Adıyaman Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen seminere, Adıyaman Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Adil Alan, Adıyaman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sırrı Öztürk, Dicle Üniversitesi Veterinerlik Bölümü Dekanı Prof. Dr. Aydın Ketani, öğretim üyeleri, veteriner hekimler ve sığır yetiştiricileri katıldı.

Çiftçilere ciddi destek verilmesinin yanında, hayvancılığın desteklenmemiş olmasının kötü neticeler doğurduğunu söyleyen Adıyaman Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Adil Alan,

"2008 yılında başlayan özelikle ülkemizde ciddi etkilenmenin olduğu kuraklık sebebiyle devlet olarak çiftçilerimize ciddi destek verdik ama orada bir hata yaptık. Hayvancılıkla uğraşanlara hiçbir destek vermedik. Böyle olunca da elimizdeki damızlık hayvanların tamamı cüzi rakamlarla satıldı. Ve bunları almak, yerini doldurmak çok zor oldu. Ondan sonra 2010 yılından 2020 yılına kadar hep ithalatla uğraştık. Yurt dışından ciddi miktarda hayvan geldi. Sayın Bakanımız bir yıl önce ülkeyi il il gezerken Sırrı başkan bir şey söyledi ‘İhtiyacımız olan 500 bin hayvan mı? 500 bin buzağının ölümünü engellersek ithalat durur.’ dedi. Bakan Bey’in de çok hoşuna gitti. Türkiye genelinde ‘Buzağılar ölmesin’ diye sloganlar geliştirdi. Ve programlar yapıldı." dedi.

"Bu projeyle bir bütünlük sağladık"

Adıyaman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sırrı Öztürk projenin hayvancılıkla uğraşanlar için önemli bir gelişme olduğuna değinerek ,"Bu projeyle, gerek üniversite gerek meslektaşlarımız gerekse de üreticiyle bir bütünlük sağladık. Birçok yerde üretici birlikleri meslektaşlarımızla çekişme içerisine girerken aslında bizim birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu bu tür projeler ile de ortaya koymak istedik. Projemizde şunlar var: Adıyaman'daki bütün serbest hekimlerle, üniversitedeki hocalarımızın bilgilendirmesi halinde ortak çalışma yapacağız, çalışma ile sahadaki hastalık teşhisi ile ilgili elinizi de güçlendireceğiz." ifadelerin kullandı.

Toplanacak olan verilerin hayvan hastalıklarını ortaya çıkarmada önemli bir envanter kaydı olacağına vurgu yapan Öztürk "Bizler hayvanlarımızın ölüm sebeplerini öğrenirken, hocalarımız da bölgedeki araştırmalar ile ellerindeki bilgileri tazeleyecekler. Sizler de bu konuda hastalık teşhisi noktasında elinizi güçlendirmiş olacaksınız. Toplantılar bittikten sonra yaklaşık bir ay içerisinde sizin yapmış olduğunuz çalışmalar, bize bilgi olarak geri dönecek. Bizler proje heyeti olarak bilgileri değerlendireceğiz. Değerlendirdikten sonra bölgemizde çıkan hastalıkları sırasına göre hangi hastalıktan daha çok hayvanlarımızı ölüyor, bunun envanterini de çıkarmış olacağız. Bu projenin içerisinde Adıyaman, Diyarbakır ve Şanlıurfa olduğu için Bakanlığımızın da elinde bir veri olmuş olacaktır. Ve bir ay sonra bizler üreticiye döneceğiz aynı bilgileri üreticiyle paylaşacağız." şeklinde konuştu.

Dicle üniversitesi Veterinerlik Bölümü Dekanı Prof. Dr. Aydın Ketani "Üniversitenin fonksiyonlarından birisi öğrenci yetiştirmektir. Bunun yanında en önemli olgularından birisi üreticinin problemlerine çözüm bulabilmektir. Bundan dolayı böyle bir projeyi başlattık. Bu projenin asıl ayağı Adıyaman olmakla birlikte Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı da kapsayacak şekildedir. Bütün meslektaşlarımın katkı sağlayacağı düşüncesindeyim. Burada iş daha çok meslektaşlarımıza düşüyor." dedi.

 

"İşletmelerde kayıt sistemi olmalı"

Hayvan işletmelerinde kayıt sisteminin olmaması, hayvan ölümlerinde teşhis imkânını zorlaştırdığına vurgu yapan Dicle üniversitesi öğretim öğesi Prof. Dr. Hasan İçen;

"Sırrı Başkanımın dediği gibi, hasta 500 bin hayvanı kurtarırsak hayvan ithalatına gerek kalmayacaktır. Dolayısıyla elimizdeki malın kıymetini bilmemiz lazımdır. Nasıl yaşatabilir ve ekonomiye nasıl kazandırabiliriz bunu düşünmemiz gerekiyor. Buzağı ölümlerinin tümü sadece ishal veya başka nedenlerden dolayı değildir. Erken embriyo ölümleri vardır. Erken ölümlerinin sebepleri de; stresin artması, beslenme şartlarının değişmesi ve özellikle kapalı alanlarda hayvanların barındırılması, onlara bakan çiftçinin veya elemanların bu konuda yeterli bilgiye sahip olamamasıdır. Kayıt sisteminin olmaması da önemli bir eksikliktir. Eğer işletmelerde kayıt sistemi olsa o zaman bu problemlerle karşı karşıya kalmayız. En büyük eksikliklerden biri budur. Projede amacımız biraz buna katkı sağlamaktır. Yetiştiricileri bu konuda bilgilendirmek, hekimlerimizin buzağı ölümleri konusunda yapabilecekleri tedavide farklı yöntemler uygulayabileceklerini belirlemektir." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş-İLKHA)