Doğruhaber
 
Geçenlerde Doğruhaber Gazetesi’nin manşetten vermesiyle haberdar olduğumuz, Ona gönül verenlerin yanı sıra camianın bir bütün olarak merakla beklediği, partileşme sürecinde en önemli unsurlardan biri olan partinin ismi belli oldu. Parti ismi birkaç kelime olsa da, aslında içinde bir gerçeği barındıran, belki de partinin asıl amacını, itikadını, fikriyatını ve temsiliyet düşüncesini bir rumuz olarak içinde barındıran kapsamlı ve sırlı kelimelerden oluşur.

Merakla beklenen Hür Dava Partisi’nin ismi belki birçok gönüllü tarafından olduğu gibi şahsım olarak benim de yüzümde bir tebessüme ve gönül rahatlığına (başlangıç olarak) vesile oldu. Çünkü haktan kopuk veya Hüda’ya uzak ya da Hidayet getirmeyen ve hürriyeti istemeyen bir yapının ne önemi olabilir. İsmin şahısların ve nesnelerin üzerinde etkisi olduğu gibi, yapıların ve kuruluşların üzerinde de etkisinin olduğu bilinen bir gerçektir. Hatta isim, kişileri ve kurumları yönlendirmek açısından da bir etkiye sahiptir.

Asıl önemli konuya gelince; geçmişiyle, bugünüyle, gerçekleriyle, ideolojileriyle ortada olan bu yapının siyasete adım atması, acaba bu camiaya gönül vermiş, gönül bağıyla bağlı olan ve onu benimseyen bir toplulukta nasıl bir etki ve beklenti oluşturacaktır. Muhakkak ki bunlar çokça konuşuldu, yazıldı, üzerinde uzun istişareler yapıldı ve öyle adımlar atıldı. Acizane bizler de bu camiaya gönül vermiş bir fert olarak haliyle endişe ve kaygı içerisinde bulunduk. Sonuçta bugünkü mevcut duruma öyle kolay gelinmedi. İslam alemine baktığımızda bizimle benzer yapıda özellikler taşıyan cemaatler ve İslami grupların olduğunu, bunların zaman içerisinde katettikleri merhaleleri görebiliriz. Bu merhalelerin zamanla şartlar gerçeği değişikliğe uğradığı, zamanın ve şartların durumuna göre çeşitli mekanizmaları kullanma ihtiyacını doğurduğunu müşahede edebiliriz. Yine bizlere benzer olarak bu yapılar zamanla siyasete atılmış, bu yapıların samimi gönüldaşları benzer kaygıları ve endişeleri taşımışlardır. Fakat aynı zamanda mücadele yöntemlerinin çeşitlilik kazanması, gelişen ve globalleşen dünya içerisinde siyaset mekanizmasına duyulan ihtiyacın ortaya çıkması onları da bizler gibi şartların ve ihtiyaçların gereği olan bu yola başvurmaya sevk etmiştir. Tabi siyaset mekanizmasının olumlu ve olumsuz yönlerini incelemişler, bunun artılarını, eksilerini bir araya getirmişler, zamanın gerektirdiği şartlar ile harmanlamışlar ve bir olumlu sonuca varmışlar. İslam dinini temsiliyet konusunda aynı inancı paylaştığımız için onların yöntemlerini, durumlarını bize benzer bulabiliriz. Bu olumlu ve olumsuz şartlara baktığımızda şöyle bir durumla karşı karşıya kalıyoruz:

Olumsuz; Dini ve akidesi bir esasa dayanmayan, İslami bir devlet anlayışını yansıtmayan bir düzenin parçası konumundaki siyaset mekanizmasını kullanmak ne derece doğru olabilir.

Olumsuz; meşruluk krizi aşılmadığında seçimlere katılmak mevcut düzeni tasvip etmek anlamına gelir mi? Veya bir taviz verme endişesi ortaya çıkar mı?

Olumsuz; Hür Dava Partisi’nin siyasi mücadele sürecine bakışı, bu çerçevede benimsediği çalışma programında, cemaat ve yapının kodlarına dayalı, sistem dahilinde bir siyaset yapma olanağı görülmemektedir.

Olumsuz; partinin mevcut siyasi zeminde yerini almasıyla buna katkı sağlama -İslami bir yapının her hâlükârda yararı olacaktır- veya mevcut düzenin ömrünü uzatma, onu dayanıklı hale getirme, eksiklerini tamamlama olarak görülebilir mi?

Bu ve buna benzer bazı olumsuzlukları görebiliriz. Buna karşın olumlu yönlerin de olduğunu göz önünde bulundurarak, hizmet alanına ve çalışma sahasını zenginleştirmek ve çeşitlendirmek adına olumlu taraflarını da göz önünde bulundurmak zorundayız.
Olumlu: Mevcut siyasal yapı ve düzenin kuralları içerisinde siyasete katılmanın, söz konusu yapıyı ve düzeni benimsediği anlamı çıkarılamamalı. Yine söz konusu yapının kötü taraflarını, olmazlarını devam ettirme, kabullenme anlamı da çıkartılmamalı.

