Tüm davranışların beyinde haz odaklı çalışan sistemle ilgili olduğunu söyleyen uzmanlar, madde bağımlılığının beyinde normal işleyen ödül mekanizmasını bozduğunu ve sevilerek yapılan eylemlerin verdiği hazzın bir süre sonra yeterli gelmemeye başladığını belirtiyor.
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, madde bağımlılığının beyindeki haz hissine son derece olumsuz etki ettiğini ifade ederek tedavi olunmaması durumunda hastanın hayatındaki olumsuzlukları fark edemeyecek ve önleyemeyecek duruma geleceğine dikkat çekti.
Normal bir insanın beyninin günlük faaliyetlerde salgıladığı dopamin hormonunun 20 ile 100 arası değiştiğini söyleyen Noyan, "Dopamin adını verdiğimiz bir hormon var. Bizim bütün davranışlarımız beyinde dopamin salgılar. Örneğin, sevdiğimiz bir yemeği yediğimizde beyinde 20 birim dopamin salgılanır. Bir arkadaşımızla bir mekana gidip sohbet ettiğimizde 40-50 birim, spor yaptığımızda 60-70 birim, tuttuğumuz takım şampiyon olduğunda, bir kitap okuduğumuzda veya sinemaya gittiğimizde beynimizde 80-90 birim dopamin hormonu salgılanır. Birine aşık olduğumuzda ise 90-100 birimle hayatımıza devam ederiz." dedi.
Madde bağımlılığı hormon dengesini bozuyor
Madde alımı ile beyindeki dopamin hormonu seviyesinin süreç içerisinde hızlıca normalin dışına çıktığını belirten Noyan, "Bireyin maddeyle tanışıp kullanmasıyla birlikte beyindeki dopamin seviyesi birden bire 400-500’lere kadar çıkar. Sonra hızlı bir şekilde düşer. Kişi bu durumla birlikte ne yaşadığını sorgular ve yüksek oranda haz aldığı için tekrar denemek ister, tekrar deneyimlediğinde yüksek doz dopaminle karşılaşınca sürekli madde kullanmaya karar verir. Bir süre sonra düzenli kullanımda bu dopamin oranı 400’e 500’e düşer. Bireye yeterli gelmemeye başlayınca miktarı arttırır hatta daha başka maddeler dener. Sürekli bir arayış içerisine girdiği için bu kadar arayış içerisinde beyin bir süre sonra kendi baraj noktasını yukarıya çeker. Bunun sonucunda da beyin normal aktivitelerden keyif almamaya başlar." ifadelerini kullandı.
Beynin frenleme özelliği kayboluyor
Yüksek doz dopaminin beyin hücrelerinin sağlıklı çalışmasına engel olduğunu belirten Noyan, "Madde bağımlılığı ile ortaya çıkan yüksek doz dopamin, beynimizin ön tarafında frontal olarak adlandırılan bölgedeki hücrelerin çalışmasını bozuyor. Frontal bölgenin görevi ise fren görevi görmek. Bu bölgeye uygunsuz her türlü davranışı durduran beyindeki otokontrol alanı da diyebiliriz. Beyin, yüksek doz dopaminden etkilendiği için bir süre sonra bireyin uygunsuz davranış ve düşüncelerini yeteri kadar durduramamaya başlıyor. Madde kullanma isteği geldiğinde kişi bıraktığını ve kullanmayacağını ifade etse de beynin frontal bölgesi fren işlevini kaybettiği için tekrar madde kullanıyor. Bu süreçte artık beynin fren ve haz bölgeleri çalışmaz duruma geliyor." diye belirtti.
Karar mekanizması da işlevini kaybediyor
Normal bir beyinde ön bölgenin aynı zamanda sağlıklı karar verme işlevine sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Noyan, sözlerine şöyle devam etti:
"Beynimizin ön bölgesinin üçüncü işlevi de sağlıklı karar vermektir. Kısa ve uzun vadeli kar zarar analizi yapan beyin, yüksek doz dopaminden zehirlenip çalışma yetisini kaybettiğinde anlık hazza ve ödüle odaklanıp uzun vadeli zararı minimize eder yani önemsemez. Bağımlılık dediğimiz şey sonuç olarak bir gelecek körlüğüdür, olumsuz sonuçlara maruz kalıp bunlardan ders çıkaramamaktır. Birey sadece o andaki yaşayacağı olumlu hisse odaklanıp aslında geleceğini kaybediyor. Hayatındaki olumsuzlukları ve eksikleri bağımlılığından dolayı fark edemiyor." (İLKHA)