Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) Batman Temsilciliğince "İçindeki Meryem'e Hayat Ver" temasıyla etkinlik düzenlendi.
İl Kültür ve Turizm Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe yoğun ilginin gösterilmesi nedeniyle yer bulamayan katılımcılar için salon açıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte açılış ve selamlama konuşmasını yapan TESSEP Dönem Başkanı ve Nisanur Dergisi Yazarı Arzu Demir, TESSEP'in hedefleri ve çalışmaları hakkında bilgiler aktardı.
"Kadın imar olduğunda toplumlar da imar olur"
TESSEP'in çalışmalarının ana eksenine kadının ihyasını aldığını belirten Demir, "Platformun temel hedefi insanoğlunun annesi olan ve insanlık medeniyetine kaynaklık yapan kadını doğru konumlandırmak, onun hak ve sorumluluklarını adalete uygun bir biçimde ortaya koymaktır. Tarih boyunca çeşitli topluklar, medeniyetler, inançlar kadını konumlandırma konusunda ya ifrata ya da tefrite kaçmışlardır. Onun ferdi, ailevi ve toplumsal açıdan hak ve hukuku konusunda çeşitli yanlışlara düşmüşlerdir. Kadın konusunda düşülen yanlışlar ahlaki ve toplumsal anlamda çöküşe, hezimete sebep olmuştur. Onun içindir ki bizim inancımıza göre, kadın ifsat olduğunda toplum ifsat olur, kadın imar olduğunda toplumlar da imar olur." dedi.
"Kadın konusunda referansımız yüce dinimiz İslam'dır"
Kadına en büyük değeri İslam'ın verdiğini anımsatan Demir, "Kadını konumlandırmaya çalışan tüm beşeri sistemler, ideolojiler onun tabiatındaki özellikleri hiçe sayarak yola çıktıklarından, daha fazla sömürülmesine, itibarını kaybetmesine ve nesneleşmesine yol açmışlardır. Yüce dinimiz İslam ise onun insanlık ailesi içerisindeki itibarının nasıl korunacağını bildirmiş, bunu yaparken kadının fıtri özelliklerini göz önünde bulundurmuştur. TESSEP olarak bizim kadın konusunda referansımız yüce dinimiz İslam'dır." diye konuştu.
"Kadın istismar edilmekte, cinselliği ile öne çıkartılıp kimliksizleştirilmeye çalışılmaktadır"
"Bugün kadın sömürülüyor, istismar ediliyor ve şiddet görüyorsa bunun nedeni, kadının İslam'ın verdiği değerden ve konumdan uzak bir hayata yönlendiriliyor olmasıdır." diyen Demir, konuşmasına şöyle devam etti:
İçinde bulunduğumuz çağda sermaye sahipleri tarafından kadının kadınsı özellikleri istismar edilmekte, cinselliği ile öne çıkartılıp kimliksizleştirilmeye çalışılmaktadır. Eşitlik, özgürlük gibi kavramlar kullanılarak erkeklerle aynı sorumlulukları taşımaya zorlanmakta; onu erkeklerden ayıran fiziki, ruhsal, biyolojik farklılıkların getirdiği ayrıcalıklar göz önünde bulundurulmamaktadır. Kadın erkekle yarışa itilmekte ve kadının eliyle ailesiz bir toplum oluşturulmak istenmektedir. Kadın insanlığın annesi olma konumundan uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. İçinde yaşadığımız toplum açısından bakıldığında Milli Eğitim sisteminde izlenen yanlış politikalar, internet ve TV'de insani değerleri hiçe sayan ve ahlakı tanımayan bir yayın anlayışı, aileyi, gençleri ve çocukları ilgilendiren yasaların uygunsuzluğu gibi nedenlerle toplumumuz hızlı bir şekilde ahlaki olarak yozlaşmaktadır. Nesillerimiz kendi değerlerine yabancılaşmakta, suç oranları ve bağımlılıklar gün geçtikçe artmaktadır.
"Hedefimiz toplumsal hayatta kadının değerini, onurunu, kimliğini korumaya çalışmaktır"
TESSEP olarak hedeflerini açıklayan Demir, hedeflerini şöyle sıraladı:
Toplumsal hayatta kadının değerini, onurunu, kimliğini korumaya çalışmak. Kadınların hak ve sorumluluklarını yaradılış özelliklerine uygun bir biçimde ortaya koymak, tesettürün ferdi, ailevi ve toplumsal hayatta kadına kazandırdığı itibardan kadınlarımızı haberdar etmek, tesettürün yaygınlaşmasını sağlamak, yozlaşan tesettür anlayışına karşı kadınlarımızı, gençlerimizi ve kız çocuklarımızı bilinçlendirme çalışmaları yapmak, gün geçtikçe artan ahlaki yozlaşmayla mücadele etmek, gençlerimizi zararlı bağımlılıklardan korumaya çalışmak. Bağımlılıklara iten sebepler üzerinden çözüm yolları geliştirmek. Nesillerimizin İslami ve ahlaki değerlerle yetişmesini sağlamak, Ailelere, aile eğitimi vermek. Bu konuda eşleri birbirlerine karşı sorumlulukları konusunda bilinçlendirmek. Toplumda bu konuda oluşturulan yanlış algıları ortadan kaldırmaya çalışmak. Eşleriyle sorun yaşayan hanımlara çözüm konusunda yol göstermek ve rehberlik etmek. Genç kızlarımıza, evlilik konusunda doğru tercih yapabilmeleri açısından rehberlik etmek. Nişanlılık dönemi, nişan, kına ve düğün merasimlerinin ahlaki değerlerimize uygun bir şekilde gerçekleşmesi açısından gençleri ve aileleri bilinçlendirmek, bulunduğu her ortamda insanları Allah'a davet eden ve 'Ben Müslümanlardanım' diyen bir gençlik yetiştirmek. Gençlerimizin fazilet sahibi bireyler olması için gereken eğitimi vermeye gayret göstermek. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve kadınlarımızı tabiatlarına uygun olan sosyal, kültürel, edebi ve sanatsal faaliyetlere yönlendirmektir.
