Emperyalist güçlerin, insanları farklı şekillerde sömürdüğünü dile getiren Adıyaman Anadolu Gençlik Derneği Başkanı (AGD) Bedreddin Beyazkaya, emperyalizmin, eğlence sektörünün renkli ışıklarıyla geniş kitlelerin gözlerini boyadığını ve yılbaşı gecesi eğlencesi adı altında tüm dünya halklarına çirkinlik ve kötülüklerin dayatıldığını ifade etti.
Alkol müptelası haline getirilen bir nesil, sağlıklı düşünme ve sömürüye karşı direnme vasfını kaybedeceğini belirten Beyazkaya, devlet eli ile yürütülen şans oyunlarının toplumda telafisi mümkün olmayan bir yozlaşmaya yol açacağına dikkat çekti.
Fetih ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Beyazkaya, "Fetih, bir bölgenin halkının diğer bölge halkını sömürmesi, insanların inanç ve düşüncülerini zorla değiştirmesi değil, bir beldenin ve o beldede yaşayan insanların dimağlarının İslam'a açılmasıdır. " ifadelerini kullanarak, her zamankinden daha fazla fetih ruhuna ve anlayışına ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
"Emperyalist güçler hem kendi ülkelerinde hem de sömürdükleri birçok ülkede insanları farklı şekillerde uyutup uyuşturarak kitleleri duyarsızlaştırıyorlar"
Dünya üzerinde 2 milyar insanın yoksulluk sınırında hayat mücadelesi verdiğine değinen Beyazkaya, "Miladi takvimle 2019 yılını birkaç gün sonra geride bırakacağız ancak unutmamamız gereken olaylar var. Suriye'de iç savaş dokuzuncu yılını bitirmek üzere. Filistin toprakları 100 yılı aşkındır işgal altında ve o topraklarda 70 yıldır işgalci israil var. Yemen'de acımasız bir iç savaş devam ediyor. Sadece bombalar değil açlık ve salgınlar da binlerce çocuğun ölüm nedeni. Libya'da sular durulmuş değil. Doğu Türkistan Müslümanlarına yönelik baskılar devam ediyor. Nijerya'dan Somali'ye Müslümanların yaşadığı birçok Afrika ülkesinde çatışmalar nedeniyle kırsal alanlar boşalmış, yüz binlerce insan toplama kamplarında yaşıyor. Diğer taraftan 7 milyar 600 milyon insanın yaşadığı bu gezegenimizde her 5 saniyede bir çocuk, açlık nedeniyle ölüyor. Her 4 saniyede bir insan, mülteci pozisyonuna düşüyor. Son 5 yıl içerisinde on binlerce insan Akdeniz'i aşmaya çalışırken yaşamını yitirdi. Avrupa'ya ulaşan çocuklardan on binlercesi kayıp, bir o kadarı da haz köleleri olarak kullanılıyor. Her gece 800 milyondan fazla insan aç yatıyor. Yaklaşık bir buçuk milyar insan sağlıklı içme suyundan mahrum ve 2 milyar insan yoksulluk sınırının altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Emperyalist güçler tüm bunlar olurken hem kendi ülkelerinde hem de sömürdükleri birçok ülkede insanları farklı şekillerde uyutup uyuşturarak kitleleri duyarsızlaştırıyor ve hakikati örtbas ediyorlar." dedi.
"Emperyalizm, eğlence sektörünün renkli ışıklarıyla geniş kitlelerin gözlerini boyuyor"
Yılbaşı kutlamalarının ahlaksızlığa sevk ettiğini belirten Beyazkaya, "Dünyanın birçok yerinde insanlar savaşların ve çatışmaların gölgesinde yaşam mücadelesi verirken, emperyalizm, eğlence sektörünün renkli ışıklarıyla geniş kitlelerin gözlerini boyuyor. Kitlesel göz boyamanın enstrümanlarından biri de hazırlıkları günler öncesinden başlayan yılbaşı eğlenceleridir. Biz, yılbaşı eğlencesi adı altında tüm dünya halklarına çirkinliklerin ve kötülüklerin dayatılmasına karşı tavır almanın gerekliliğine ve doğruluğuna inanıyoruz. Millî piyango adı verilen oyunla kitlelerin kumarla buluşturulmasını sağlayan, her türlü kötülüğe giden yolları açan, birçok gencin çeşitli bağımlılıklara yakalanmasına sebep olan, birçok insanda iffet duygusunu zedeleyen her türlü eğlence anlayışını reddediyoruz. Kalplerdeki merhameti körelten, vicdan duygusunu ortadan kaldıran, insanları şehirlerin en orta yerlerinde her türlü ahlaksızlığı yapmaya sevk eden yılbaşı kutlamalarına karşı tepki koymanın her erdem sahibi insanın görevi olduğunu da düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Alkol müptelası haline getirilen bir nesil sağlıklı düşünme ve sömürüye karşı direnme vasfını kaybediyor"
Devlet eliyle kumar oynatıldığını dile getiren Beyazkaya "Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul'a gelip boğaza demirleyen İngiliz savaş gemilerinden İstanbul ahalisine bedava dağıtılan alkol, yeni dönemde işgalin ve sömürünün nasıl sürdürüleceğinin bir göstergesi olmuştur. Biz yılbaşı kutlamalarının, bu ülkenin emperyalizm tarafından sömürülmesine hizmet eden vasıtalardan biri olarak görüyoruz. Alkol müptelası haline getirilen bir nesil sağlıklı düşünme ve sömürüye karşı direnme vasfını kaybediyor. Bu gecenin yılbaşı çekilişi gibi değişik organizasyonlarla Millî Eğitim Bakanlığına ait okullarda öğretmenler vasıtasıyla körpe dimağlara aşılanmasını ise kabul edilemez buluyoruz. Aynı şekilde devlet eli ile yürütülen şans oyunlarının toplumda telafisi mümkün olmayan bir yozlaşmaya yol açtığını görüyoruz. Bizler, Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak 31 Aralık Salı gününü 1 Ocak Çarşamba gününe bağlayan gece, 81 şubemizde yaklaşık 600 kadar noktada 'Mekke'nin Fethi Programı'nı düzenleyeceğiz. " şeklinde konuştu.
