Görme engelli vatandaşlar, günlük yaşantılarında hem fiziksel hem de psikolojik olarak birçok engelle karşı karşıya kalıyor. Sarı çizgileri olmayan, üzerinde ağaç, direk, araba gibi engeller olan kaldırımların yanı sıra yetersiz trafik kuralları ve sinyalizasyon sorunu, görme engellilerin boğuştuğu problemlerin başında geliyor.
Çoğu kaldırımda engelliler için işaret taşlarının olmayışı, kaldırım farklarının yüksek oluşu ve kaldırım ortalarında bulunan elektrik trafoları, engelli vatandaşlar için büyük sorun teşkil ediyor. Kaldırımlara park edilen araçlar ise engellilerin yürüme alanını tamamen yok ediyor. Tüm zorluklara ve engellere rağmen hayata tutunmaya çalışan görme engelliler, duyarlılık konusunda herkesin daha çok duyarlı olmasını istiyor.
Görme engelli vatandaşların günlük hayatta karşılaştıkları zorlukları anlatan Memur-Sen ve Eğitim-Bir Sen Gaziantep Şubesi Engelliler Komisyonu Başkanı Mehmet Yıldız, kendisinin de görme engelli olduğunu belirterek, görme engellilerin yaşadıkları en büyük sorununun güvenli ulaşım ve fiziksel erişim olduğunu söyledi.
Engelliler olarak engelsiz bir dünya ve yaşam istediklerini belirten Yıldız, engelsiz bir dünya ve yaşam için herkesin sorumluluk alması gerektiğini ve engellilerin toplumla bütünleşmesi yönünde adımların atılması gerektiğini belirtti.
7-14 Ocak tarihlerinin "Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası" olarak kutlandığını anımsatan Yıldız, "Tabi buna kutlanma denir mi bilemem ama çeşitli vesilelerle görme engellileri olan insanlarımızın anılması anlamında farkındalığın arttırılması konusunda bu haftanın büyük bir önemini olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada hem de ülkemizde bu son zamanlarda bu konuda ciddi anlamda bir farkındalık oluşmaya başladığını düşünüyoruz. İdeal anlamda istenilen noktada mıyız? Hayır, ama son yıllarda genelde engelliler özelde görme engelliler konusunda ülkemizde devletin çok ciddi adımları olmuştur. Ama bunları yeterli bulmuyoruz. Özellikle yetkin engellilerin ve alandan bizatihi insanların istihdam edilmeleri ile birlikte görme engelli ve genelde tüm engellilere fırsat ve imkan verildiğinde ne derecede büyük işler yapabileceklerine olan inancımızı belirtmek adına bu haftanın çok önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Çok başarılı engelli insanlar var"
Tüm yaşam alanlarının engellilere göre uyarlanması gerektiğini ifade eden Yıldız, "Engelsiz yaşam' diyoruz. Ama gerçekten engellilere sadece yardım ederek, onları bakıma muhtaç kişiler olarak görmek değil, bizzat onları yetenek ve ilgilerine göre fırsat ve imkan verdiğimizde ülke ekonomisine doğrudan katma değer katabildikleri gerçeğini de görebiliriz. Hem kendisine hem de ailesine yük olmaktan çıkıp bizatihi birçok şeyleri başarabileceğine olan inancımızı kazanmamız gerekiyor. Çok başarılı engelli olan insanlar var. Fırsat verildiğinde gerek erişebilirlikte gerekse de ulaşımda fiziki ortamların uyarlanması halinde bilgi ve teknolojiye ulaşabildiğinde birçok sağlıklı bireylerle kıyas edilmeyecek derecede büyük işler başarabildiklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Hayatın her alanında engellilere imkanlar verilmesi gerektiğini belirten Yıldız, "Peygamber Efendimiz döneminde kendisinin yerine defalarca vekalet eden görme engelli olan Abdullah İbn-i Mektum var. 'İnanıyorsanız, üstünsünüz' diyoruz. İnanmak başarmanın yarısıdır ve diğer zaten arkasından geliyor. Denemeden bir şey olmuyor. Özellikle engellilerin erişimini, eğitimini, bakımını ve rehabilitasyonunu sağladığınızda, engellilerin toplumla iç içe yaşaması, bir arada yaşama kültürü bunlar olduğu zaman engelliye bizzat yardım etmek yerine bizzat istifade etmiş oluruz. Bunun da eğitim ile olabileceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Trafikte sesli komut talebi
