Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER
İslam toplumunun temelini teşkil eden mukaddes aile müessesesini kurmak için evlenmeye niyetlenen gençlerin önüne ciddi sorunlar çıkarılıyor. Batı’nın eliyle topluma dayatılan yasalar ve artan yozlaşma ile birlikte gençlerimiz, ekonomik sıkıntılardan, altın ve ev eşyasının pahalılığından dolayı evlenip yuva kuramıyor. Konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Araştırmacı Yazar Mehmet Göktaş ve İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar, haramdan korunmak için helali tercih eden geçlere kolaylık sağlanması çağrısında bulundu.
“DAYATMA KANUN VE SÖZLEŞMELER EVLİLİĞİ İMKÂNSIZ HALE GETİRMEKTEDİR”
Müslüman toplumda evlilik müessesinin kaybolmaya yüz tuttuğunu belirten Araştırmacı Yazar Mehmet Göktaş, “Tarih boyunca ülkemizde evlenmek, yuva kurmak hiç bu kadar zorlaştırılmamıştır. Bir taraftan bozulan içtimai yapımız, kaybolan İslami ahlakımız, yuva kurmaya elverişli bütün örf ve adetlerimiz erozyona uğrayıp onun yerini dikenler ve tel örgüler almaya başlamış. Ertesi gün unutulup gidecek, kurulacak yuvaya en ufak bir katkısı olmayan salon ücretleri ve diğer düğün masraflarını insanımız telaffuz etmeye bile korkuyor, daha yuva kurmadan yuvalar yıkmaktadır. Diğer taraftan söz konusu bozulmayla yarışan dayatma kanun ve sözleşmeler evliliği imkânsız hale getirmektedir. Bu kadar engelleri aşarak güç bela kurulabilen bir yuva en ufak bir bahaneyle bir anda yıkılması için kanunlar ve sözleşmeler adeta yarış halindeler.” şeklinde konuştu.
“ZİNA VE GAYRİMEŞRU HAYAT ADETA TEŞVİK EDİLMEKTEDİR”
“Özellikle erkek için asıl kâbus ve felâket evlilikten sonra başlamaktadır.” diyen Göktaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kadar çırpınıştan sonra en ufak bir bahaneyle kurduğu yuvadan kovulması, daha da acısı ömür boyu nafakaya mahkum edilmesi bugün korkulu rüya olmuş durumdadır. Bunun yerine “evlenmek yasaktır” diye bir kanun çıkarılsa bundan daha kötü olmaz. Kısacası, mukaddes bildiğimiz yuva kurmanın önüne dağlar gibi engeller çıkarılıyor, buna mukabil zina ve gayrimeşru hayat adeta teşvik edilmektedir.”
“İNSANIN MUHTAÇ OLDUĞU KONULARDAN BİRİ DE EVLİLİKTİR”
İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu, hayatını idame ettirmesi için de birilerine ihtiyaç duyduğunu söyleyen İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar, “İslami açıdan dünyanın tüm ve nihai tasarrufu yüce Allah’a aittir. Bu konuda kâinatın geneline koyduğu ilahi yasalar vardır. İslami açıdan buna “sünnetullah” diyoruz. Kâinat için denge koyduğunu söyler ve sakın bu dengeyi bozmayınız. Kâinatta yarattığı en mükerrem varlık da insandır. İnsan toplumsal bir varlıktır. Hayatını sürdürebilmesi için birilerine birçok hususta muhtaçtır. İşte muhtaç olduğu konulardan biri de evliliktir. Her şeyin ölçüsünü belirleyen İslami öğretinin temel kaynağı Kur’an ve sünnettir.
Kur’an ve sünnette evlilik o kadar önemli görülmüş ki müdahalesi olmayan, ama tavsiye ve telkinlerle bu işin tanımı yapılmıştır. Bu konuda helal ve harama riayet ederek evliliklerin teşviki yapılmıştır. Fakat bazen harama kaçışlar söz konusu olduğunda ise bu işin alt yapısını yönetim ve aile büyükleri oluşturarak insanın bu ihtiyacını meşru olan evliliklerle kötülük ve harama kaymalara engeller konulması ise farz olur. Evlilikler toplumu toplum yapan en önemli medeniyet şahikası ve temelinin en mühim müessesesidir.” dedi.
“EN AZ MASRAF EN KOLAY YOL VE YÖNTEMLERLE EVLİLİKLERİ KOLAYLAŞTIRMAMIZ LAZIM”
Evliliğin gecikmesinden dolayı meydana gelecek toplumsal haramlardan ebeveynlerin sorumlu olduğunun altını çizen Çınar, “Genellikle aile büyükleri gençlerin evliliğinde aktif ve çözüm öğreticiliği açısından en çok mesuliyeti olanlardır. Bu konuda iaşe ve geçim gibi dünyevi sebeplerle geciktirilen her bir evlilikten dolayı meydana gelecek toplumsal haramlardan ebeveynler mesuldürler. İslami camialar, kanaat önderleri ve İslam alimleri bu mesuliyet bilinci üzerinde durmalıdırlar. Toplumsal travmaların yaşanmaması için batıya değil Kur’an ve sünnete dönerek, gençlerimizin evliliğini en az masraf, en kolay yol ve yöntemlerle kolaylaştırmamız lazım. İslam’da kimse kimseyi zorla evlendirmez. Ama evlenmek isteyip de; masraflı düğün külfetleri yüzünden evlenemeyenlerin vebali başta ebeveynler ve tüm sorumluluk ve yetki sahiplerinin boynundadır.” ifadelerini kullandı.