak aynı parsel üzerinde hisse paylaşımları yapıldığını belirtti.
İmarda yapılan değişiklikle beraber söz konusu konutlar için kendilerinden yüksek meblağda ücret talep edildiğini, bu bedeli ödemedikleri takdirde tüm haklarından mahrum bırakılabileceklerini ifade etti.
Sur mağdurlarından Mahmut Akdivar, yaşadıkları sorunları belirterek "158 ada 30 nolu parselde bulunan evin sahibiyim. Sur mağdurları olarak şunu ifade etmek istiyorum: Bizlere ilk tebligat geldiği zaman 'kura çekilecek, sizlere TOKİ'de ev verilecek' denildi. Bizler de müracaat ettik. Kuralar çekildikten sonra 'Sur içinde kendi oturduğumuz evi istiyoruz' dedik. Yetkililer bunu anlamamazlıktan geldi. İlk mağduriyetimiz burada başladı." dedi.
Akdivar, "İkinci bir hususumuz ise 2-3 ay sonra bir daha çağrıldık ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gittik. Bu sefer bize, 'Sizler, sur içindeki evinizi mi yoksa evinize karşılık ücret mi istiyorsunuz?' dediler. Biz, 'evimizi istiyoruz' dedik. Bu beyanımıza karşılık bizlerden imza aldılar." ifadelerini kullandı.
"Bir evi iki kişiye tahsis etmişler"
Tanımadığım bir şahısla evlerinin birleştirildiği söyleyen Akdivar, "Daha sonra bir müddet geçip bizi Çevre Şehircilik Müdürlüğü'ne tekrar çağırdılar. Orada ben ve evi birleştirilen şahsa şunu söylediler: Komisyon siz ve Halit Çerioğlu'nun evini birleştirerek 150 metrekarelik bir ev yaptı ve ikinize tahsis etti. Sizler de kendi aranızda anlaşarak bu evi kullanabilirsiniz." şeklinde konuştu.
Akdivar, yetkililere çağrıda bulunarak şunları söyledi:
"Yani gerçekten bu saçmalık değil mi? Farz edin ki öyle bir şeyi kabul ettik. 60 metrekarelik evime 150 metrekarelik geri ödeme parası yatıracağım. Ben, kendi 60 metrekarelik evimin ödemesini yapamazken önümüze sunulan bu hesabı nasıl karşılayayım? Aynı şikâyeti ve isteği kendi evi ile birleştirilen Halit Çerioğlu'da dile getiriyor. Ben ve Çerioğlu, Sur'daki evi talep konusunda ortak mutabakata vardık. Yetkililer, artık bu işe çözüm bulsun." dedi.
"Arsamın 90 metrekarelik kısmı başkasına devredilmiş"
Karşılaştıkları sorunlar karşısında ikinci kez mağdur olduğunu belirten Sur Mağdurlarından Halit Çerioğlu, "Ben bir kere mağdur oldum, ikinci kez mağdur olmak istemiyorum. Bizler, çok kötü durumdayız ve mağduruz. Cumhurbaşkanımız, bizim bu durumumuza kulak versin, halimizi sorsun. Öyle bir duruma düşmüşüz ki perişan haldeyiz. Benim hayatım 90 metrekarelik yerde geçti. Bu yaştan sonra bizler, ne iş yapabiliriz. Burada iki aileye 150 metrekare üstü bir yer verilmiş. Benim evimin üzerine 90 metrekare bir arsa yapılarak başkasına devredildi. Burada yapılan evler karşılığında 300- 400 bin lira istiyorlar. Peki bizler burada maden mi yoksa altın mı çıkarıyoruz ki bu parayı bizden istiyorlar. Bir evdir gelip oturacağız sadece." diye tepki gösterdi.
"Yeni yapılan ev için 590 bin lira ödememi istediler"
Sur ilçesinde talep ettikleri evler için düzenlenen sözleşmedeki ifadelere dikkat çeken Ahmet Yüksel, "Sözleşmede, eski evlerimizin metrekaresini 500 liraya alıp yeni yapılan konutların metrekaresini 2 bin liraya satıldığı belirtiliyor, bu haksızlıktır. Madem ki bana satacağınız evin değeri 2 bin liradır. En azından benimkini de bin 500 liradan hesap edin, ben de fazla mağdur olmayayım. Neden beni mağdur ediyorsunuz? Daha sonra bana, 'Uzlaşma yapmayabilirsiniz, bu sizin isteğinize bağlı' denildi. Ben de bu duruma bakması için avukat yeğenimi çağırdım." ifadelerini kullandı.
Yüksel, "Yeğenim, sözleşmeye baktıktan sonra bana, 'Dayı, bunlar öyle bir sözleşme yapmışlar ki mecburi imza atmak zorundasın. Eğer imza atmazsan Sur'daki evin hakkını kaybediyorsun. Devlet evine karşılık belli bir değer biçmiş, almak zorundasın. Almadığın zaman herhangi bir hak iddia edemiyorsun.' deyince ben de mecburi imzaladım. Benim Sur'daki yıkılan evim, 177 metrekarelik bir alana sahip. Bana teklif edilen 250 metrekarelik eve sahip olabilmem için 590 bin lira ödememi istediler. Ayrıca şunu da söylediler: 'Sana verilecek bu yeni evin 30 metrekarelik bir ortağı da var.' Bilgim olmadan bana sorulmadan nasıl böyle bir şey yapabiliyorsunuz?" şeklinde konuştu.
Aldığı emekli maaş ile belirtilen ödemeyi yapamayacağını söyleyen Yüksel, "Ben, emekli maaşı alan bir vatandaşım, bu geri ödemeyi nasıl yapabilirim? Ben, 70 yaşındayım. Yetkilere söylüyorum, hiçbir gün devletimin kapısına gidip dillenmemişim ve dilenci de değilim. Hakkım olan şeyi istiyorum." dedi.
"Şehitlerin olduğu Sur ilçesi üzerine oteller ve işyerleri yaptınız"
Son olarak Sur mağdurlarından Doğan Evvelek ise şunları söyledi:
"Sur mağdurlarından biriyim. 156 ada 30 nolu parselin sahibiyim. Evime karşılık Dabanoğlu mahallesinde bir ev verileceği belirtildikten sonra sözleşmeyi kabul ettim. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü beni çağırarak şunu bildirdiler: 'Seni kuraya dahil edeceğiz, artık evinin metrekaresini ortalama 400 liradan alıp yeni evin metrekaresini 2 bin liradan satacağız' denildi. Aradaki bu farkı nasıl ödeyeceğim.
Buradan yetkililere sesleniyorum. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü çalışanları, bizleri adam yerine koyup bizlerle ilgilenmiyorlar. Bizlere gerekli hiçbir bilgi verilmiyor. Önümüze hazırladıkları şeyi sunarak seçme şansı vermiyorlar. Söylenen şey 'Hesabına geliyorsa alın, gelmiyorsa almayın' deniliyor. Sur'un her yerini iş yerleri yaptınız. Oteller yaptınız. Sur'un her yerinde şehitler var, sizlerin yapacağı bu otellerde nelerin yaşanacağını hepimiz biliyoruz. Bunların yaşanmaması için acilen müdahale edilmesi gerekiyor." (Cihat Altun/Ramazan Zeren-İLKHA)