Toplumun engellilere karşı biraz daha duyarlı olması gerektiğini belirten Yıldız, "Kaldırımların, yolların, caddelerin, toplu taşıma araçlarının ve sürücülerin bize karşı davranışları ile ilgili bir takın sıkıntılar ile karşılaşıyoruz. Durakta beklerken sorun yaşıyoruz. Bazı otobüslerde sesli yönlendirme var. Hangi semt ve durakta olduğunu belirtiyor. Ama bu uygulama toplu taşıma araçlarının tümünde yoktur. Karşıdan karşıya geçeceğiz ama seslendirme yok. Ama görme engellinin çok kolay bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi gerekiyor. Yaya geçitlerinde sesli komut olması gerekiyor. İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde bu uygulama var. Gaziantep'te de bunun olabileceğine inanıyorum. Şoförlerin belli aralıklarla hizmet içi eğitimden geçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yaşam alanlarının engellilerin beklentilerine göre düzeltmek lazım. Her engellinin güçlü ve zayıf yönleri var. Bundan dolayı yaşam alanlarının engellilere göre uyarlandığında sorunların büyük ölçüde ortadan kalkacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Sürücülere "duyarlı olma" çağrısı
Görme engelliler olarak özellikle yaya geçitlerinde karşıdan karşıya geçerken zorlandıklarını belirten Yıldız, bu konuda sürücülerin daha duyarlı olması ve vatandaşlarında kendilerine yardımcı olmalarını istedi.
"Acımak yerine engellileri hayatın içine katalım"
Engellilere karşı ön yargıların kırılması için ne yapılması gerekiyorsa başta devlet olmak üzere bütün kurum ve kuruluşların hassas olması gerektiğini belirten Yıldız, "Görme engelli' deyip acımak yerine görme engelli insanları hayatın içine katalım. Görme engelli ve diğer engelli insanlarımızın mutlaka birçok şeyi yapabileceklerine inanıyoruz. Ama yeter ki engellilerle bir arada yaşama kültürümüz bu topluma yerleşsin. İnsanları toplumdan koparmadan bir arada yaşadığımızda engellilerin de topluma uyum sağladığını görüyoruz. Eğer amacımız engellilerin topluma uyumunu sağlamak ise her alanın da 'engelsiz yaşam' alanı olması gerekiyor. Eğer bu şekilde engellilerin toplumun içinde yaşayacaklarına inanıyorum." dedi.
Bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu belirten Yıldız, bu gerçeğin unutulmaması gerektiğini ve herkesin bir engelli adayı olabileceğini belirterek, insanların bir arada huzur içerisinde yaşamaları gerektiğini ifade etti.
Yıldız, 2020 yılının "engellilerin erişim yılı" olarak ilan edildiğini anımsatarak, fiziksel erişimin, dijital dönüşümün ve zihinsel dönüşümün sağlanmasını temenni ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Fiziksel erişimde yolların, kaldırımların, caddelerin, asansörlerin, bina girişlerinin ve tüm toplu taşıma araçlarının engelliye uyarlanmasıyla mümkün olacaktır. Bir de bilgiye erişimin iletişim teknolojilerinin engelliye uygun hale getirilmesi ile engellilerin erişimini ancak sağlayabiliriz ve dolayısıyla engellilerin fiziksel erişimde bilgi, iletişim ve teknolojiye ulaşmada herhangi bir engelle karşılaşmamak adına ise toplumun her alanında hak ettiği onurlu ve saygın olan yerini almasıyla mümkün olacaktır. Engellileri tembelliğe itecek hiçbir uygulamayı kabul etmediğimiz gibi onları cesaretlendirecek, yüreklendirecek, onları bizzat yetenek ve ilgileri doğrultusunda kendisine yetebilen, ülkesine, milletine ve ailesine yük olmaktan çıkıp üreten ülkesine ve milletine çok büyük ölçüde büyük katma değer katabilen bireyler olmalarını arzuluyoruz. Umuyorum ve diliyorum ki engellilere yönelik önyargılar yıkılır ve toplumdaki en müstesna yerini alır." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)