İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) ile Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Batman'da "Aile Kurumu" temasıyla bir seminer gerçekleştirildi.
İl Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen seminere; HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, STK temsilcileri, bazı âlimler ve kanaat önderleri, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.
Sunuculuğunu eğitimci Abdullah Aslan'ın yaptığı seminer, Hifzullah Çiftçi'nin okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan İDEV Batman Koordinatörü Salih Güzel, vakfın çalışmalarıyla ile ilgili bilgiler aktardı.
Ardından kürsüye gelen Eğitimci-Yazar Kenan Çaplık, "Aile Kurumunu Bekleyen Tehlikeler" ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi.
"Bu miras aile kurumu içerisinde gerçeklemeli"
Ailelerin insanların mutlu olabileceği yerler olması gerektiğini belirten Çaplık, "Bu ümmetin geleceğinin âlimlerle, salihlerle, mücahitlerle, ideal sahibi insanlarla kurtulacağını biliyoruz. İşte bu insanlar aile kurumunda yetişecektir. Çocuklarınızı âlim, dava adamı, bilim insanı olarak yetiştireceksiniz ki, toplumun içindeki bütün kötülükler temizlenip atılsın. Böylece bizden sonra gelecek nesle hayırlı bir miras bırakmış oluruz. İşte bu aile zemini içerisinde gerçekleşmelidir." dedi.
"Aile sağlam değilse toplum gitmiştir"
İyi bir aile hayatının sevgi, saygı zemini üzerinde olmaması gerektiğine vurgu yapan Çaplık, "Bütün ailelerin zemini eğer sevgi ile saygıysa değerlidir ve bu noktada kesinlikle çok da güzel meyveler verecektir. Ama ailenin içinde sevgi, saygı yoksa inanın bu ailenin hayatı İslami bir hayatta değildir. Aile toplumun özüdür, toplum sağlamsa ümmetin geleceği için güzel şeyler söylenebilir. Ama aile sağlam değilse toplum gitmiştir. Toplumun gittiği bir ortamda bizim vahdetten, tevhitten, ümmetin birliğinden, geleceğimizin kurtuluşundan bahsetmemiz mümkün değildir." diye konuştu.
"Aile yok edilmeye çalışılıyor"
Bir takım projelerle ailelerin parçalanmaya çalışıldığına işaret eden Çaplık konuşmasına şöyle devam etti: "Dizilerle, filmlerle, sinemalarla, sosyal medyayla, farklı araç gereçlerle aile yok edilmeye çalışılıyor. Artan boşanmalar ve azalan evlilikler artık son dönemin en büyük hastalıkları haline gelmiştir. 2018 yılı 2017 yılına göre Türkiye’de boşanmalar artmış, evlilikler de azalmıştır."
Daha sonra İTTİHADUL ULEMA üyesi Mehmet Ali Altun, "Aile Kurumunun İslam Fıkıh Boyutu" temasıyla bir konuşma yaptı.
"İslam evliliğe, aile kurumuna çok ciddi yer ayırmıştır"
Aile kurumu konusunun üzerinde şiddetle durulması gereken bir konu olduğunun altını çizen Altun, "Aile toplumun küçük bir numunesidir. Toplumlar ailelerin sağlamlığına göre değer kazanıyor. İslam’da bu manada evliliğe, aile kurumuna çok ciddi yer ayırmıştır. Şiddetli bir şekilde hem Kur’an-ı Kerim hem de sevgili Peygamberimiz gündemlerinde tutmuş ve aileyi koruma konusunda ümmeti şiddetle tembihlemişlerdir. O açıdan biz aile kurumunu sıradan bir mesele değil genel bir mesele olarak ele almamız ve bu genel meseleye de köklü çözümler bulmak mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullandı.
"İslam ümmetinin şifrelerini kırdılar"
İslam düşmanlarının asırlardır ümmeti parçalamaya dönük projeler geliştirdiklerini söyleyen Altun, "Bizler yavaş yavaş İslam’dan uzaklaştıkça, Kur’an ile olan bağlarımızı kopardıkça birçok değerimizi de kaybetmeye başlıyoruz. Aslında İslam düşmanları yüzyıllardır, özellikle son zamanlarda İslam ümmetinin bütün şifrelerini kırarak en mahrem noktalarına girmiş, orayı bozmuş ve içini de boşaltmış durumdalar. O kurumlar istila etmiş ve onları kendi kültürleriyle doldurmaya başlamışlar." dedi.
"Aile kurumunu, bilincini nasıl yok ederiz diye çalışıyorlar"
Konuşmasının devamında Altun şunları söyledi: "İslam düşmanları bizim şifrelerimizi eline geçirdikten sonra ilk önce büyük aile olan ümmet bilincini yok ettiler ve biz parça parça camialara, mezheplere bölündük. Sonra bükülmez bileğimiz olan kardeşliğimizi bizden aldılar ve bizi birbirlerinden uzak toplumlar haline getirdiler. Sonra neslimizin şifrelerine girdiler. Gençlerimizin şifrelerini kırarak onları bizden çaldılar. Hayâlarını, ahlaklarını, İslami şuurlarını, kuvvetlerini çaldılar ve biz nesilsiz bir toplum olmaya başladık. Şu anda da ‘aile kurumunu, bilincini nasıl yok ederiz’ diye çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır."
"Zehirli bal konumunda olan kanunlarla aileyi parçalamaya, yok etmeye çalışıyorlar"
Tarih boyunca İslami aile kurumunun şiddetli saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken Altun, "İslam düşmanları bu işin püf noktasını öğrenmişler. ‘Evvela aileyi yıkmamız lazım ki İslam toplumunu yıkabilelim’ diyorlar ve gerçekten yıktılar. Ekranlarda ve sürekli gündemde tutulan, tamamen tahribata yönelik içi zehir dışı makyaj olan, adeta zehirli bal konumunda olan kanunlarla aileyi parçalamaya, yok etmeye maalesef çalışıyorlar. Aile kurumumuzu sağlam temeller üzerine inşa etmeliyiz. Biz bunu yapmadığımız müddetçe sloganlarımızın, bayraklarımızın, programlarımızın hiçbir kıymeti yoktur. Aile kurumumuzu ilahi nizama uygun bir şekilde kurmalıyız. Elimizde kalıntılar kaldık. O kalıntılardan bir tanesi ailedir. O da giderse bizim sığınacağımız, tutunacağımız ne bir yerimiz, ne de bir dalımız kalır." diye konuştu.
Seminer yapılan duanın ardından son buldu. (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)