"Her zamankinden daha fazla fetih ruhuna ve anlayışına ihtiyaç vardır"
Fetih ruhunun canlı tutulması gerektiğini vurgulayan Beyazkaya "Bilindiği üzere yeryüzünün ilk binası Kâbe'nin bulunduğu şehir olan Mekke, İslam Ordularınca 1 Ocak 630 tarihinde fethedilmiştir. Biz, bu programları düzenlerken fethin hicri ya da miladi yıldönümünü ya da fethin kronolojisini konuşmadan ziyade fetih ruhunu kuşanmanın derdindeyiz. Ayrıca biz, İstanbul'un fethini Diyarbakır'a, Diyarbakır'ın fethini Kudüs'e, Kudüs'ün fethini Mekke'ye ve Mekke'nin fethini de vahyin insanlığa olan çağrısına bağlamayan her anlayışın eksik olduğunu düşünüyoruz. Kaos, sömürü, çatışma ve savaşların yaşandığı dünyamızın her zamankinden daha fazla fetih ruhuna ve anlayışına ihtiyacı vardır. Fetih kavramı da anlamından saptırılmaya çalışılsa da biz hem kavramlarımıza hem de bu kavramların bize yüklediği sorumluluklara sahip çıkmaya devam edeceğiz." dedi.
"Fetih, bir beldenin ve o beldede yaşayan insanların dimağlarının İslam'a açılmasıdır"
"Fetih, bir beldenin ve o beldede yaşayan insanların dimağlarının İslam'a açılmasıdır." diyen Beyazkaya, "Fetih, küfrün karanlığının Kelam-ı Kadim'in (yani Kur'an-ı Kerim'in) berraklığıyla silinmesidir. Fetih, sonradan olma ilahlara reddiyedir. Fetih, insanların temel hak ve özgürlüklerini gasp eden zulüm düzeninden adil bir düzene geçen yolun açılmasıdır. Fetih; insanın, toplumun ve doğanın, sevgiyle, merhametle ve adaletle buluşmasıdır. Fetih insan olmanın, halife kılınmanın, dağların yüklenmekten çekindiği bir yükü omuzlamanın ve kulluk sözü vermenin gereğidir. Fetih sadece hakkın hâkimiyeti için çıkılan bir seferin sonucu değil, bilakis o sefere çıkabilme dirayetidir." dedi.
"Fetih işgal değildir. Fetih bir ırkın diğer ırkı tarumar etmesi değildir." diyen Beyazkaya fetihle ilgili sözlerine şöyle devam etti:
"Fetih, bir bölgenin halkının diğer bölge halkını sömürmesi değildir, insanların inanç ve düşüncülerini zorla değiştirme değildir. Enerji kaynaklarını, yer altı ve yer üstü zenginliklerini ele geçirmek için savaşanlar, insanları imha etmek için savaşanlar bunu anlayamaz. Biz Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak bu coğrafyanın harcının İslam olduğuna, bu toprakları bize yurt yapan anlayışın fetih ruhu olduğuna inanıyoruz. İnsanımızı, kültür emperyalizminin yanında değil fetih ruhunun yanında durmaya çağıyoruz. 31 Aralık Salı günü saat 19.30'da tüm halkımızı çocukları ile birlikte Adıyaman TPAO Konferans Salonu'nda düzenleyeceğimiz Mekke'nin fethi ve Kur'an-ı Kerim ziyafeti programına davet ediyoruz." (Cemil Özdaş-İLKHA)