Dile kolay 4 evladı aynı günde kaybetmek. Oysa bir suçları da yoktu çocuklarının. Köylerindeki camiye gitmiş, kimi Kur’an öğreniyor, kimi Kur’an öğretiyordu. Karanlığın hizbiydi saldıran, Kur’an talebeleri Arş-ı Ala’ya yükselirken Remziye ananın böğründe ölünceye dek sönmeyecek dört yara açıldı.

Çocukların ana ve babalarını toprağa vermesi fıtri bir kanundur ama tersi olunca yani ana ve baba çocuklarını toprağa verince yürek daha fazla yanar derler.

Öyledir.

1992 yılında Silvan’ın Susa (Yolaç) köyünün mescidinde ibadet eden 10 Müslümanın vahşice katledildiğini çok az kişi bilir.

Çünkü medyatik değildiler…

Ünlü değildiler ve ünlü birilerinin çocukları da değildiler.

Tek suçları halkın dindarlaşması için uğraş vermekti.

Pkk tarafından katledildiler…

Katliamın en acı yönlerinden biri de 4 kardeşin şehid düşmesiydi.

Zeki, Meki, Said ve Medeni Fidancı kardeşler dört yapraklı bir yonca gibi düştüler toprağa…

İşte bu dört kardeşin annesi Remziye Fidancı anne bugün Dar-ı Beka’ya yürüdü.

Rabbim rahmet eylesin!

Belki 27 yıl boyunca inledi!

Kolay mıdır dört gonca gülünü, dört filizini, dört ciğerparesini birden kaybetmek…

Onlar Allah’ın vahyini öğretmek için camide toplanmışlardı ve bu uğurda şehid düştüler.

Şehitlerin kanları sonraki yıllarda öyle bereket saçtı ki! Mekkiler, Medeniler… o kadar arttı ki! Şehid kanı tarihin hiçbir döneminde katiline yenilmemiştir, yine yenilmedi.

İşte bu dört şehidin annesi Remziye Ana bugün sabah saatlerinde Rabb'ine yürüdü.

Rabbim anne ile evlatlarını Kevser havuzunun başında bir araya getirsin.

Doğruhaber Gazetesi ailesi olarak Fidancı ailesine taziyelerimizi sunar, sabrı cemil niyaz ederiz.