Olumlu: Mevcut zemini ve siyaseti tamamen halkı güvenli sahile ulaştıracak veya ideal hedeflere ulaştıracak bir hayal teknesi olarak görmemek lazım. Siyaseti ve parlamentoyu toplum üzerindeki etki mekanizmalarından sadece biri olarak ve siyasi kazanımın yolu olarak görmek lazım.

Olumlu: Partinin seçimlere katılması halkın temsili ve yasama sürecine müdahil olabilme, en azından fikrini beyan edebilme esasına dayanmalı, bu his ve hareket içinde olmalıdır. Bununla beraber net ve kesin tutumundan hareketle genel bakış açısı ve analiziyle uyumlu ideal bir çizgi takip edebilir.

Olumlu: Siyaset yoluyla toplumun farklı kesimlerine ulaşma, onların sorunlarının müzakere edildiği, ideallerinin gerçekleşmesi için farklı bir sesin meydana gelmesine yol açabilir.

Olumlu: Düzenin içerisinde her fikrin yerini aldığı ve paylaşıldığı bir ortamda, İslami fikir ve bakış açısının da kamuoyuna sunulması noktasında, masada bulunan diğer seçeneklerin yanında yerini alması demektir.

Olumlu: Toplumun içindeki cemaat, grup ve sosyal yapılarla ilişkiler kurup onlarla ortak hareket etme, onlarla yakınlaşma, böylece toplum içindeki bölünmüşlüğü kaldırıp toplumun kendi zenginlikleri etrafında birleşmesine ön ayak olabilir.

Olumlu: Toplumun dini vecibelerini yerine getirmede, onlara psikolojik destek verme, onları cesaretlendirme, ayrıca sosyal, ekonomik vaziyetleriyle ilgili sorun ve ihtiyaçlarını karşılamada bir köprü vazifesi görebilir.

Olumlu: Parlamentoda ya da yerel yönetimlerde gerek bireysel, gerek bölgesel çapta birçok hizmetin görülmesini sağlayabilir. Yerel yönetimler; şehir, belde ve köylerde halka ulaşmanın daha kolay olduğu, bununla halkın örf, adet, din ve inançlarıyla bağdaşmayan zararlı şeylerden korunmasına yardımcı olabilir. Bununla beraber eğitim, sağlık, sosyal yaşam, insan hak ve hukuku çerçevesinde hizmeti ulaştırabilir. Devlet dairelerinde istihdam, ülkenin gelir kaynaklarından faydalanma, belli bir grubu veya belli bir cemaati değil, liyakat ve ihtiyaç çerçevesinde düzenleyebilir ve bu haktan faydalandırabilir. Parti hayatın her yönüyle ilgilenen sahip olduğu İslam inancından hareketle insan hayatının bütün safhalarıyla ilgilenebilir.

Olumlu: Seçilecek olan parti veya yönetici kendi bakış açısını ve fikirlerini açıklama hakkına sahiptir. Kendi fikriyatına uygun yasaları, kararları onaylayıp destekleyebildiği gibi aykırı bulduğu kararları red etme ve engel olma hakkına da sahiptir. O kendi tabanına göre tavrını belirler, faaliyette bulunduğu düzeni sorgular, yeni değişiklikleri ve önerileri sunar. Bunların gündeme gelmesine ön ayak olabilir.

Olumlu: Siyaset bir temsil makamıdır. Buna dâhil olan mutlak anlamda düzenin bizzat kendisi olmuş anlamı çıkarılmamalı. İstenen, mevcut siyasal yapının esiri olmaksızın bir tavrı veya görüşü ortaya koyma, onu savunabilme hakkını elde etmektir.
-Olumsuzlarda olduğu gibi daha birçok olumluyu bulabiliriz. Bizler bu yapının gönüldaşları olarak şunu gördük; niyetimiz halis olduğu zaman, amacımız Allah rızası olduğu zaman Cenab-ı Hak mutlaka nusret kapılarını, inayet yollarını bizlere açmıştır. İmam Ali (ra)’nin dediği gibi, “Senin için işlerin en sevimlisi hakta mutedil, adalette kapsamlı, mümkün olan en geniş kapsamlı halk desteğini elde etmek olsun. Avamı kızdıracak şey, seçkinleri memnun eder. Seçkinleri kızdıran şeyler de avamın rızası sayesinde bağışlanır. Muhakkak amellerimiz niyetlerimize göredir.

Rabbim Hür Dava’mızı kutlu kılsın; Hüda’ya götüren yol, hidayete erdiren araç kılsın.
 
Turan Boldağ
Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi A-1/1