İşte Nevvab Yıldız`ın makalesi..

Hür Dava Partisinin Misyonu

Yaşadığımız acıların iki asra dayanan bir tarihi vardır. Batının öne çıktığı, cezp ettiği, yeni buluşlarıyla dikkatleri üzerine çektiği zamanlarda Osmanlıda başlayan Batılılaşma hareketleriyle birlikte Batı hayranlığı, taklitçilik ve halkı dönüştürme amaçlı dayatmalarla başlayan süreç çok pahalıya mal oldu. Batıya benzemek için çabaladıkça, ahlak ve kültürüne büründükçe ciddi bir yabancılaşma ve büyük bir dönüşüm yaşandı.

Bütün bu çabalar İslami kültürden kopup Batının ardına takılan Osmanlının yıkılışına neden oldu. Saray ve aydınlar Batıya benzedikçe halktan, halkın kültür ve inancından uzaklaştılar. Neticede saraya doldurulan Yahudi ve Hıristiyanlar Osmanlının yıkılmasında kilit rol oynadılar. İttihat ve Terakki gibi yapılar Batı taklitçiliğinin doğurup ümmetin başına bela ettiği tahripkar unsurlar olarak her zaman bozmaya ve harap etmeye çalıştılar.

Batının cazibesinin sarhoşluğu zulmün kökleşmesine neden oldu. Yönetici tabaka halkı köleleri gibi görmeye başladı. Bizimle ilgili karar verirken hiçbir zaman bize sorma gereği duymadılar. Hür irademizle hareket etmemize izin vermediler. İstedikleri kalıba uydurmada zorlanınca, baskı ve dayatmalarla yıldırmaya ve teslim almaya çalıştılar. En tabii insani ve İslami haklarımızı ekmek, su, oksijen ve güneşimizi gasp eder gibi elimizden aldılar. Bütün bunların neticesinde ortaya çıkan isyanlar, kıyamlar, kargaşalar ve bölünmeler bizi yönetenlerin arzuladıkları hayat tarzını zorla dayatmalarının ürünüydü. Onların hesabına göre baskı ve zor neticesinde birkaç yıl içinde bütün halk Batıyı taklit eden kuklalara dönüşecekti. Bu arada halkımızı inanç ve kültüründen koparma, kendisine yabancılaştırma ve bozma yolunda büyük mesafeler kat ettiler. Ancak, şükürler olsun ki arzuladıkları köklü dönüşümü hiçbir zaman gerçekleştiremediler.

Bugünlerde siyasi hayata adım atmaya çalışan Hür Dava Partisinin bu denklem çerçevesinde ele alınması gerekir. İki asırdır baskı altında tutulan, ezilen, dönüştürülmeye çalışılan, inanç ve kültüründen uzaklaştırılan bir halkın kimliğine dönüşü, ait olduğu yere yönelişi ve yitik medeniyetin yeniden diriltilmesi çabası olarak görülmelidir. Kimilerince bu ulaşılmaz bir iddia gibi görülebilir. Ancak, bu alanda faaliyet yürüten kardeşlerin olaylara Kur’an ve sünnet perspektifinden bakmaları, ihlas ve samimiyet duygularıyla meydanlara inip halkın şuur altındaki ve yüreğindeki İslami damara dokunmaları gerekir. Hiçbir siyasi parti ve grupla tartışma ve sürtüşmelere girerek enerjilerini tüketmemeli. Bütün çabalarını bu coğrafyanın insanının onur ve izzetini koruma, hak ve hukukunu savunma, inanç ve kültürü çerçevesinde dönüştürme uğruna harcamalıdır. Bu çabalar, Batının hayat tarzına iyice angaje olmuş ve zihinsel kodları buna göre şekillenmiş bazılarının uykularını kaçırabilir. Kimilerini anlamsız korkulara ve içi boş hezeyanlara sürükleyebilir. Oysa aklı başında, milletin hayrını isteyenler için korkulacak bir şey yok. İki asırdır dayatılan, insanımızın hayatında yoksulluk, perişanlık ve ağır sorunlara yol açan laik/seküler anlayışın yerine, insanlığa adalet ve barış sunan ve insanca yaşamaya zemin hazırlayan anlayışın yerleştirilmesi hedeflenmelidir.

Etrafımızdaki bunca bozulma ve yozlaşmalar içten ve dıştan dayatılan Batılılaşmanın, yabancılaşmanın ve İslam’dan uzaklaşmanın ürünüdür. Bütün ülkeyi hedefe alarak faaliyetlerini yürütmeyi tasarlayan Hür Dava Partisi sahipsiz kalan, mazlum, mağdur, ezilmiş ve yerilmiş halk kitlelerinin gören gözü, işiten kulağı ve konuşan dili olmalıdır. Şehirlerin kenar mahallelerine ve yoksulluktan iki büklüm olmuş insanların yaşadığı varoşlara inip buraların insanını bağrına basmalı. Her alanda hak ve hukukunu savunup insanca ve onurluca yaşaması amacıyla gerekli zeminin hazırlanması için çabalamalıdır.

İsminden de anlaşılacağı gibi, koca bir davayı ve büyük bir misyonu üstlenen Hür Dava Partisi, ezilmiş ve mustazaf insanların imdadına koşup şahıs şahıs, kapı kapı dolaşarak insanlara el uzatıp bağrına basmalı ve hakikat yoluna yönlendirmek için çabalamalıdır.

Bir halkın inanç ve kültürünü pratiğe yansıtma imkan ve ortamı oluşturma ve büyük İslam medeniyetinin doğuşuna zemin hazırlama gibi zor ve ağır vazifeleri bulunan Hür Dava Partisi her zaman görevinin bilincinde hareket etmelidir. Burada görev yapacak kardeşler adaleti ayakta tutma ve Allah için şahitlik etme makamında olduklarını unutmamalıdırlar. Üstadın buyurduğu gibi koca yangın ülkeyi tarumar ederken, bataklığı bırakıp sineklerle uğraşma gibi anlamsız bir çabanın içerisine girilmemelidir. Temel hedef, yangının kaynağına yönelip boğazına kadar halkı sarmalayan bozulmuşluğu, çirkefliği ve fesadı ortadan kaldırmak coğrafyamızın İslam’ın güneşiyle aydınlanmasını sağlamaktır.

Allah Teala hepimizi adaleti ikame edenlerden ve Allah için şahitlik edenlerden eylesin.

(Hürseda Haber)