Erdoğan ve Putin'in Libya’nın toprak bütünlüğünü savunduklarına işaret eden uzmanlar, Türkiye ile Rusya'nın Libya’da barışın sağlanması ve ülkenin yeniden inşa edilmesi konusunda önemli rol oynayabileceği görüşünde.

Rus uzmanlar, Libya krizini ve Erdoğan ile Putin'in Libya’ya yönelik ateşkes çağrısını AA muhabirine değerlendirdi.

Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimi Enstitüsü Uzmanı Boris Dolgov, Erdoğan ve Putin’in Libya krizine ilişkin ortak açıklamasını değerlendirirken, "Bu, Libya’daki tarafların çatışmaları durdurması ve Libya meselesinin barışçıl yollarla çözülmesi yönünde olumlu bir açıklama. Bu kararı hayata geçirmek zor. Fakat başka ülkeler tarafından da desteklenen bu karar, Libya krizini çözüme kavuşturmak için tek diplomatik yoldur." ifadesini kullandı.

Dolgov, Türkiye ile Rusya'nın Suriye meselesinin çözümü çabalarında konusunda tecrübe edindiğine ve bunu, Libya krizinin çözümünde kullanabileceğini dile getirdi.

Türkiye ile Rusya'nın Libya’da çatışmalarının durdurulması ve ülkenin yeniden inşa edilmesi konusunda önemli rol oynayabileceğine işaret eden Dolgov, "Rusya, Türkiye ve başka ülkelerin çabalarıyla Libya'da barışın sağlanması, sadece bölgedeki durumu değil, bütün jeopolitik durumu olumlu yönde etkileyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Libya'da çatışmaların devam ettiğine dikkati çeken Dolgov, "Ülkede düzen yok ve farklı türlerde yasa dışı faliyetleri besleyen unsurlar var. Bu durum, komşu ülkeler için tehdit oluşturuyor. Mesela Rusya ve Türkiye'nin girişimlerine Mısır dahil olabilir." dedi.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Serrac ile Avrupa Birliği yetkilileri ve darbeci lider Halife Hafter ile İtalya yönetimi arasında müzakerelerin yapıldığını hatırlatan Dolgov, tarafların, barışı sağlamak için siyasi iradeye sahip olmaları gerektiğini vurguladı.

"Ortak açıklama, Akdeniz bölgesindeki gerginliği azaltmayı amaçlıyor"

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Uzmanı Nina Komarevtseva da Libya'da çatışmaların durdurulmasıyla barışın sağlanabileceğine işaret ederek, "Putin ile Erdoğan'ın ortak açıklaması, iki ülkenin de Afrika ve Akdeniz bölgesindeki gerginliği azaltmayı amaçladığını gösteriyor. Türk askeri birliklerinin Libya'ya gönderilmesi, yapılan çağrıyla ilgili siyaseti devam ettirebilir. Önemli olan ters etkiyi önlemektir." şeklinde konuştu.

Rusya ile Türkiye'nin sorunlu bölgelerde ortak adımlar atma tecrübesine sahip olduklarına dikkati çeken Komarevtseva, "Suriye örneği, tutumlar üzerinde anlaşılmasına yönelik sürecin basit olmadığını, ama olumlu sonuçlar doğurduğunu gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.

Komarevtseva, "Rusya ile Türkiye, Libya meselesinde de çıkarların koordinasyonunu sağlayabilir. Bu, gerilimin artmasını engelleyebilir ve krizin çözümünü sağlayabilir." ifadelerini kullandı.

"İki ülkenin ara buluculuğu, Libya'da insani felaketi önlemeyi hedefliyor"

Rusya'daki Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi Müdürü Amur Gadjiyev de iki liderin, Libya’nın toprak bütünlüğünü esasında ve Birleşmiş Milletler’in himayesinde kapsayıcı siyasi diyaloğun başlatılmasını savunduklarını belirterek, "İki ülkenin ara buluculuğu, Libya'da insani felaketi önlemeyi hedefliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ile Rusya’nın Libya krizinin barışçıl yollarla çözülmesinden yana olduklarına dikkati çeken Gadjiyev, "Gerilimin artması, Libya’daki durumun kötüleşmesine ve Kuzey Afrika bölgesinde trajik sonuçların yaşanmasına yol açabilir." şeklinde konuştu.

Gadjiyev, iki ülkenin Suriye’de uyguladığı mekanizmaların etkileyici olduğunu ve Libya’da başlatmak istedikleri barış sürecinin başarılı olabileceğini dile getirdi.