Kumpas davaları bir bir çökerken, adil yargılanmadan cezaevlerine atılıp müebbet hapis cezalarına çarptırılan mağdurların sesini kimse duymuyor. Yaşlı ve hasta mahkumların seslerinin, iktidar tarafından duyulmaması ailelerini derinden sarsıyor.
Sivas Davası mağdurlarından Ahmet Turan Kılıç onlardan sadece biri. Ahmet Dede, 86 yaşında, hasta ve 24 yıldır cezaevinde.
İnternet Haber sitesi yazarlarından Mustafa Sabri Beşer, bugünkü yazısında Ahmet Dede’nin dramını anlattı.
Beşer’in, "Ahmet Dedeye Özgürlük! Ey Türkiye, vicdanın nerede!" başlıklı yazısının tamamın şöyle:
Ahmet Turan Kılıç...
Sanırım bu ismi Türkiye’de duymayan kalmamıştır.
Hani derler ya: “Sağır sultan bile duydu...”
İşte öyle bir isim Ahmet Turan Kılıç...
Devletin en tepesindekinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes biliyor onun hikayesini...
Bilmeyenlerin var olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Zira bu bir vicdan ve insanlık meselesi.
Aslında bir hikâye değil onunkisi...
Bir mağduriyet, haksızlık, zulüm, vicdansızlık...
Ne kadar kelime varsa koyun yan yana...
Hiçbiri Ahmet Turan Kılıç’ın halini tarif etmeye yetmez...
86 yaşında...
26 yıl önce haksız bir şekilde konulduğu cezaevinde çekmediği çile kalmadı...
Eşi, o cezaevindeyken vefat etti, cenazesine katılamadı...
Bundan daha büyük bir çile olur mu?
Hakkında 8 doktorun verdiği rapor var.
Sağlık durumu cezaevinde kalmaya müsait değil diye...
Ama hala cezaevinde...
Artık geçmişini de hatırlayamıyor...
Bırakın geçmişi, bir gün öncesini bile hatırlayamıyor...
Onlarca cinayet işlemiş insanın bile elini kolunu sallaya sallaya toplum içinde dolaştığı bir zamanda 86 yaşındaki Ahmet Turan Kılıç cezaevinde...
Demek ki suçu çok büyük...!!!
Acaba???
Masumiyetine dair 15 tane şahit olmasına, aleyhine tek bir delil dahi olmamasına rağmen tutuklandı ve cezaevine konuldu...
Torununun anlattığına göre karınca ezmez bir insan.
Torununun ve ailesinin tek istekleri artık son günlerini yaşayan 86 yaşındaki Ahmet Dede'nin özgür bırakılıp eşinin mezarında bir Fatiha okuması.
Bu çok mu zor?
Linç edilmek istenen Alevi komşularına kol kanat geren, onları koruyan bir insan.
Tek derdi ailesinin geçimini sağlamak olan bir insan.
Cezaevine girinceye kadar hakkında tek bir suçlama olmayan, tek bir suç işlememiş bir insan.
Öyle bir adalet sistemine sahibiz ki, 28 Şubat postmodern darbesinden yargılanıp suçlu bulunan paşalar yaş haddinden dolayı 1 gün bile cezaevine girmediler.
Ama 28 Şubat darbesi suçluları eli ile haksız bir şekilde Ahmet Dede yıllardır cezaevinde.
Oysa Ahmet Turan Kılıç, yargılanıp suçlu bulunan paşalardan yaş olarak çok daha fazla büyük.
Paşaya dokunamayan adalet, maalesef Ahmet Turan Kılıç gibi bir garibana insafsızca davranabiliyor.
Sakın hiç kimse “haberimiz yoktu” mazeretinin ardına sığınmasın.
Var kardeşim var...
Herkesin haberi var...
Sokaktaki vatandaşın da, avukatın da, savcının da, hâkimin de haberi var...
Türkiye Barolar Birliği’nin de, sivil toplum kuruluşlarının da, vakıfların da, cemaatlerin de haberi var...
Milletvekilinin de İçişleri Bakanının da Adalet Bakanının da Cumhurbaşkanının da haberi var...
Habersiz değiliz hiçbirimiz...
Eğer toplum olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
Eğer kurumlar olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
Eğer devlet olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
86 yaşında olan ve 8 doktorun hakkında raporu olan Ahmet Turan Kılıç bir gün daha cezaevinde kalmaz.
Ahmet Dede bir an önce özgürlüğe kavuşmalıdır.
En azından son günlerinde!
Ahmet Dede için hep birlikte ses olalım.
Bitsin bu zulüm…
Ahmet Turan Kılıç’ın cezaevinde geçirdiği her gün bizim vicdansızlığımıza vurulan bir mühürdür.
Toplum olarak kokuşmuşluğumuzun emaresidir.
Kurumlar olarak çürümüşlüğümüzün delilidir.
Makamlar olarak sefaletimizin belirtisidir.
Yazıklar olsun bize...
Yazıklar olsun size...
Yazıklar olsun hepimize... (İLKHA)