BİR AYET-İ KERİME

"Ey İnananlar! Size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır (ama üzülürsünüz). Allah sorduğunuz şeyleri affetmiştir. Allah Bağışlayan'dır, Halim'dir. Doğrusu, sizden önce bir kavim, öyle (lüzumsuz) şeyleri sordu da, sonra o yüzden kâfir oldular.”

(Maide Suresi, 101-102)

BİR HADİS-İ ŞERİF

"Resulullah (as) bize hutbe okudu ve:

“Ey insanlar! Allah Teâlâ size haccı farz kılmıştır. Şu halde haccı eda ediniz!” buyurdu.

Bunun üzerine bir adam:

“Her yıl mı? Ya Resulullah!” diye sordu.

Hz. Peygamber (as) sustu ve cevap vermedi. Hatta o zat sorusunu üç defa tekrarladı.

Bunun üzerine Hz. Peygamber (as):

'Eğer sorunuza evet deseydim her sene haccetmek farz olurdu, buna da güç yetiremezdiniz. Ben sizi bıraktığım müddetçe siz de beni bırakın. Mademki sükût ettim, niye sormada ısrar ediyorsunuz?

Şunu iyi bilin ki, sizden önceki ümmetler, ancak olur-olmaz çok soru sormaları ve peygamberlerine ihtilaf etmeleri sebebiyle helak oldular. Ben size bir şey emrettiğim zaman, onu gücünüz yettiği kadar yapın, bir yasaklamada bulunduğum vakit de ondan kaçının. Bu emir ve yasakla ilgili olarak aklınıza gelen her şeyi sormaya kalkışmayın!' buyurmuştur."

(Buharî ve Müslim)

BİR HİKMETLİ SÖZ

“Bir adamın aklının derecesini soru sormasından anlarım.”

(Hz. Ömer (R.A.) )