Diyarbakır'da İslami çalışmalarda bulunan STK'lar tarafından, Suriye'nin İdlip kentinde Esed ve destekçileri tarafından yapılan katliamları protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi.
Yapılan basın açıklamasında, Türkiye'nin derhal BM nezdinde harekete geçmesi ve bu katliamların son bulması için bütün gücünü ortaya koyması gerektiği belirtildi.
Diyarbakır merkez Sur ilçesi tarihi Ulu Cami önünde Cuma namazından sonra yapılan basın açıklamasını STK'lar adına Nimet Yıldırak okudu.
Suriye'de 9 yıldan bu yana devam eden savaşın acı bilançosunun artmaya devam ettiğini hatırlatan Yıldırak, "Katil Esed'in, Rusya'nın ve onlarla iş birliği içinde olan diğer ülkelerin işledikleri cinayetler ülkeyi kan gölüne çevirmiş vaziyette. Geçen süre zarfında bütün dünyanın gözü önünde yüzbinlerce insan vahşice katledildi, milyonlarcası da ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Katliamlara kör, sağır ve dilsiz kalan bölgesel ve küresel güçlerin ahlaksız, vicdansız ve umursamaz tavrı, Suriye'deki trajediyi bugün daha da ileriye taşıyor." dedi.
"Rusya saldırılarında bin 300'den fazla sivil öldü"
2018 yılında imzalanan mutabakata dikkat çeken Yıldırak, "Suriye İnsan Hakları Ağı'na göre, mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında bin 300'den fazla sivil öldü. Yalnızca geçen ay başından bu yana bölgede yerinden edilenlerin sayısı 215 bini buldu. Aynı zamanda yapılan saldırılarda 74'ü çocuk olmak üzere 225 sivil hayatını kaybetti." ifadelerini kullandı.
Özellikle Rusya'nın Ortadoğu sürecine dâhil olmasını değerlendiren Yıldırak, "ABD ve AB'nin ikircikli tutumları bölgeyi tamamen kaosa sürükledi. Bizler biliyoruz ki emperyalist güçlerin çıkarı için insanların ölmesi, acı çekmesi ve zayıf düşmesi hiç önemli değildir. Yeter ki devletlerinin çıkarı tehlikeye girmesin." diye eleştirdi.
"Suriye'deki tablo Müslümanların içine düştüğü zilletin ve mahcubiyetin fotoğrafıdır"
Bölge devletlerinin sorunu çözme konusundaki duyarsızlığına da değinen Yıldırak, "Müslümanların güçsüzlüğü ve parçalanmışlığı Suriye'de çözüm adına artık hiçbir umudu beslemiyor. Tarihin bir kez daha sayfalarına kaydettiği bu tablo utanç ve mahcubiyetten başka bir tanımı hak etmiyor. Maalesef bu tablo Müslümanların utancıdır. Bu tablo Müslümanların içine düştüğü zilletin ve mahcubiyetin fotoğrafıdır." şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin katliamlara engel olması insani bir sorumluluktur"
Türkiye'nin Suriyeli mazlumlara sahip çıkma yönündeki politikalarını destekleyen Yıldırak, "Türkiye'nin bu tavrı devam ettiği müddetçe bizler tarafından da desteklenmeye devam edecektir. Umarız Türkiye mazlum kardeşlerine sırtını dönmez ve onları sahipsiz bırakmaz ve uluslararası arenada gücünü ortaya koyarak bu katliamlara engel olur. Çünkü bu Türkiye için insani bir sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçmamalıdır. İfade ettiğimiz bu sorumluluk gereği Türkiye derhal BM nezdinde harekete geçmeli ve bu katliamların son bulması için bütün gücünü ortaya koymalıdır." diye belirtti.
"İdlib'te katliamların önlenmesi için Müslümanlar topyekûn bir dayanışma sergilemeli"
Yaşanan katliamlar karşısında Müslümanların sesini yükseltmeleri gerektiğini ifade eden Yıldırak, şunları söyledi:
"Bugün yanı başımızdaki kardeşlerimize sahip çıkma günüdür. İdlib'te şu anda 4 milyona yakın insan yaşamaktadır. Zalim Esed'e teslim olmayı kabul etmeyen bu mazlum halk şu anda ağır bombardıman ve kitle imha silahlarıyla yok edilmek istenmektedir. Eğer gereken tepkiler verilmezse maalesef İdlib de diğer bölgeler gibi yıkıma uğrayacak ve ağır bir bilançoyla karşı karşıya kalacağız. Suriye'nin diğer bölgelerinde yaşanan katliamların İdlib'te de yaşanmaması için bütün Müslümanlar topyekûn dayanışma sergilemeli ve zalimlere karşı sesini yükseltmelidir. Aksi takdirde mazlum bir halkın ölümüne seyirci kalmanın vebalini hiçbirimiz yüklenemeyiz." (Ramazan Zeren, Gıyasettin Tetik-İLKHA)