Etkinlik, TESSEP Kız İlahi Grubunun seslendirdiği ilahilerle devam etti.
Daha sonra bir konuşma yapan Batman Peygamber Sevdalıları Derneği Kadın Kolları Başkanı Hanife Çelik, Hazreti Meryem'in örnek yaşantısından kesitler aktardı.
Kur'an-ı Kerim'de ismi zikredilen, ismi bir süreye verilen tek kadının Hazreti Meryem olduğuna, Kur'an'da 34 kere isminin zikredildiğine işaret eden Çelik, Hazreti Meryem'in Allah'a çok ibadet eden zahide ve abide bir hanım olduğunu söyledi.
"Allah'a yaklaşmak istiyorsak ibadetlerimizde samimi olmalıyız"
Çelik, "Hazreti Meryem küçük yaşına, hahamların kötü muamelesi ve davranışlarına rağmen sabredip kendini ibadete ve Allah'ın zikrine adadı. Ta ki öyle bir mertebeye ulaştık ki kendisine gökten sofralar indi ve Allah'ın hitabına mazhar oldu. Allah'ın Peygamberi Hazreti Zekeriya'yı bile hayretlerde bırakacak bir dereceye yükseldi. İşte tam da Müslüman bir hanımın örnek alması gereken bir rol modeldir Hazreti Meryem. Bizler de Allah'a yaklaşmak istiyorsak ibadetlerimizde samimi olmalıyız. Gün geçtikçe ibadetlerimize daha fazla zaman ayırmalıyız. Mümkünse evimizin bir odasını mescide çevirmeliyiz ki huşuyu yakalayabilelim." ifadelerini kullandı.
"Hazreti Meryem Müslüman hanımlar için en büyük rol model olmalıdır"
Hazreti Meryem'in hayatında dikkat çeken bir başka yönünün ise teslimiyet ve Allah'a olan itaati olduğunu vurgulayan Çelik, "Hazreti Meryem Müslüman hanımlar için en büyük rol model olmalıdır. İman Allah'a kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz itaat gerektirir. Allah'ın farz kıldıkları itiraz kabul etmez. O farzın değiştirilip nefsimize uydurulmayı da kabul etmez. Bilakis 'işittik ve itaat ettik' dememizi ister." dedi.
"Nefsimizi İslam'a uyduracağımıza İslam'ı nefsimize uyduruyoruz"
Kur'an'da hayâ ve iffetiyle Hazreti Meryem'den övgüyle bahsedildiğine dikkat çeken Çelik, "Maalesef üzülerek söylemeliyim ki gerek din düşmanlarının bilinçli projeleriyle gerek anne ve babaların evlatlarına veremedikleri eğitimden dolayı hayâsızlık almış başını gidiyor. 10-15 yıl öncesine kadar ayıplanan durumlar şu an normal karşılanır hale gelmiş. Dünyamızdan asla taviz vermediğimiz halde dinimizden parça parça koparıyoruz. Bazen de yaptıklarımız kılıf uyduruyoruz. İslam âlemi olarak helal ile haramı birbirine karıştırıyoruz. Nefsimizi İslam'a uyduracağımıza İslam'ı nefsimize uyduruyoruz." şeklinde konuştu.
"Anne ve babalar Hazreti Meryem'i, Asiye'yi, Hatice'yi, Hacer ve Hazreti Fatıma'yı çocukları için rol model yapmalı"
Öncelikle anne ve babaların çocuklarına küçük yaşta hayâlı olmayı öğretmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Rol model olarak onlar kendilerine birilerini seçmeden anne ve babalar Hazreti Meryem'i, Asiye'yi, Hazreti Hatice'yi, Hazreti Hacer ve Hazreti Fatıma'yı rol model yapmalıdır. Çocukların dinini öğreneceği ve seveceği ortamlara yerleştirmelidir. Çünkü bunu yapmasa çocuğu kendine başka ortamlar seçecektir. Müslüman kadınların vazifeleri çok ehemmiyetli ve ağırdır. Öncelikle Meryem gibi bir şahsiyet kazanmalı ki Allah'ta ona İsa'ları bağışlasın. Meryem gibi dini ilimleri tahsil etmeli ki bilinçli ve şuurlu evlatlar yetiştirebilsin.
Hazreti Meryem'i konu alan tiyatro gösteriminin ardından program son buldu. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)