Çalışan gazetecilerin onurlandırılması amacıyla 1961 yılından bu yana kutlanan "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" ile ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı, saha muhabirliğinin vatandaşa doğru bilgiyi aktarma konusunda çok değerli olduğunu ancak bunun ne dünyada ne de Türkiye’de önemsenmediğini söyledi.
Kışlakçı, "Öncelikle '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' münasebetiyle tüm gazeteci arkadaşlarımın bu gününü tebrik ederim. Gazetecilik aslında bir yönüyle kutsal bir meslektir. Çünkü peygamberlerin üstlendiği rolün küçük bir cüz’ünü oluşturur. Kur’an-ı Kerim'de Nebe (haber) suresi var. Doğru haber vermek. Arap dünyasında birçok kanalın ismi en-nebe. Haber ajanslarına da enba diyorlar. Bu anlamda doğru habercilik insanlık için mühim olaylardan bir tanesidir. Çünkü insanlar gazetecilerin verdiği haber çerçevesinde hem bugünü hem geleceği anlayabilecek bir potansiyele sahip oluyor." diye konuştu.
"Bu coğrafyada medyanın hala propaganda aracı olarak işlediğini görüyoruz"
Gazetecilerin doğru haberi vermemesi halinde insanların zihninin yanlış bilgilerle şekilleneceğini belirten Kışlakçı, "Maalesef İslam dünyası ve Arap dünyasında gazetecilik Napolyon ile başladığı için genelde bir propaganda aracı olarak başladı. Bugüne kadar da hala gazetecilik bir propaganda aracı olarak devam ediyor. Her ne kadar tek tük aydın, entelektüel, mütefekkir çıkıp bunun dışında bir yol izlemiş olsa bile kahir ekseriyetine baktığımızda bu coğrafyada medyanın hala propaganda aracı olarak işlediğini görüyoruz. Çünkü birçok gazetenin arkasında Almanya, Fransa, Amerika ve İngiltere var. Bu ciddi sonuçlardan bir tanesidir. Bizim cesur gazetecilere, olayı olduğu gibi aktaran ve yorumunu insanlara bırakacak gazetecilere ihtiyacımız var. Aydın ve entellektüeller olayı yorumlar ama gazeteci olduğu gibi aktarmalıdır. Bazı siyasi olaylarda kendi görüşünü aktarabilir ama insanlığı ilgilendiren konularda gerçek görevlerini ifa etmeleri gerekir." şeklinde konuştu.
"Batı, medyayı kendi isteği doğrultusunda kullanıyor"
Batının özellikle doğu toplumunda sevmediği bir lider olduğunda onun aleyhine her türlü haberi yaparak yıpratmaya çalıştığına dikkat çeken Kışlakçı, şu ifadelere yer verdi: "Bir dönemler BBC, bir Afrika liderine karşı ‘bunlar insan eti yiyor’ diye haber yaptı. Halbuki hiçbirisi insan eti yemiyor. Demek ki, onlar için zenci demek insan eti yiyen demekti. İkinci cihan harbinde gazetelerin ve haber ajanslarının oynadıkları role baktığımızda yaptıkları yalan haberlerle bazı savaşların kaybedilmesine sebep olmuşlar. Batılılar bu işi profesyonelce yapıyorlar. Örneğin bir haberde birçok detayı paylaşıp içerisinde çok farklı bir konuda bir kelime, bir kavramla bunu yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Başkanı deyip başına diktatör ifadesini getirerek bilinç altına yavaş yavaş onu sokmaya çalışıyor. Son dönemlerde gördüğümüz şey budur. Batılılar, Ortadoğu'da, Afrika’da, Asya’da, Latin Amerika’da barbarlık ve vahşilik yapıyorlar ama biz haberlerimizde Vahşi Batı, Barbar Batı diye yazmıyoruz. Bu ifadeler kullanıldığında da ‘Özgürlük ilkesi ihlal ediliyor.’ diye engelliyorlar. Ancak onların medyası bu coğrafyaya istediği iftirayı atabiliyor."
"Saha haberciliği çok önemlidir"
Gazetecilerin yapmaları gerekenlerle ilgili de konuşan Kışlakçı, "Birincisi saha haberciliği çok önemlidir. Türkiye ve dünyada saha haberciliği öldü. İkincisi işin uzmanlarının haber yapması. Örneğin siyasetle ilgili haberlerin siyasiler tarafından yapılması, spor ile ilgili haber yapılacaksa bu konuda uzman olanların haber yapması gerekir. Bugün birçok kişi alanı olmayan yerlerde at koşturuyor. Muhabir dediğiniz kendi alanında uzmanlaşmalı. Gazeteciler bir alanda uzmanlaşmalıdır. İkincisi sahadan haber yapmalı, olayın vuku bulduğu yere acil gitmeli ve oradan haber yapmalıdır. İster dahili ister harici olaylar olsun mutlaka olayı yerinde görmeli ve oradan haber yapmalıdır. Siz haberi dünya ajanslarından alırsanız belki de o ajanslar kendi bakış açılarıyla olayı verecek. Ancak sizin kendi bakışınızla olayı yorumlamanız lazım. Bunun için saha haberciliği çok önemlidir." ifadelerini kullandı.
"Medyanın daha güçlü olabilmesi için bu alanda uzmanlara ihtiyacımız var"
Kışlakçı, "Üçüncüsü, meydana gelen bir olayda konunun uzmanlarıyla röportaj yapılmalıdır. Ciddi röportajlara ihtiyacımız var. İnsanlar işi uzmanlarından dinlediklerinde etkileniyorlar. Bugün röportajlar yok, saha muhabirliği yok, işin uzmanı yok. Bundan dolayı gazeteciler kendilerine gelen her bilgiyi Twitter’de paylaşım yapan insanlar gibi paylaşıyorlar. Böyle olunca da insanlar gerçek gazeteci ile işi propaganda aracı olarak kullananlar arasında ayırım yapamıyorlar. Dördüncü güç olarak bilinen medyanın daha güçlü olabilmesi için bu alanda uzmanlara ihtiyacımız var." dedi.
"Saha muhabirliği çok önemli fakat Türkiye ve dünyada artık önemsenmiyor"
Çalışan gazetecilerin ne kurumları ne de toplum nezdinde hak ettikleri değeri göremediklerini belirten Kışlakçı, "Ben Türkiye ve dünyada sahada çalışan gazetecilerin çoğunun hak ettikleri değeri gördüklerini düşünmüyorum. Saha muhabirliğinin ölmesinin ana sebeplerinden birisi de budur. Çünkü gazete sahip çıkmıyor, gerekli anlamda maddi destek görmüyor, hareket alanı dar. Bu vahim konulardan birisidir. Saha muhabirliği çok önemli fakat Türkiye ve dünyada artık önemsenmiyor. Bu gazetecilik ve medya için utanç vericidir." şeklinde konuştu.
"Her entelektüel gazetecidir ama her gazeteci entelektüel değildir"
Kışlakçı, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" ile ilgili ise şu ifadeleri kullandı: "Medyanın tekrar güçlü olabilmesi, eski günlerine dönebilmesi için desteklenmeli. 1900’lü yılların başına bakıldığında gazeteciliğin çok etkin olduğunu görürüz. İşin uzmanları, entellektüel gazeteciler, aydınlar çıkıyordu. Maalesef şimdi medya dünyasında entelektüel kalmadı. Her entelektüel gazetecidir ama her gazeteci entelektüel değildir. Bunun için gazetecilerin kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Bu vesile ile ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyorum." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)