Peygamber Sevdalıları Vakfı, üç yılı aşkındır başlatmış olduğu haftalık seminerlerine devam ediyor.
Her çarşamba Elazığ Belediyesi Bünyamin Eroğlu Kültür ve Kongre Merkezinde saat 19.30'da başlayan seminerlerde, Siyer ve Tefsir dersleri olmak üzere iki farklı konu işleniyor.
Seminerler, Rehber TV'de haftalık olarak yayınlanırken aynı zamanda "Ayetlerin Gölgesinde" adlı YouTube kanalında da canlı yayınlanarak izleyicilerin istifadesine sunuluyor.
Belirli bir çizelge ile seminerlerini sürdüren Peygamber Sevdalıları Vakfı, bu hafta konu olarak Mekke'nin Fethi'ni işledi. Siyer derslerini gerçekleştiren Araştırmacı Faruk Dinç, bu haftaki tarihi olayda, lider olmanın vasıflarını anlattı. Hem salondaki dinleyicileri hem de ekran başındaki izleyicileri duygulandıran ve hayran bırakan tarihi olay, asırlar boyu örnek alınması gereken bir lider profilinin, hayal dünyasından çıkıp vücut bulması olarak nitelendirildi.
Bu tarihi olayda kin, nefret, haset, intikam duygularının değil merhamet, sevgi ve muhabbet duygularının yeşerdiğini vurgulayan Dinç, "Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem), fetih için hazırlıkların başlatılmasını istemişti. Ama bu hazırlığın Mekke'nin Fethi için olduğunu hiç kimsenin bilmesini istemiyordu. Hazreti Aişe validemize hazırlık yapmasını buyurmuştu. Hazreti Aişe validemizin babası Hazreti Ebu Bekir, hazırlığın nedenini sorunca, Peygamber Efendimizin isteği üzerine yaptığını ve nedenini söylemediğini bildirdi. Hazreti Ebu Bekir Peygamberimizin yanına varıp hangi şehri fethe gideceklerini sorunca Mekke cevabını aldı. Peygamber Efendimiz akabinde Hazreti Ebu Bekir'i uyararak hiç kimsenin bilmesini istemediğini bildirdi. Sahabe hazırlığın nereye olduğunu bilmeden savaş hazırlıklarını tamamladılar. Peygamber Efendimiz savaşlarda gideceği yönün tersine hareket edince ashap Suriye'ye gideceklerini sandılar. Suriye kuzeyde kalıyordu fakat Peygamberin ordusu kuzeyden çok uzaklaşmışlardı. Mekke için yola çıktıklarını, Mekke'ye yaklaştıkları vakit ancak anlayabilmişlerdi." ifadelerini kullandı.
"Mekke yakınlarında konaklayan ordunun yakmış oldukları ateş, müşriklerin kalbine korku salmaya yetti"
Dinç, Hazreti Peygamberin savaş stratejisini anlatarak Mekkeli müşriklerin nasıl korkuya kapılıp savaşmaktan geri durduklarına dikkat çekerek "Mekke yakınlarına varınca, Peygamber Efendimiz savaş stratejisi olarak her bir askerin birer ateş yakmasını istedi. Bu sayede Mekkeli müşrikler her ateşin etrafında beş ya da on kişi olacağını düşünerek tüm savaşma heveslerini kaybetmiş olacaklardı. Çünkü 10 bin kişilik orduda yanan ateş sayısı 10 bin oluyor ve etrafında on kişilik guruplar olduğu varsayılırsa sayı 10 katına çıkarak 100 bin kişilik bir ordu haline geliyor. Bu durum, müşriklerin kalplerine korku salınması için fazlaca bir sayıydı." dedi.
"Vallahi O'ndan başka bir liderimiz yoktur bizim"
Adil ve merhametli bir dünya için örnek alınması gereken tek liderin Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) olduğuna dikkat çeken Dinç, şunları söyledi:
"İşte büyük gün, işte tarihin asla unutamayacağı o kutlu gün. İslam medeniyetinin putlara ve putlaşmış gönüllere galebe çaldığı o mübarek gün. Peygamber emir verdi Mekke üç ayrı koldan fethedilecekti. Peygamber Efendimiz o kadar hakkaniyetliydi ki yerde yatan hayvan rahatsız olmasın diye ordusunun yönünü değiştirmişti. İşte Mekke… Özlem duyulan ve hasret kokan şehir… Ebu Sufyan'ın evine sığınan ve kendi evine sığınan herkes güvendedir. Hazreti Peygamberimiz, kendisine yapılan tüm kötülükleri affederek, insanlığa örneklik teşkil eden liderlik vasfı kazandırdı. Dikkat edin kardeşlerim sıradan bir küslük sonrası bağışlanma ve affedilme değil, yurdundan çıkarılmıştı, hakarete maruz kaldı, boykot uygulandı, kendisine ve İslam'a gönül verenlere işkence edildi ve şehit edildiler. Tüm bunlara rağmen Allah Rasulü affedebildi. Çünkü O Âlemlere Rahmet olarak gönderilmişti. Kendisi bir Peygamberdi ve devesinin üzerinde göğüs gererek değil mütevazılığından ve Allah'a olan şükründen dolayı devesi üzerinde secde ederek Mekke'ye girdi. İşte sizlere sesleniyorum bizler böylesi bir lidere değil de kime lider diyelim, kimi rehber edinelim. Vallahi O'ndan başka bir liderimiz yoktur bizim." (Mustafa Daştan-İLKHA)