Dünya Müslüman Alimler Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, tartışmalara neden olan Vatandaşlık Yasası, "Müslümanlara karşı nitelikli ayrımcılık yasası" olarak tanımlanarak, bunun tehcir ve nefret suçlarının önünü açabileceği uyarısı yapıldı.
Açıklamada ayrıca ülkede meşru haklarını talep eden barış yanlısı göstericilerin öldürülmesi kınanarak, gayrimüslimlerin, kaderlerinin ortak olduğunu vurgulamak için Müslümanların yanında yer almalarından övgüyle bahsedildi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insan hakları kurumlarına, bu tehlikeli eğilime karşı yasal ve ekonomik yollardan karşı durma çağrısında bulundu.
Hindistan'da Vatandaşlık Yasası'na karşı düzenlenen gösterilerde protestocularla polis arasında çıkan çatışmalarda son 4 günde 23 kişi yaşamını yitirdi.
En çok kaybın yaşandığı Uttar Pradeş'e terörle mücadele ekipleri konuşlandırılırken, internet kesintisi uzatıldı. Ülkede cumadan bu yana 600'den fazla kişi gözaltına alındı. Böylece gözaltında olanların sayısı 4 bine ulaştı.
MÜSLÜMANLAR YASA KAPSAMININ DIŞINDA KALIYOR
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları bu kapsamın dışında tutan yasaya karşı 11 Aralık'tan bu yana protestolar sürüyor.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ile Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke Hindistan'da 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Jeremy Laurence de 13 Aralık'ta BM Cenevre Ofisinde düzenlenen basın toplantısında, "Hindistan'ın 2019 Yeni Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası'nın doğası gereği temelde ayrımcı olduğundan endişe duyuyoruz." ifadelerini kullanmıştı.