“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” münasebetiyle İLKHA muhabirine değerlendirmede bulunan gazetemiz Doğruhaber Genel Müdürü Mehmet Sait Özcan, hakkın yanında duran gazetecilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
“Gazetecilik aslında taraf olmaktır”
Kamuoyunun aydınlatılması ve bilgilendirilmesi için zor şartlarda tüm imkanlarını seferber eden, hakkın yanında duran tüm gazetecilerin "10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü"nü tebrik ederek konuşmasına başlayan Özcan, “Gazetecilik gerçekten büyük fedakarlıklar gerektiren, büyük çaba gerektiren bir meslek. Gazeteciliği geçmişten bu yana düşündüğümüzde objektiflik, tarafsızlık ilkesinin olması gerektiği söylemlerle bugüne kadar geldi. Ancak şuna inanıyorum ki, gazetecilik aslında taraf olmaktır. Ya hakkın yanında ya da hakkın karşısında duracaksınız. Şu an dünyada var olan gazeteciliğin de bu olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
"Siyonist işgal rejiminin zulmünü ortaya koyabilmek için canlarını ortaya koyanlar var"
Özcan, “Hakkın yanında ve hakkın karşısında duran gazeteciler var. Oluşturdukları haberler, algı operasyonları bunu gösteriyor. Gazetecilerin yaptıkları işlere baktığımızda bazen bir kare fotoğraf çekmek için saatlerce doğru anı, doğru kareyi beklediklerine şahit oluyoruz. Ya da bir haber yaptıklarında o haberin insanlar için bir umut olduğunu görebilmekteyiz. Filistin’de ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde siyonist işgal rejiminin zulmünü ortaya koyabilmek için bir fotoğraf karesi, bir video çekebilmek için canlarını ortaya koyabilmektedirler. Siyonist işgal rejiminin de bu konuda çok pervasızca hareket ettiklerini, gazetecileri de şehid etmekten imtina etmediklerini görebilmekteyiz. Dünyanın da buna hiçbir şekilde ses çıkarmadığına şahit olmaktayız.” şeklinde konuştu.
"Hakkın yanında olanlar değil hakkın karşısında olanlar destekleniyor"
Şer güçlerin kurup kontrol ettiği ve bir şekilde hakkın karşısında duran gazetecilerin desteklendiği uluslararası bir sistemin olduğuna dikkat çeken Özcan, ancak hakkın yanında duran gazetecilerin zorluk ve sıkıntılar karşısında İslam ülkelerince yeterince desteklenmediğini ifade ederek, “Batıda yaşanan kanlı bir olayın görüntülendiğini pek göremeyiz. Ama batı medyası Afganistan’da, Yemen’de, Irak’ta, Suriye’de, Pakistan’da bir patlama olsa kanlı görüntüleri medyalarında rahatça verebiliyorlar. Burada açıktan yanlı, taraf bir gazeteciliği görebiliyoruz. Ciddi anlamda desteklenen Batı medyası, kendi halklarına gelince Avrupa’da her daim refah ve huzur içerisinde bir yaşam sürüldüğü şeklinde bir yayın çizgisi takip ediyor. Olsa dahi hiçbir zaman kendi ülkelerinde kaosu resmetmezler ama aynı durum İslam ülkeleri olunca daima kaos ve karmaşa içerisinde gösterilmesi şeklinde bir algı operasyonu yapmaktan çekinmezler.” diye konuştu.
"Tarafsızlık ve ilkesizliği değil haktan yana gazetecilik yapanlar desteklenmeli"
Ülkemizde özellikle hakkın yanında duran gazetecilerin desteklenmesi gerektiğini belirten Özcan, şu ifadelere yer verdi: “Medya sektörü pahalı bir sektör. Sadece gazetecilik anlamında da değil, bu işin sinema ve tiyatral boyutu da var. Bunların İslam ülkeleri olarak devletler bazında desteklenmesi lazım ki İslam dünyası olarak Avrupa’nın ulaştığı seviyeden bir gazeteciliği icra edebilelim. Maalesef bu konuda eksiğiz. Afganistan’da yaşanan bir işgali tam anlamıyla resmedemiyoruz. Amerikalıların işgal ettiği o topraklarda harap ettiği İslam beldelerini tam anlamıyla dünyaya duyuramıyoruz. Ya da Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de yaşananların sebebinin ne olduğunu, kaosu kimin ektiğini tam anlamıyla anlatamıyoruz. Ancak batı medyasına baktığımızda Amerikan birlikleriyle operasyon yerine gidip oralarda direkt müdahil olduklarını, bu bahsettiğimiz hakkın karşısında duran gazetecilerin, Amerika’nın istediği şekilde haber servis ettiklerini görebilmekteyiz. Mesela Afganistan’da bir düğün konvoyunun vurulması meselesini yerel medya duyurmuşsa haber alabiliyoruz. Eğer yerel medya duyuramamışsa Amerikan önderlikli Batı, yaptığı katliamları hiçbir şekilde kabul etmiyor ve kendi medyaları zaten bu noktada üç maymunu oynuyor. Oysa Afganistan’da yüzbinlerce insan katledildi. Milyonlarca insan Irak, Suriye, Yemen, Pakistan ve Somali’de Amerika ve diğer batılı şer güçlerce katledilmiştir. Bu noktada bilinçli olmak, ilkesiz olmamak ve hakkın ortaya koyabilmek lazım. Tarafsızlık adı altında yapılan gazetecilikte vicdanların harekete geçmesini temenni ediyorum. Bu minvalde ben bir kez daha hakkın yanında duran gazetecilerin, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyorum.” (Nizamettin Aşkın- İLKHA)