Şanlıurfa’da "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" münasebetiyle düzenlenen fotoğraf sergisine katılan gazeteciler, günün anlam ve önemi ile ilgili İLKHA mikrofonlarına önemli açıklamalarda bulundular.
Gazetecilik mesleğinin gerçek manada kutsal bir görev olduğunu belirten Edessa TV Haber Müdürü Rıdvan Ortakaya, basın gücünün tüm dünyada 4’üncü güç olarak kabul edildiğini söyledi. Gazetecilerin sırf yaptıkları haberlerden dolayı mahkûm edilemeyeceğini belirten Ortakaya, bir ülkede farklı seslere olan ihtiyaca dikkat çekti.
Gazetecilerin zor şartlar altında çalıştığına değinen İnternet Gazetecileri Dernek Başkanı Ömer Dodanlı, gazetecilerin daha güzel haberlere imza atabilmesi için her konuda desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Gazetelerin sahip olduğu "Sarı Basın Kartı"nın pek bir ayrılacağının kalmadığına değinen Yeni Urfa Gazetesi Haber Müdürü Mehmet Er, sarı basın kartları ile ilgili düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Dernek Başkanı Tahir Gülebak ise basının masanın dört ayağından biri olduğunu ifade ederek, basın mesleğinin gücüne dikkat çekti.
"Gazeteciler hak edilen değeri görmüyorlar"
Günümüzde gazetecilere hak edilen değerin gösterilmediğine vurgu yapan İnternet Gazetecileri Dernek Başkanı Ömer Dodanlı, "Gazeteci denilince şu anlıyoruz; hakkı ve hukuku savunan, kamuoyu ve vatandaşlar arasında köprü vazifesi gören kişi… Bu anlamda maalesef dünyanın birçok yerinde özellikle israil ve Filistin’de birçok gazeteci haksız yere öldürülüyor. Gazeteciliğin bu gibi riskli tarafları olmasına rağmen gazeteciler, istenilen değeri görmüyorlar. İnşallah önümüzdeki süreçte devletin ve özellikle Basın İlan Kurumunun gazetecilere sahip çıkmasını bekliyoruz. Özellikle bu anlamda maddi konuda gerekli desteğin bir an önce sağlanması gerekir. Gazetecilerin ekonomik durumu iyi olunca daha gür seda ile daha güzel şeyler yazacaklarına inanıyorum. Temennimiz o ki bir sonraki gazeteciler gününde inşallah bu sorunlar düzeltilir. Herkesin özellikle gazetecilere sahip çıkması gerekir. Çünkü ekonomik şartlar zordur. Bu anlamda özellikle yazılı, görsel ve internet medyasının eksiklerinin belirlenip, düzeltilmesi gerekir. Yetkililerin bu konularla ilgili bir an önce adım atmasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Gazeteciler, gerçek anlamda kutsal bir görevi icra eden çalışanlardır"
Toplumda her zaman gazetecilere ihtiyaç olduğunu belirten Edessa TV Haber Müdürü Rıdvan Ortakaya, "Öncelikle ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün, başta gazeteci camiası akabinde de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Gazeteciler, gerçek anlamda kutsal bir görevi icra eden çalışanlardır. Çünkü artık dünya çapında 4’üncü güç olarak gazeteciler ve medya biliniyor. Bu nedenle de hem dünya çapında hem de ülkemizde gazeteciler çok önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda gazetecilik mesleğinin daha özgür bir şekilde icra edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bir toplumda, şehirde ve ülkede, basının sesi kısılmışsa o ülkede demokrasiden bahsetmemiz mümkün değildir. Bu açıdan gazetecilere daima ihtiyaç vardır. Özellikle özgür olma gayreti içerisinde olan gazetecilere ihtiyaç vardır. Bu anlamlı günlerin de gazetecilerin özgürlüğü açısından vesile olmasını umuyorum." diye konuştu.
Gazetecilerin sırf yaptıkları haberden dolayı cezaevine konulmasının yanlış olduğunu ifade eden Ortakaya, "Burada ‘özgürlük’ vurgusunun altını tekrardan çizmek istiyorum. Maalesef bazı nedenlerden dolayı Çin’den sonra en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye’dir. Şahsi fikrimi söyleyecek olursam; gazeteci kendi yazdığı haberden ve fikrinden dolayı cezaevlerinde olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ne kadar biz tarafsız olursak ve ne kadar farklı ses ve renklere ihtiyaç duyarsak o kadar ülke kalkınır, diyorum. Bu ve buna benzer günlerin de hayırlara vesile olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.
"Sarı Basın Kartı'nın herhangi bir ayrıcalığı yok"
Gazetecilik mesleğinin zor bir meslek olduğuna değinen Yeni Urfa Gazetesi Haber Müdürü Mehmet Er, "Şanlıurfa’da gazetecilik yapmak biraz zordur. Neden zor? Genelde küçük şehirlerde herkes birbirini tanıyor. Bu aşamada zor oluyor. Yaptığın haberde sana geri dönüş oluyor. Ya akraba ya da dostlar yaptığın haberden dolayı seni arıyorlar. Bu cihetle zor oluyor. Senede bir veya 2 defa da böyle özel günlerde gazetecilerin hatırlanması çok güzel bir duygudur. Gazetecilerin hakları konusunda çalışmalar yapılabilir. Şanlıurfa’da yerel basında çalışan muhabir arkadaşlarımızın birçoğu asgari ücret bile alamıyor. Bu yönden destek verilebilir. Ayrıca yerel basına destek verilebilir. Yerel basın destek aldıysa haliyle işveren de çalışan elemanlarına destek verecektir. Özellikle sarı basın kartlarımız biraz daha aktif durumda olabilir. Şu anda kartımız tanıtım kartı gibi herhangi bir ayrıcalığı yok. Önceden sarı basın kartı ayrıcalıklıydı. Havaalanı biletinde ve çeşitli yerlerde bir özelliği vardı. Şu an onu da kullanamıyoruz."
"Biz masanın 4’üncü ayağıyız"
Gazetecilerin masanın bir ayağı olduğunu belirten Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Dernek Başkanı Tahir Gülebak, "Çalışan Gazeteciler Günü 10 Ocak 1961 yılında ilan edilmiştir. Özellikle sahada çalışan emekçi kardeşlerimizin gününü kutluyorum. 10 Ocak’ta da gördüğümüz kadarıyla yılda bir de olsa sahada çalışan kardeşlerimizin varlığını hissettirmek önemlidir. Devletin 4’üncü gücü diyoruz ama bu gücü tam hissetmediğimiz için bu tip organizeler yapıyoruz. Gerçekten devletin 4’üncü gücüyüz. Biz masanın 4’üncü ayağıyız ve masanın 4’üncü ayağı kırılırsa, bu masa topal yaşar. Biz de bu masanın ayağı olduğumuzu ve masanın ayakta durması için basınsız olmayacağını hissettirmek için 10 Ocak’ı önemsiyoruz ve devam etmesini istiyoruz." dedi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)