Toplumsal dengeleri zayıflatan ve aile içi şiddeti arttıran madde bağımlılığı sorununa kalıcı çözümler üretebilmek için çalışmalar başlatan İDEV, ülkenin birçok yerinde seminerler ile bilgi vermeye devam ediyor.
Alanlarında uzmanlaşan kadrosu ile toplumsal sorunlara kalıcı çözümler sunarak ve çözümleri toplumun her kesimine aktarmak için seminerler düzenleyen İDEV, sorunların çözülmesinde 'sahiplik duygusu'nun önemli olduğu vurgulandı.
Madde bağımlılığı ile ilgili düzenlenen seminerlerde konunun dini boyutunun ele alınması, çözüm önerilerinin dengeli bir şekilde aktarılmasında önemli rol oynadı.
Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan seminerde programın açılış konuşması İDEV Elazığ Temsilcisi Medeni Sönmez tarafından yapıldı.
Programın devamında, 2 farklı konuşmacı söz aldı. İlk konuşmada, madde bağımlısı bireylerin topluma kazandırılması yöntemlerine değinilirken; ikinci konuşmada ise, kullanılan maddelerin dini değerlerce neden yasaklandığı ve hikmetinin neler olduğuna vurgu yapıldı.
İdeal Eğitim Vakfı seminerlerle toplumu bilinçlendirmeye devam ediyor
Açılış konuşmasında Sönmez, "Peygamber Sevdalıları Vakfı ve İdeal Eğitim Vakfının gerçekleştirmiş olduğu İdeal Eğitim Seminerlerinin üçüncüsünü bugün gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İdeal Eğitim Vakfı; evlilik, aile kurumu, çocuk eğitimi, neslin muhafazası, ahlaki yozlaşma, sosyal medya kullanımı, uyuşturucu kullanımı, madde bağımlılığı, bilinçli toplumun inşası ve ideal insan seminerlerini memleketin pek çok yerinde gerçekleştirdi. Dikkat edilecek olursa; ismini zikrettiğimiz bu konular içinde bulunduğumuz bu zaman dilimi dahilinde toplumu doğrudan ilgilendiren ve çok mühim konulardır." ifadelerini kullandı.
"Uyuşturucu seküler hayatı dayatanların insanlığa verdikleri en etkili zehirdir"
Araştırmacı Yazar Zekeriyye Gezer, uyuşturucu madde kullanımı ve oluşan bu kötü alışkanlıklar başta aile fertleri olmak üzere, çevredeki insanlar tarafından nasıl algılanmalı? Çözüm önerileri neler olmalı? başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumu gerçekleştiren Gezer, "Söz konusu uyuşturucu ve olumsuz etkileri olunca herkesi ilgilendiriyor. Dünyanın neresinde ve hangi dine mensup olursa olsun, insani özellik taşıyan herkesin sorumluluğundadır bu durum. Zira seküler hayatı dayatanların kaçınılmaz bir son olarak insanlığa verdikleri en etkili zehirdir uyuşturucu. İstesek de istemesek de her taraftan etrafımızı sarmış durumda. Her birimizin kapısını çalmış durumda. Hiç kimse kendi evladından, arkadaşından, dostundan emin değil maalesef. Acı örnekleri de vardır elbet. Hiç farkında olmadan evlatlarımızı elimizden alıyor ve bir babayı ömür boyu çocuğunun peşinden sürüklüyor maalesef. Bundan ciddi rant sağlayan uluslararası şebekler, kumpaslarını sistemli bir şekilde işlevsel bir hale getirmiş ve yasa kanun tanımadan insanlık çizgilerini ihlal ediyor. İnsanlığı, özellikle genç jenerasyonu yok etmeye çalışıyorlar. Durum böyle olunca hepimize, herkese ciddi sorumluluklar düşüyor. Herkes karınca kararınca kendi çabası ve imkânlarınca bu duruma savaş açmak durumundadır. İşte bugünkü programımız da, açılmış olan bu savaşın bir adımı olup hepimizin bildiği gerçekleri sadece hatırlatama amacı taşımaktadır." dedi.
Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığının dini boyutu ayetler ışığında anlatıldı
Toplumu derinden ilgilendiren "Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı" ile ilgili Yüce Kitabımız Kur'an- ı Kerim'deki ilahi uyarıları dile getirerek çağımızın sarhoş eden ve akli dengeyi kaybettirip şuursuz bir hale büründüren uyuşturucu maddeleri, terk edilmesi gerektiğini ayetler ışığında vurgulayan İlahiyatçı Akademisyen Tahir Gündüz, konunun dini boyutunu ele aldı.
Konuyla ilgili ayet ve hadislerden örnekler veren Gündüz, toplumumuzda bu tür kötü alışkanlıklara bürünenlerin hangi yöntemle uzaklaştırılması gerektiğini ve sarhoşluk veren içkinin Kur'an-ı Kerim'de şeytan işi bir pislik olduğunu vurguladı. (Mustafa Daştan-İLKHA)